Pazar “İnternetten İngilizce Kuran öğreteceğim”

“İnternetten İngilizce Kuran öğreteceğim”

20.10.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kılıç Ali Paşa Camii’ndeki görevinden alınmasından bir yıl sonra ilk röportajını veren imam Selman Okumuş: “Öğrencilerime hem Türkçe hem Arapça hem de İngilizce öğretiyoruz Kuran’ı ”

“İnternetten İngilizce Kuran öğreteceğim”

Kılıç Ali Paşa Camii’nin imamıyken görevden alındı.
Pek çok konuda hakkında soruşturma açıldı. Kiminden aklandı kiminde de müfettişler tarafından kusurlu bulundu. Davaları sürüyor. İngilizce hutbe okuduğu için adı “The İmam”a çıkan; Osmanlıca, İngilizce ve
Arapça bilen Selman Okumuş (36) Ezbere
Kuran Okuma Yarışması’nda iki kere dünya birincisi oldu. Bir yılı aşkın süredir görevde değil ancak özellikle çocuklara Kuran-ı Kerim öğreterek ve şirketlere danışmanlık yaparak para kazanıyor. Şimdilerde de online Kuran kursu vermeye hazırlanıyor. En son Biray Dalkıran’ın “Peri Masalı” filminde bir imamı canlandırdı. Kendisiyle gizli kalmasını istediği ofisinde buluştuk...

Burada çocuklara kurs veriyor ama adı bilinmesin istiyorsunuz. Neden?

Herkesi özel eğitime alamam. Çocuklar arasından anne-babasının duası olanları tercih ediyorum. Onlarla daha hızlı yol alıyoruz. Dayaksız, bağırmadan, kızmadan,
aşk ile Kuran öğretiyoruz.
Bu çocuklar okuduklarını anlasınlar diye çalışıyoruz.
O yüzden hem Türkçe hem Arapça hem de yarın öbür gün yabancılarla konuştuklarında ne anlattıklarını bilsinler diye İngilizce öğretiyoruz Kuran’ı.

Haberin Devamı

Online Kuran kursu nasıl olacak?

Henüz çok yeni. Belli saatlerde toplu ders yapacağız, kimi zaman da bire bir çalışacağız. Pek çok öğrencim var. Telefonla arayıp “Hocam, şu surenin üzerinden birlikte geçelim” dendiğinde ekranımızı açıp online çalışacağız.

Bu kadar kolay öğreniliyor mu Kuran-ı Kerim?

İsterseniz evet. Ben yarım sayfa bile ezber yapamazdım. Elimde Kuran, günlerce ağladım ama hiç “Ezberleyemeyeceğim” demedim, hep “Allahım biliyorum çok zor olacak ama ezberleyeceğim” dedim. Ne söylediğiniz çok önemli.

“İnternetten İngilizce Kuran öğreteceğim”

Selman Okumuş: “Çocukların sadece yaz aylarında gönderildiği Kuran kurslarını doğru bulmuyorum.”

“Nazara inanırım, dualarla korunurum”

Hiç pişman oldunuz mu?

Kurşun yediğimde bile o adamın peşinden niye koştum diye pişman olmadım.

Haberin Devamı

Nazara inanır mısınız?

İnanırım. Hatta nazara gelmedik de değil ama ettiğimiz dualar koruyor bizi. 2002 yılında hırsız sandığım bir katilin arkasından koştum, beni de vurdu. Biri kafama olmak üzere iki kurşun yedim. Hafız Ahmet de geçen yıl büyük bir trafik kazası geçirdi. Boynu kırıldı, buna rağmen yaşıyor.

Mucize insanlar mısınız siz?

Öyle değil ama Kuran okumanın gücü diyelim. Şeytan okuduğumuz Kuran’dan rahatsız oluyor. Çünkü dinleyenlerin kalbi inceliyor, yanlış yapacaksa yapmamaya karar veriyor.
Bu da şeytanın planını bozuyor.

“İmamlığı tercih ettim”

Hukuksal olarak yine aklanırsanız dönecek misiniz imamlığa?

Onu zamanı gelince değerlendireceğim. Resmi olarak imamlık yapamıyor olsam da 19 yaşından beri imamım. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi lisans eğitimimi, İngilizce İşletme yüksek lisansımı, İlahiyat Din Eğitimi yüksek lisansımı, müftü olabilmek için gerekli olan Haseki Eğitim Merkezi’ndeki ihtisasımı tamamladım. Müftü olabilecek eğitimi almama rağmen imamlığı tercih ettim.

“Melekten değil Rabbinden iste, yoksa vakit kaybedersin”

Son yıllarda Secret ve devamındaki akımların insanlar üzerinde etkisi çok büyük. Arkadaşlarım ellerinde melek kartlarıyla gezip meleklerden yardım istiyor... Siz ne düşünüyorsunuz?

İnsan direkt Rabbinden isteme gücüne sahip tek varlık. Meleklerin bir ricası olamıyor ki Allah’tan. Kul iyi kötü bir şey yaparsa melek sadece arz ediyor Allah’a. Rabbinden iste ne isteyeceksen, yoksa vakit kaybedersin. Melek vazifesini Allah’tan alır, kuldan değil.

Haberin Devamı

İnsanlar sizce neden farklı yollar arıyor ?

Doğru düzgün bir din eğitimi, tasavvufi manada insanın kendisini bulacağı bir vicdan eğitimi veremediğimiz için insanlar arayış içerisinde. Rabbiyle bir bağ, bir güç, bir denge oluşturabilmek istiyor ki bu çok doğal. Gerçek “secret” insanın kendi içidir, kendisine dönmesidir. Kuran bunu hep hatırlatıyor. “Ya ben anlayamam, hoca değilim” diyerek Kuran’ı hep dolabın üzerine koyduk sonra da aşağı indirmez olduk. Anlamak için gerçekten Kuran’a dönüp daha iyi bilenlerle istişare edip bu meclisten nefes almamız lazım. Çok iyi eğitim almış hocaların birçoğu TV’ye çıkmak, kitap yazmak istemiyor. “Hoca ön plana çıkmak istiyor” derler diye korkuyorlar.

Siz de bir ramazan ayında TV’de kadınlarla mukabele yaptınız mesela. Çok da eleştirildiniz. Korkmadınız mı?

Reyting almasaydı, kadınlar bu kadar memnun olmasaydı programdan, eleştirilmezdi, merak etmeyin. Ama kendi etrafımızdan, camiamızdan insanlar bizi eleştirdi ki bu çok acı. “Dinde böyle bir şey var mı?” diyorlar, Peygamber Efendimiz hanım sahabelerle konuşmuyor muydu! Biz bu programla evlere, hapishanelere, hastanelere ulaştık.

Haberin Devamı

Alışılmışın dışına çıkmakta mı sıkıntı?

Tabii, Yılın İmamı Ödülü’nü almasaydım, TV’de program yapmasaydım, İngilizce hutbe okumasaydım, kısacası bu kadar göz önünde olmasaydım bunların hiçbiri olmazdı.

Namaz kıldırmayı özlüyor musunuz?

Babam ve dedem imam olduğu için ben camide doğdum. Camiyi hiçbir zaman namaz kıldırıp maaş aldığım vazife yeri olarak görmedim. Dünyadaki en kıymetli vazife imamlıktır çünkü imam “önder” demektir, peygamber makamıdır. İçini doldurabilmek için de toplumun çok önünde gitmeniz gerekir.

“Camiye girenden sabıka kaydı mı istiyoruz?”

Siz hakkınızda açılan soruşturmaları önde gitmenize mi bağlıyorsunuz?

Hakkımda yıllardır onlarca soruşturma açıldı. 2008’de de görevden alınmıştım. 2012’de Danıştay’dan aklandım. Beş sene... Kurumun müfettişinin tasarrufu. Tophanede Kılıç Ali Paşa Camii’nin imamıyken hırsızı, katili gelmiş, onlarla konuşmuşum. Müfettiş bana, “Hoca niye bu adamları etrafına soktun?” dedi. Kardeşim, camiye girenden sabıka kaydı mı istiyoruz biz? Test yapıp içeri alamam ki, burası Tophane. Katil, hırsız ya da yanlış işler yapan adamlar camiye gelemeyecekse, yaralarını tedavi etmeyeceksek, doğruyu göstermeyeceksek biz ne işe yararız! “Kadınlar...” dediler. Hocalara kaç kadın gidip de soru sorabiliyor, sohbet edebiliyor... İtiraf edeyim ben kaçıyordum artık, çünkü başıma gelecekleri biliyordum. Annem camideki odamı merak ediyordu ama hiç gösteremedim, bilemezler de “Odasına kadın aldı” derler diye. Düşünün artık!

Haberin Devamı

Camide doğum günü kutlaması yapmanız...

Cemaat bana doğum günü pastası getirmiş. Ne güzel işte, imamlarını seviyorlar, onun yeni yaşını kutlamak istiyorlar. Biz çalgılı çengili kutlama mı yaptık da eleştirildik anlamadım! Cami içinde doğum günü kutlaması değil bir ikramdı o.