Pazar “Her dizi sorumluluk alsa keşke”

“Her dizi sorumluluk alsa keşke”

26.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

MS hastalığına farkındalığı artırmayı amaçlayan “Melek ile Serhat” adlı internet dizisinde oynayan Engin Hepileri: “Keşke her dizi bir sorumluluk alsa. Zorlandığımız noktaların nasıl çözüleceği üzerine bir öneri sunsa”

“Her dizi sorumluluk  alsa keşke”

Cuma günü startv.com.tr’de 20 dakikalık 5 bölümden oluşan bir internet dizisi yayınlandı: “Melek ile Serhat”. Böylece ilk defa tek bir hastalık üzerine; MS (yorgunluk, düzgün yürüyememe, kaslarda güçsüzlük ve görme bozuklukları gibi belirtilerle ortaya çıkabilen bir hastalık) üzerine odaklanan bir dizimiz var. Dizinin Serhat’ı ise “Projeye dahil olurken düşünmedim bile” diyen başarılı oyuncu Engin Hepileri.

Haberin Devamı

- İlk defa MS hastalarının hikayelerinden yola çıkılarak oluşturulan bir dizi yapılıyor. Neler hissediyorsunuz?

Keyfim çok yerinde. Bir kere en büyük şansımız bunu Gani Müjde’nin yazmış olması. Gani Müjde’nin kalemi, esprileri çok kuvvetli. İki MS’li gencin buluşma hikayesindeki zorlukları ve dramı çok kuvvetli yazmış.

- Karakteriniz Serhat’tan bahsedebilir misiniz?

İçimizden, bir kafede çalışan ve hayata tutunmaya çabalayan sempatik bir genç adam. Dizi başladığında Serhat’ı böyle tanıyacağız. Başta MS olduğunu bilmiyoruz, daha sonra öğreniyoruz ve onun bu yolculuğuna tanık oluyoruz. Arkadaşları, dostları, özellikle doktorundan aldığı bilgilerle hayatına yepyeni bir yön veren bir adamla karşılaşıyoruz.

Haberin Devamı

- Sizi cezbeden ne oldu Serhat’ta?

Karakterin en güzel tarafı hayata bağlılığı. Serhat’ın dizi boyunca yaşayacağı bir aşk hikayesi var. Gördüğü rüyadaki hayatının aşkıyla o gün tanışacağına inanan romantik bir çocuk. Fakat aynı gün içerisinde MS olduğunu da öğreniyor. Hepimiz gibi
o da karamsarlığa düşüyor ama hayata bağlılığı, iyi araştırması, doktoruyla hep iletişimde kalması sayesinde aslında MS’in öyle çok da korkulacak bir hastalık olmadığını öğreniyor. Kişinin tetkiklerini yaptırdığı, ilaçlarını kullandığı, sigara içmediği, spor yaptığı, sağlıklı beslendiği sürece hayatını MS ile beraber de devam ettirebileceğini görüyor.

“Korkacak bir şey yok”

- MS hakkındaki farkındalığı artırmak için bu tarz dizilerin daha çok yapılması gerekmez mi?

Projeyi gördüğümde şunu düşündüm; keşke her dizi bir sorumluluk yüklense. Bir hastalığın ya da zorlandığımız başka noktaların nasıl çözüleceği üzerine bir öneri sunsa. Çünkü çok büyük etkimiz var insanlar üzerinde. O zaman bunu iyiye, doğruya kullanmak gerekiyor bence.

- Çekimlere başlamadan çalışma yaptınız mı karakterle ilgili?

Biraz konuştuk, okuduk ve şunu anladım ki “Aa MS hastası mı?” diye şaşılacak bir durumu yok. 20-25 senedir hasta olanlarla tanıştım ve bana “Bu kadar büyütülecek bir durum yok. Bazen ayda, bazen iki ayda bir atak geçiriyoruz. O zaman bir süre çevrimdışı oluyoruz. Sonra ilaçlarımızı alıyoruz, geçiyor” dediler. Yani aslında burada “Engin Hepileri MS’liyi nasıl oynamış?” gibi bir durum yok çünkü ekstra performans gerektiren bir durum yok.

Haberin Devamı

“Oyunculuktan başka hiçbir şey yapamam”

- Dizi, tiyatro, program... Her şeye nasıl yetişiyorsunuz?

Çok planlı değilimdir ama düzenlersen oluyor. Seslendirme de yapıyorum bir yandan.

- Bunda Kenter Tiyatrosu oyuncusu olmanızın da etkisi var mı?

Kazandırdığı çok şey oldu ama böyleydim de zaten. Yıldız (Kenter) hoca gibi mükemmel bir kadınla tanıştım. Müşfik (Kenter) hocayla, diğer ustalarla tanıştım... Disiplinli çalışmayı, insan olmayı, her şeyi onlardan öğrendim. Ben mesleğimi çok seviyorum. Başka hiçbir şey yapamam. Hani “Bir daha dünyaya gelseniz ne olurdunuz?” deseniz gerçekten oyuncu olurdum.

- Evlilik nasıl gidiyor?

Süper. Beni bu kadar anlayan, yaptığım işi bu kadar bilen ve aynı zorlukların içerisinden gelmiş biriyle beraber çok daha keyifli gidiyor. Bir de büyük bir aşkla gidiyor. Beyza’nın (Şekerci) da temposu benim gibi. Her anı birlikte geçirmek üzerine kurduğumuz bir hayatımız var.

“Sunuculuk keyifli iş”

- Tiyatro oyununuz “39 Basamak” devam ediyor. İlk oyun (2008) zamanında yönetmen yardımcısıymışsınız. O zaman da içinizde var mıydı keşke ben de oynasam diye?

Haberin Devamı

Bu sezon bitti, önümüzdeki sezon devam edecek. İçimde ise yoktu, çünkü vaktim yoktu. Kenter Tiyatrosu’ndaki oyunların birinde oynuyordum, birini yönetiyordum, birinde de yardımcı yönetmendim. Hakan (Gerçek) abi oynuyordu benim şu anki karakterimi. Sonra maalesef repertuvardan kalktı oyun ama herkes “Biz bunu bir daha yapacağız” diyordu. Geçen yaz başı Hakan abi bizi topladı. Zaten çocuklar da hep “Engin gel şu işi yapalım” diyordu. Ne zaman ki Hakan abi; “Ben yapmayacağım ve senin yapmanı istiyorum!” dedi, ben de “Tamam başlayalım o zaman” dedim.

- “Oda ve Adam” ile “Katil Joe” devam ediyor mu? Bir de bilgi yarışması sunuyorsunuz...

“Katil Joe” devam edecek ama “Oda ve Adam” olmayacak, onun yerine iki yeni projemiz var. Biri Nergis Öztürk’le eylülde Moda Sahnesi’nde prömiyerini yapacağım “Akciğer” adlı oyun olacak. Yarışma da güzel gidiyor. Sunuculuk yapıyordum zaten, keyifli iş.