24.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
yural@milliyet.com.tr Sanırım daha önce "Her Sözcüğün Bir Öyküsü Var" kitabı ile ilgili bir şeyler yazmıştı. Şimdi "Ne Demek İstanbul; Bebek, Niye Bebek!?." kitabının genişletilmiş ikinci baskısını okuyorum. Bu meraklısı için yazılmış bir kitap. Ama inanıyorum ki, çocuklar bu kitabı yetişkinlerden daha çok sevecekler. Çünkü onlar taşları kaldırıp altında neyin yaşadığını, ne olduğunu merak ederler. Her taşın altında ne olduğunu merak ederler. İşte bu kitapta İstanbul semtleriyle yer, yapı isimlerinin öyküsünü anlatıyor. Kitaptan bazı alıntılar yaparsam, sanırım sizin de ilginizi çekecek ve kitabın içeriğini daha kolay algılayacaksınız. Önce Galata Kulesi'nden başlayalım. İnek gala verir; Galata adı galadan gelir. Tarihçilere göre, galata sözcüğü Rumca gala denen sütten çıkmış. O dönemlerde inek ahırlarının, süthanelerinin çevrelediği Galata adını da buradan almış. Kuleyi Venedik, Ceneviz, Pizalıların yaptığı söyleniyor. İşin ilginç yanı, süt kulesi öylesine çevresini etkilemiş ki, kendisinden sonraki Galatiani denen semt adı, daha sonra Türkçeye çevrilerek Sütlüce denilmiştir. Bugün bu bölgede Sütlüce adıyla bir semt bulunmaktadır. İşin daha ilginç yanını bakın yazar nasıl anlatıyor: "Beyoğlu yokuşunun üzerinde, güzel manzaralı bir mevkide Galata Sarayı vardır... Bu binada tahsil ve terbiye gören (eğitim ve öğrenim) gençlerden kabiliyetli olanlar, padişahın hizmetine verilir. Padişah senede bir defa Galata-sarayı'na gelerek gençlerden birkaçını bizzat kendisi seçer ve onları kendi sarayına götürür. Galata-sarayı'nın bulunduğu yolun biraz ilerisinde çeşitli sanatkârlara ait dükkânlar, Galata-sarayı'nın gelirini sağlar." Şu demek oluyor ki, ünlü takımımızın adının başındaki galata sözcüğü de galadan geliyor: Galatasaray. Önder Şenyapılı'nın, "Ne Demek İstanbul; Bebek, Niye Bebek!?." kitabını yediden yetmiş yediye herkese öneriyorum. Eğer İstanbul sokaklarında tarih içinde bir yolculuk yapmak istiyorsanız, bu kitabı alın. İlgilenenler için:ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık ve İletişim A.Ş. Yayınları METU Press Telefon: 0312 210 38 70 Faks: 0312 210 15 49 Kitaplarını severek okuduğum yazarlardan biri de Önder Şenyapılı'dır. O, profesyonel bir gazeteci olmasının dışında, aynı zamanda farklı yetileri de olan bir iyi yazar. Bir mimar, köşe yazarı, televizyoncu, radyocu, program yapımcısı; saymakla bitmez hünerleri olan bir adam. Yayınlanmış kitaplarının sayısı sanırım çoktan 20'yi aştı. Ama benim için en önemli yanı, araştırmayı seven, küçük detayları asla atlamayan, hani çok alışılagelmiş bir söz vardır ya, "Şeytan detayda gizlidir," diye, bütün o küçücük şeytanlıkları bulup çıkaran biri. Belki de o küçük şeytan Önder Şenyapılı. Evin kaybolan değerli eşyalarını divan altında, yastık arkasında, halı altında bulan cin çocuklar gibi raflardaki kitap aralarından, unutulmuş cilt cilt kitaplardan, yazılardan, gazetelerden; hiç aklımıza gelmeyecek yerlerden bize taptaze bilgiler derleyen, onları bir buket içinde sunan biri.