Pazar Hokey sokaklardan şampiyon çıkarıyor

Hokey sokaklardan şampiyon çıkarıyor

28.03.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Türkiye’de henüz yeni yeni kitlesini bulan buz ve çim hokeyi, bazı çocuklar için farklı bir fırsat anlamına geliyor. Erzurum, Gaziantep, Antalya gibi şehirlerde kurulan Polis Gücü takımları sokaklarda satıcılık yapan veya madde bağımlısı gençlerin topluma kazandırılmasında önemli rol oynuyor. Üstelik bu takımlar Türkiye’de ve yurtdışında katıldıkları şampiyonalarda dereceler elde ediyor

Hokey sokaklardan şampiyon çıkarıyor

Erzurum’da görev yapan polis şefi Serhat Enyüce bir gün televizyon izlerken Kars’ın Selim ilçesinde buz üzerinde kendi yaptığı patenlerle kayan çocukları görür. “Keşke orada olup o çocuklarla bir buz hokeyi takımı kursaydım” diye düşünür. Hayalindeki bu proje için teklif 2007’de, Ankara Polis Akademisi’nde iken gelir. Dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç, Dünya Kış Olimpiyatları’na aday olan kente çağırır Enyüce’yi.
İki yılda 15’ten fazla buz hokeyi takımı kuruldu
“Hiç düşünmeden yola çıktım” diyor Enyüce. Sokakta simit, kağıt mendil satıp ayakkabı boyayan çocukları buz hokeyi ile topluma kazandırmak için bir proje hazırlar: “Buzun üzerinde dayanıklılardı, adeta bu spor için biçilmiş bir kaftan gibi geldiler bana. O zaman Erzurum’da antrenman ve maç yapacak salon yoktu. Ama Erzurum’un dört bir tarafı buzla kaplı. Hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceye kadar düştüğü gecelerde Atatürk Üniversitesi kampüsündeki basketbol sahasını hortumla sulayarak dondurup buz pistine çevirdik. Tekerlekli patenlerle salonda çalışmalar yaptık. Maç yapacağımız rakip yoktu.”
Polis Gücü Buz hokeyi takımının yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi için de benzer bir ekip kuran Enyüce, bu çocuklarla 2008’de Türkiye Şampiyonası’nda minikler kategorisinde şampiyonluk, Türkiye Kupası’nda da üçüncülük kazanır. Büyükşehir Belediyesi’nin takımı geçen kış 16 takımın katıldığı Türkiye yıldızlar şampiyonasında dördüncülüğe de ulaşır. Aynı zamanda Buz Hokeyi Federasyonu Teknik Asbaşkanı olan Serhat Enyüce, iki yılda Erzurum’da bu sporu yapan takım sayısının
15’i geçtiğinin altını çiziyor. Sokakta çalışan çocukların takımında artık kendi oğlu Altay
(10) ve Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinin çocukları da var. Yeni hedef, bu çocuklardan milli oyuncu çıkarmak. n


“Adını duymadığımız bir sporun ilk temsilcileriyiz”
Gazi İlköğretim Okulu ikinci sınıf öğrencisi Burhan Kızılyar (13), inşaatlarda işçilik yapan bir babanın beş çocuğundan biri. Bir zamanlar ayakkabı boyacılığı, kağıt mendil, simit sattığını anlatıyor: “Artık sokakta değil buz pistlerindeyim. İlk kez adını duyduğumuz buz hokeyi sporunun Erzurum’daki ilk sporcularıyız. Hedefimiz milli takıma girebilmek. Serhat hoca sayesinde sokakta çalışan çocuk kalmadı, hepimiz buradayız. Yeni arkadaşlarım oldu. Büyük kentlere gittim ve başarılar yaşamaya başladım. Ailem ve arkadaşlarım benimle gurur duyuyor” diye konuştu.

Haberin Devamı

“Parkuru düşe kalka tamamlayabilmiştim”
Boyacılık, kağıt mendil ve simit satarken sporcu olduğunu anlatan Hüseyin Seçer (12) “Artık sokağa gezmek için çıkıyorum” diyor: “Ben de bu sporun adını bile duymamıştım. Bir gün süs havuzunun başında Serhat hocayı gördüm. Anlattıklarına kulak misafiri oldum. Bu spor için 1998 doğumlular arıyorlardı. Hemen ‘Hocam ben 98 doğumluyum’ dedim. Patenle kaymamı istedi. Düşe kalka parkuru tamamladım. Şimdi hedefim milli takım.”

“Yedi yılda beş Türkiye şampiyonluğu kazandık, Avrupa üçüncüsü olduk”

Antrenör Yusuf Kasım saymaya başlıyor: “2003-2009 arasında beş Türkiye şampiyonluğu kazandık. Slovenya’daki turnuvada Avrupa üçüncüsü olduk, onun dışında da çeşitli dereceler aldık. Milli takıma 28 oyuncu verdik. 17 oyuncumuz üniversiteye kaydoldu. Bayan takımımızı kurduk, 14 sporcumuz var.”
“Hayatlarında otobüse binmemişken uçağa atlayıp İtalya’ya gittiler”
Sokaktan toplanan, madde bağımlısı birkaç çocuk ve gençle 2003’te kurulan Gaziantep Polis Gücü Çim Hokeyi takımı şimdi bu noktada. Kasım, takımda şu anda madde bağımlılığından kurtulmuş dört çocuğun, çok sayıda da sokak çocuğu bulunduğunu belirtiyor: “Eski bağımlı çocuklarımızdan ikisi üniversite öğrencisi, ikisi üniversite adayı. Mesela, Kilis’in Kapcağız Köyü var. Takımımızdaki bu köyde doğup Gaziantep’te yaşayan çocuklar, dolmuş parası bulamadığı için 20 dakika uzaklıktaki köylerine yıllarca gidememişler. 15-20 dakikalık bir yolu gidemeyen o çocuklar, Viyana’yı gördü. Hayatında otobüse binip, şehirlerarası yolculuk yapmamışken, uçakla İtalya’ya gittiler. Bir sporcumuz ekmeğin arasına eliyle pilav koyup yerdi. Çatal bıçak kullanmayı bilmezlerdi. Klozeti ilk defa turnuvalarda gören sporcularımız vardı. Bunun gibi birçok küçük ama gerçekten toplumsallaşma adına çok önemli şeyler kazandı çocuklarımız.”