03.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
GİZEM COŞKUNARDA - gizem.coskunarda@milliyet.com.tr
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde belediye tarafından kurulan Alo Evlat Hattı ekipleri, evlat özlemi çeken yaşlıların hem temel ihtiyaçlarını karşılıyor hem de onlara zaman ayırıyor. “İhtiyacınız olduğunda evladınız kapıda” sloganıyla oluşturulan Alo Evlat Hattı (371 11 71) ekipleri, yaşlı ve kimsesiz vatandaşların taleplerini gün içerisinde evlat şefkatiyle çözüme kavuşturuyor.
Çağrı merkezini arayanlar arasında ekmek ve su isteyenler de var, doktora gitmek istediğini söyleyenler de. Proje kapsamında 24 saat hizmet veren ekip çalışanlarıyla uygulamayı yerinde gözlemledik. Daha önce aldıkları bir çağrı sonrası Hüsmen dede ve Sebile ninenin tüm ihtiyaçlarıyla ilgilenen ekiple birlikte, yaşlı çiftin kapısını bir kez de biz çaldık.
“Evlatlarımı kaybettim”
Derme çatma, önünde küçük bir bahçesi olan bir evde yaşıyorlar. Eşyalar Sebile nine ve Hüsmen dedeyle yaşıt görünüyor. Hüsmen Dede 92, Sebile nine ise 87 yaşında. Tam 70 yıldır beraberler. “14 yaşında zorla nişanladılar beni bunla ama sonra sevdim” diye anlatıyor Sebile nine bir ömür süren hayat arkadaşlıklarını. Hüsmen dede hemen lafa giriyor ve “Ben bunu aldığım da kumru gibiydi, çok güzeldi, bakma şimdi yaşlandı” diyor.
Sebile nineye çocuklarını soruyorum “İki evladımı da toprağa verdim” diyerek konuyu geçiştiriyor ancak gözlerinin yaşarmasına engel olamıyor. O sırada Alo Evlat ekibinden Kübra hanım hemen araya giriyor ve “Biz varız ya anneciğim” diyor. 20 yıl önce iki yıl arayla iki oğlunu da kaybettiklerini anlatıyor Hüsmen dede.
“Kapta dondurma güzeldi, yine getirir misin?”
Kübra hanım her gün Sebile nine ve Hüsmen d wedenin evine uğruyor. Ekmeklerini getiriyor, sıhhatlerini soruyor. Kışın yağış alan evlerinin tamiri çoktan başlamış bile ve her gün sıcak yemekleri kapılarına teslim ediliyor. Sebile nine “Hani kapta dondurma getirmiştin ya, onu buzluğa koydum, sonra yine çıkarıp yedik. Güzelmiş böylesi, yine ondan getirir misin” diyor.
Hüsmen dede Babalar Günü’nde Alo Evlat çalışanlarının kendisine getirdiği çiçeği gösteriyor. Evin bahçesindeki bütün domates, biber ve çiçekleri o ekmiş olsa bile “Hayatımda ilk kez çiçek aldım” diyor. Bir saatten fazla evin bahçesindeki asmaların altında sohbet ediyoruz. Çiftin gözlerinin içinin gülmesini görmek bizi hem mutlu ediyor hem de içimizi buruyor. “Bu evlatlar iyi ki var, her gün geliyorlar. Hiç kimsemiz yoktu etrafımız doldu. Sizin geldiğinizi gören komşular da bizimle konuşmaya başladı” diyorlar. En son bayramlaşarak ayrılıyoruz çiftin evinden. Bizi kapıya kadar uğurluyorlar ve ardımızdan el sallarken “Bayramda da gelin çocuklar, her gün gelin” diyorlar.
“Ben size güveniyorum, siz benim evladımsınız”
ASİYE YILMAZ Alo Evlat ekip görevlisi
Yaşlılara dokunabilmek ve onları mutlu edebilmek adına bu ekipte çalışmaya başladım. İlk olarak Babalar Günü’nde Hüsmen dedenin evine gittik. Çocukları vefat ettiğinden beri kapılarını kimse çalmamış. Elimizde kuru bir çiçekle gittik ama ne kadar mutlu olduklarını görmeniz lazımdı. Onların çocuksu mutluluğu karşısında biz ekip olarak gözyaşlarımızı tutamadık. Hüsmen dede “Ben size güveniyorum, siz benim evladımsınız” diye ağladı ve birbirmize sarıldık. Bizim bu işi yaparken yaşadığımız duyguları parayla satın almak mümkün değil.
“Annemim mezarlığına gitmek istiyorum”
ALİ OKTAY Alo Evlat ekip sorumlusu
92 yaşındaki bir teyzemiz, annesinin mezarlığına gitmek istedi. Bu teyzemiz aynı zamanda kanser. Bize ulaştı ve “Yıllardır annemin mezarlığına gidemiyorum, beni götürün evladım” dedi. Bayramın ilk günü teyzemizi mezarlığa götüreceğiz. O evlerde yaşlılarla yaşadıklarımız, sohbetlerimiz gerçekten anlatılabilecek şeyler değil. Yaşadığımız duyguları ifade edemiyorum. Kimsesi olmayan insanlara hizmet ettiğimiz için bir yanımız hep buruk kalıyor fakat onları mutlu etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bizi gördüklerinde mutlu oldukları o kadar belli oluyor ki sarılırken elleri titriyor.
“Gözlerimi evimde kapamak istiyorum”
KÜBRA NEMLİ Alo Evlat ekip görevlisi
Ben yaşlı bir çifte ulaştığımda çok şaşırdım. Çiftin evi bir süre önce yandığı için kalacak yerleri ve kimseleri olmadığından komşularına sığınmışlar. Kendi evlatları onları arayıp sormazken komşularının onlara ne kadar güzel baktığını görmeniz gerekir. Muhittin amca 90 yaşının üstünde ve sağlığı artık iyi değil; bizden bir isteği oldu. “Ben daha fazla yaşamam, gözlerimi kendi evimde kapamak istiyorum evladım” dedi. Konuyu Başkanımıza ilettik, kısa bir süre içinde yeniden kendi evlerinde oturacaklar.
“İnsanların gönlüne yol yapıyoruz”