Pazar İki ay sonrasına rezervasyon alan lokanta

İki ay sonrasına rezervasyon alan lokanta

03.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

İki ay sonrasına rezervasyon alan lokanta

İki ay sonrasına rezervasyon alan lokanta



Şimdilerde New York’ta isim yapan lokantalarda yer ayırtmak "sorun". Lokantada yer ayırtmak neden sorun olsun diye sormayınız. Her ülkenin, her insanın sorunu başka. Bazı insan ekmek için para bulamaz. Bazı insan da para yemek için lokantada yer bulamaz!
New York’ta lokantalarda ya telefonla ya da internet aracılığıyla yer ayrılıyor. Lokantaların internet adresine giriyorsunuz. Ne kadar süre sonraya yer ayrılacağını gösteren uyarı karşınıza çıkıyor. O uyarıya göre yer ayırtıyorsunuz. Telefonda banda alınmış sese karşı konuşuyorsunuz. Ses, kaç gün sonrası için rezervasyon kabul edildiğinin uyarısını yaptıktan sonra "Rezervasyon yaptıracağınız tarihi, günü, saati giriniz" diyerek komut veriyor.
New York’taki Four Seasons Lokantası’nın internet adresine giriniz. "İki ay sonrası için rezervasyon kabul edileceği" uyarısını görürsünüz. Telefonla arayınız. Metalik bir ses "iki ay sonrası için rezervasyon yapabileceğini" haber verir.
İki ay sonra için bir lokantada rezervasyon yapılır mı? Benim aklım almıyor. Bizim gibi faniler, bizim gibi Türkler için yarın ne olacağı belirsiz. İki ay sonra hayatta kalacak mıyız, paramız olacak mı, nerede olacağız, ne durumda olacağız, havamız nasıl olacak, yemek yiyecek halimiz kalacak mı? Bunları bilmeden nasıl yer ayırtırsınız? "Ayırt da gitme" diyeceksiniz. Şimdi New York’ta bir adet daha var. Yer ayırtırken kredi kartı numarasını istiyorlar. Yer ayırttığınız gün ve saatte lokantada olmazsanız, kredi kartınızdan otomatik olarak belli miktarda bir rezervasyon ücreti kesiliyor. İster git, ister gitme. Cezanı ödüyorsun!
Four Seasons otelleri dünyanın her büyük şehrinde en lüks otellere sahip bir otel zinciri. Bizdeki Four Seasons Oteli İstanbul’da Sultanahmet’te. Eski Dersaadet Tevkifhane binasında... Birçok büyük Four Seasons Oteli’ndeki gibi bizimkinin de lokantası var. Bizimkinin lokantası İstanbul’un en iyi lokantalarından.
New York’taki Four Seasons Oteli’nin içinde lokanta yok. Bir kafeterya var. New York’taki Four Seasons Lokantası’nın otel ile ilgisi yok. Bir başka sokakta. Bir başka binada. 52’nci Sokak’ta Park ve Lexington caddeleri arasında.
Özelliği lokantanın içinde bulunduğu binanın ünü... Bu bina 1959 yılında ünlü mimarlar Mies van der Rohe ile Philip Johnson tarafından Seagram binası olarak inşa edilmiş. İki mimar da ünlü. Mies’in bir başka özelliği mobilya çizimi konusunda isim yapması. Metal-deri karışımı mobilya çizimleri bugün en rağbet gören klasik çizimler. Örneğin "Barcelona Chair" denilen koltuklar onun çizimi.
Four Seasons Lokantası’nın namını duyuyor, hikayesini okuyordum ama gitmişliğim yoktu. Bu defa Four Seasons Oteli’nde konaklayan bir dostumuz, otel aracılığıyla yer ayırtmış. Bizi de davet etti. Böylece New York’un çok ünlü binasını ve lokantasını gördük.
Efendim iki ünlü mimarın yaptığı bina, bir sanat eseri olarak meraklılarınca belli saatlerde gezilebiliyor. Binanın çizimi yapılırken lokanta olarak çizilen bölümü ve girişi çok yüksek tavanlı, çok ferah, tabandan tavana yükselen camlar nedeniyle aydınlık ve görkemli.
Girişteki yüksek duvara Picasso’nun 1920 yılında Paris’te "Üç Köşeli Şaphe" oyununun sahnelendiği tiyatro için boyadığı sahne perdesi asılmış. Başka duvarlarda Miro’nun, Larry Rivers’in eserleri sergileniyor.
Lokantanın iki salonu var. Biri Havuzlu Ana Salon, öbürü daha çok öğle yemeklerinin yenildiği "Grill Room".
Havuzlu Salon ismini salonun ortasındaki beyaz mermer, dört köşe havuzdan alıyor. Havuzun etrafında saksılar içinde kocaman ağaçlar... Tavan yüksek mi yüksek. Masalar havuzun çevresine dizilmiş. Lokantanın dekoru 40 yıldır değişmemiş. Mimar Mies’in çizimi.
Masaların örtüleri, çatal, bıçak, porselen takımlar, pahalı lokantada olması olağan şeyler. Garsonlar smokin giymiş. Orta yaşın üzerindeki kişiler. Masaların tamamı dolu. Masalardaki müşteriler orta yaş üzeri, varlıklı kesimden, lokantaya gelirken özel olarak giyinmiş insanlar.
Salona girer girmez, servis elemanlarının "şımarık, müşterileri küçümseyen, lütfen hizmet veriyormuş havaları" hemen dikkati çekiyor. İnsanı huzursuz ediyor.
Şarap listesini uzatırken "Al listeyi ama, zaten şaraptan anlamazsın... Neye bakacaksın ki..." bakışları rahatsız edici.
Lokantanın aşçıbaşı, New York’un ünlü şeflerinden Christian Albin. Bu şef, mutfakta bol miktarda taze ot kullanmakla ünlenmiş. Otu kullanırken otun karakterini ve tadını korumaya özen gösteriyor. Girişte, ette, balıkta ve hatta tatlıda ot kullanıyor.
Havuzlu Lokanta’da tadımlık bir mönü var. Bunda içki hariç kişi başı fiyat 125 dolar. Yemekleri tek tek seçerseniz, giriş yemekleri 18-32 dolar, ana yemekler 37-58 dolar, tatlılar 9 dolar. Bu lokantanın ünlü tatlısı Pear William Souffle... Yemek başlarken sipariş edilir ise lütfen getiriyorlar. Pamuk helva tatlısı da ünlü.
Four Seasons Lokantası’nda içki hariç kişi başına 100 dolar hesap gelebilir ama lokantadan 100 dolar ödeme ile çıkmak mümkün değil. En az bir şişe şarap içilecek. Eeee... Bu lokantaya yaraşır en ucuz şarabın şişesi 400 dolar. (İsteyene şişesi bin dolarlık şarap da var.) Bitmedi... Mönünün altına not konulmuş. Faturanın en az yüzde 21’i kadar servis ücreti isteniliyor. Dört kişi 100’er dolardan 400 dolar yemek, 400 dolar bir şişe şarap, etti 800 dolar... Yüzde 21’den 170 dolar servis ücreti. Etti 970 dolar... Kapıdan çıkarken vestiyere, kapıcıya da kalanı bırakırsanız, 4 kişi bin dolara Four Seasons Lokantası’ndan çıkarsınız. Türkiye’de karşılığı 1 milyar 700 milyon Törkiş lira eder. Asgari ücretli bir işçinin 10 ay sabahtan akşama çalışıp alacağı paradır bu. Orası Amerika, burası Türkiye diyeceksiniz ama Amerika’da da Four Seasons gibi lokantalara giderek bu faturaları ödeyecek çok az insan var. n Meraklısı için adresi:
99 East 52nd St. Park ve Lexington Avenue, Tel (New York): 212-754 94 94