Hilton 55’inci doğum günü için fotoğraflar bekliyor

Bu otele 1982 yılında stajyer olarak giren, şu an ise Hilton otellerinin İstanbul bölge müdürü olan Armin Zerunyan hatırlatıyor:“ABD dışında en eski otel burası. Avrupa’daki beş yıldızlı otelciliğin temeli bile Hilton İstanbul’dur.” Uzun süre İstanbul’un en önemli noktası olma özelliğini taşıyan Hilton İstanbul, bu yıl 55’inci yaşını geride bırakacak. O yılları yaşayan neredeyse herkesin burayla ilgili bir anısı var. Yıldönümü vesilesiyle de otelin çalışanları bu anıları bir kitapta toplamaya hazırlanıyor ve elinizde arşivlerden çıkan birtakım bilgileri ya da fotoğrafları kendileriyle paylaşmanızı istiyor. Bu materyaller ise yazın Hilton İstanbul’un lobisinde sergilenecek. Bilgi için:?(0212) 315 60 00


“Eskiden restorana kravat-ceketsiz girilemezdi”
Seyit Ali Yılmaz (Sorumlu garson-37 yıldır Hilton’da çalışıyor)
-1973’ten beri Hilton’da çalışıyorum. Kasiyer olarak başladım, şu an Lalezar Bar’da hem barmen hem de sorumlu garsonum. Eskiden kravatsız ceketsiz alınmazdı müşteriler restorana. Bir müşteriye ceketimi vermiştim içeri girebilsin diye.
-Türkiye’de bulunmayan içkiler ilk bizde vardı. Mesela kokteyllerin, viskinin, cinin, likörün, romun çeşitleri bizdeydi. Yabancı misafirin biri çok içip sarhoş olmuştu. Birden soyunmaya başladı. Kol düğmelerini ve kravatını çıkardı, bana verdi. Meğer hizmetten çok memnun kalmış, altın kol düğmelerini bana
hediye etmek istiyormuş.
-Anthony Quinn, Muhammed Ali
ve Julio Iglesias gibi isimleri de ağırladım. Koç ve Sabancı ailesinin çocukları bizim havuzda büyüdü. Erol Sabancı buranın müdavimiydi.
-Erol Simavi de çok gelirdi. Ne yiyip içtiğini ezbere bilirim. Bir süre İstanbul’dan ayrılmıştı. 11 yıl sonra tekrar geldiğinde rakı sipariş etti. Ben de içine bir-iki yaprak maydanoz koydum. Böyle içmeyi severdi çünkü. Görünce ağlamaya başladı, “Siz nasıl unutmadınız ne içtiğimi?” dedi.


“Hülya Avşar Hilton’da Türkiye Güzeli seçilmişti”
Armin Zerunyan (Hilton Otelleri İstanbul Bölge Müdürü)
-Hilton ilklerin oteli. İlk toplantılar, ilk büyük düğünler, büyük balolar, ilk yuvarlak masa toplantısı, ilk fuarlar, defileler, güzellik yarışmaları burada yapıldı. Bilgisayar sistemine ilk geçen otel Hilton’dur 1983’te. İlk televizyonlu odalar, ilk faks, ilk açık büfeler ve birtakım yemekler ilk buradaydı.
İnsanlar kulüp sandviç, sezar salatası ve hamburger yemeye gelirdi. Mesela hâlâ “Hilton lavabo” diye bir şey var. Hatta hapishanelerdeki lüks koğuşlara da “Hilton koğuşu” denir. Hilton sitesi, Hilton
marketi gibi bir şeyin lüks ve kaliteli olduğunu anlatmak için adımız çok kullanıldı.
-Hülya Avşar burada Türkiye Güzeli seçilmişti. Burada otelciliğin gelişmekte olduğu dönemde yeni açılan otellerin elemanlarına da eğitim veriliyordu.
“Orhan Pamuk ‘Masumiyet Müzesi’nde Hilton’dan söz ediyor”
-Otelin içinde pek çok çekim yapıldı. Türk filmlerinde 60-70’li yıllarda hiçbir şey olmasa arka planda görünürdü sık sık bina.
-Orhan Pamuk çok vakit geçirirdi otelimizde. Hatta “Masumiyet Müzesi”nde de Hilton’dan söz ediyor. Artık tabii ki çok seçenek var ama özellikle
bir dönem Hilton’da vakit geçirenlerin buraya özel bir bağı var. Sezen Cumhur Önal muhabir olarak sanatçılarla görüşmelerini Hilton’da gerçekleştirirdi. Güneri Cıvaoğlu, Hasan Pulur, Yaşar Kemal,
Altan Öymen sık gelirdi. Bir içki içip giderlerdi. Gönül Yazar, Nükhet Duru, İbrahim Tatlıses burada düğünlere, Lalezar restorana gelirlerdi. 30-35 yıldır ağırladığımız misafirlerimiz var.

“Hemen hemen bütün etkinliklerde sunuculuk yaptım”
Halit Kıvanç
Otelin 55 yıl önceki açılışında sunuculuğu ben yaptım. Aynı zamanda Hilton’da gazetecilik yapan ilk gazetecilerdenim.
O zamanlar Abdi İpekçi’nin üç yardımcısından biriydim. Otel sadece Beyoğlu muhabirlerini kabul ediyordu. Açılış gecesine basının giriş çıkışına izin verilmiyordu. Ama ben gidebildim, röportajlar yaptım. Ayrıca o dönem hemen hemen bütün organizasyonlarında, defilelerde, yarışmalarda sunuculuk yaptım.

“Açılışı on binlerce İstanbullu seyretti”
Güneri Cıvaoğlu
Hilton Türkiye’nin modernleşmesindeki kilometre taşlarından biridir. Hilton’la birlikte insanlar dünyaya farklı bakmaya başladılar. Turistik yer gezer gibi insanlar gidip gezerdi. Benim de orada zaman zaman akşam üstleri iki kadeh şarabımı içtiğim olmuştur, hâlâ da giderim. Özellikle ilkbahar ve yaz akşamlarında otelin balkonu çok keyiflidir. Yüzme havuzu da çok güzel anılar bırakmıştır insanlarda. Açılışı Boğaz Köprüsü’nün açılışı gibi muhteşemdi. 10 binlerce İstanbullu seyretti.