Pazar “Hiçbir pişmanlığım yok”

“Hiçbir pişmanlığım yok”

18.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

“Çukur” dizisinde Sultan karakterini canlandıran Perihan Savaş: “Bizim filmlerimiz kalıcıydı. Magazinel olarak yaşayıp bir yere gelmedim. Biriktire biriktire ilerledim. Çok memnunum hayatımdan, hiçbir pişmanlığım yok”

“Hiçbir pişmanlığım yok”

Show TV’nin sevilen dizisi “Çukur”la setlere dönen Perihan Savaş’la yeni projesini konuşmak için buluştuk ama sohbetimiz orada kalmadı. Savaş’a göre Yeşilçam’ın başarısının sırrı; sevgi, saygı ve karşılıksız özveri... İstanbul Film Festivali’nden ‘Onur Ödülü’ alacak usta oyuncu, özgün senaryoların çıkmamasından ve magazinel figürlerin hemen dizilerde rol almasından yakınıyor.

Haberin Devamı

*“Çukur”la yollarınız nasıl kesişti?

Senaryoyu okuduktan sonra nefesim kesildi. Uzun zamandır hiçbir şey yapmıyordum. Bunun tek nedeni de, doğru ve düzgün bir işin gelmemesiydi. Bu proje, hem hikayeye hizmet etmek hem de kendini tatmin etmek adına çok önemliydi benim için.

*Projenin başarısının sırrı ne?

Ekipteki oyuncuların iyi olması... Özellikle genç oyuncular bu işe gönlünü vermiş, çok özel çocuklar. Onlarla birlikte çalışmak insanın enerjisini yükseltiyor. Bir de hikaye çok sağlam.

*Canlandırdığınız Sultan oğullarına karşı sevgisini göstermiyor. Siz nasıl bir annesiniz?

Biraz sorgulayan ve titiz bir anneyim.

*Nasıl bir hayat yaşadınız? Geriye dönüp baktığınızda ne düşünüyorsunuz?

Çok güzel bir çocukluk geçirdim. ‘Çukur’ gibi bir mahallede büyüdüm. Kariyer anlamında beni yönlendiren bir menajerim olmadı. Yanımda hep annem vardı. Sinemadaki dönüm noktam, “Bedrana” filmi oldu. O bana birçok ödül getirdi.

Haberin Devamı

*Pişmanlığınız var mı?

Çok memnunum hayatımdan, hiçbir pişmanlığım yok. Kolay değil böyle bir kariyer yapmak. Magazinel olarak yaşayıp da bir yere gelmedim. Biriktire biriktire geldim buralara...

*Sektörde neler değişti?

Çok şey değişti. Biz kendi makyajımızı kendimiz yapardık. Sokaklarda giyinirdik, karavan yoktu. Kıyafetlerimizi evimizden getirirdik. Şimdikiler bu anlamda şanslı, her şeyleri var. Doğrusu da buydu. Yeşilçam olarak bizim bıraktığımız o güzelliği devam ettirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bunu da görüyorum, gençler saygılılar. Ama çok çabuk tüketiliyorlar.

“Cem Yılmaz farklı ve güzel işler yapıyor”

*Artık kalıcı olmak daha mı zor?

Bu kadar magazin gazetesi olmasına rağmen, çok zor artık. Bizim filmlerimiz kalıcıydı. Yeni nesil, çocuklar dahi beni tanıyor. “Analar Ölmez”i, “Bitirimler Sınıfı”nı seyretmişler. Bir şekilde o filmlerden bizleri biliyorlar. Şimdi magazinel bir figürsen hemen bir dizide rol alabiliyorsun. Bu biraz haksızlık.

*Bu durum sizi üzüyor mu?

Üzüyor! Eğitim görmeden, hiçbir çaba harcamadan oradan şöhret oldun diye pat diye başrol oluyorsun. Oynasın ama küçük rolden başlasın, gitsin eğitimini alsın. Ben konservatuar mezunu değilim ama Darülbedayi’de yetiştim. Duayenlerden çok şey öğrendim. Onlar da aynısını yapsın. Konservatuardan çok yetenekli çocuklar mezun oluyor ama reklamları yapılmıyor, o yüzden de iş bulamıyorlar.

Haberin Devamı

*Yeşilçam klasiklerine dönülüyor. Özgün senaryo çıkmıyor mu artık?

“Siyah İnci”, bizim “Para” filminin geliştirilmiş haliydi. Eski bir Türk filmini uzatıp uzatıp yapmak daha kolaya geliyor. Yeni insanlara şans vermek lazım. Gençlerin yazdıkları çok özel işler var. Bizim senaristimiz Gökhan Horzum’a mesela, “Bunu hangi kafayla yazdın?” diyorum. Tak, tak, tak ilerliyor. Bu başka bir cevher.

*Sinemasını beğendiğiniz kimler var?

Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan çok farklı, güzel şeyler yapıyor. Şahan Gökbakar’ı televizyonda tiplemeler yaptığı dönemde daha çok seviyordum. Ata Demirer zaten konservatuar mezunu, çok başarılı.

“Hülya Avşar şov yıldızı olmayı seçti”

*Yeşilçam döneminden görüştüğünüz dostlarınız var mı?

Türk Sineması’nın ‘Dört Yapraklı Yonca’sını (Türkan Şoray, Filiz Akın, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit) çok seviyorum, onlara çok saygılıyım. Biz sonraki nesiliz, içim titriyor onlara bir şey olacak diye. Arada bir Hülya Hanım’la görüşürüz. Gerçekten güzel bir Türk sineması bıraktılar. Biz onlardan aldık ve biraz ilerletmeye çalıştık. O dönemden Hale Soygazi ve Necla Nazır’la görüşüyoruz. Ama bir yandan da Hülya Avşar’ın dediği gibi “Sektörde dost yok”, katılıyorum ona, çok haklı. Ego ağır basıyor. Benim dostum diyebileceğim kişiler bir elin parmağını geçmez. O da tamamı sanat camiasından değil. Hülya aslında çok iyi bir oyuncu, güzel bir yüz ama sinemayı değil, şov yıldızı olmayı seçti.

Haberin Devamı

*Yeşilçam’ın başarısının sırrı neydi?

Sevgi ve saygı... Elbiselerimizi taşımamız, makyajımızı, saçımızı kendimiz yapmamız... Karşılıksız bir özveri gerçekten.

*Çok iyi görünüyorsunuz. Kendinize nasıl bakıyorsunuz?

Sigarayı bıraktım, sonra biraz kilo aldım. Yememe içmeme çok dikkat ediyorum. Makyajlı yatmam, mutlaka cildimi temizlerim. Nemlendirici sürerim. Cilt bakımı ve vitamin iğnesi yaptırırım. Botoks yok bende.

Haberin Devamı