Pazar Kadın parlamenterler "bir çift meme"den mi ibaret?

Kadın parlamenterler "bir çift meme"den mi ibaret?

24.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

İngiliz gazetelerinde yayımlanan bir araştırma parlamentoda bile kadınların cinsiyet ayrımcılığıyla karşılaştıklarını hatta sözlü tacize uğradıklarını gösteriyor

Kadın parlamenterler bir çift memeden mi ibaret

Parlamentoya sayıca az da olsa girebilen kadınlar, öncelikle kadın haklarının korunması ve kollanması konusunda mücadeleye başladılar. Aralarından erkek milletvekillerinin kendilerini "bir çift memeden ibaret" gördüğünü söyleyenler bile çıktı. İşte bunlardan biri, Barbara Follet, erkek milletvekillerinin, kürsüde konuşan kadın milletvekillerinin göğüsleri konusunda "kavun" benzetmesi yapacak kadar ileri gittiklerini iddia ediyor. Kadının yaşamın tüm alanlarında var olma çabası sadece Türkiyeye özgü bir olgu değil. Biz cumhuriyetin kuruluşundan bu yana TBMMde kaç kadın üyenin yer aldığını tartışırken, "demokrasinin beşiği" İngilterede de benzeri bir tartışma sürdürüyor. Gazetelerde de sonuçları yayımlanan bir araştırma, 120si 1997 seçimlerinde olmak üzere İngiliz parlamentosuna bugüne kadar yaklaşık 300 kadının girebildiğini gösterdi. Birbeck Kolejinden Joni Lovenduskinin 83 kadın milletvekili ile 100 saat süren görüşmelere dayanarak yaptığı araştırma, İngiliz Avam Kamarasında yıllardır kadın milletvekillerine reva görülen cinsel ayrımcılığı ve tacizi açıkça ortaya koyuyor. Örneğin, bir zamanların ünlü oyuncusu Glenda Jackson, bir gün milli güvenlik konusunda konuştuğunda, bir Muhafazakar Partili parlamenterin "Bildiğin konularda konuş, Glenda" sözlerini yutmak zorunda kaldığını anlatıyor. Bazı erkek milletvekillerini ve parlamento kapıcılarını "sekreter" veya "araştırmacı" olmadıklarına, milletvekili sıfatıyla parlamentoda bulunduklarıa inandırmak için akla karayı seçen kadın milletvekillerinin şikayetlerine de araştırmada geniş yer veriliyor. Avam Kamarasındaki cinsiyetçi tutumu sergileyen bu akademik araştırma, parlamentonun son haftalarda en çok konuştuğu konu.Araştırmada, erkeklerin bazı kadın parlamenterlere, "Yükselişiniz çok kısa bir sürede oldu. Kiminle yattınız?" sorusunu yönelttikleri kaydediliyor. Kadın parlamenter Oana King ise 13 yıl önce bir Avrupa Parlamentosu milletvekilinin, kendisi ile yatması karşılığında 10 bin sterlin teklif ettiğini öne sürüyor. Her kadın parlamenter cinsiyet ayrımcılığı yapıldığını kabul etmiyor elbette. 7,5 yıldır parlamentoda görev yapan sarışın ve kırmızı rujlu Peterborough Milletvekili Helen Clark hiç cinsel tacize uğramadığını söylüyor ve hemen ekliyor: "Cinsel taciz söz konusu olsa parlamento başkanının masası travma geçiren kadın milletvekillerinden şikayet dilekçeleri ile dolu olur. Bu şikayetlerin özünde daha başka bir basiretsizlik olgusu yatıyor olmalı." İngiliz kamuoyunda, politikanın erkeklere has bir iş olduğuna inanıldığını söyleyen Clark sözlerini şöyle sürdürüyor: "Başbakan Tony Blairin Playboy sarayındaki 101 gözdesi ile çekilmiş resme bakın. Ben de oradaydım. O zaman yeri göğü titreteceğimizi zannediyorduk. Oysa büyük bir hayal kırıklığı oldu. İçeriği yapmacık olan bu propaganda resmine dekor olmuşuz. O zamanlar İngilterenin kadınlar için daha iyi, daha kadın yanlısı bir ülke olacağına inanıyorduk. Bu gerçekleşmedi. Politika hâlâ erkeklerin hegemonyası altında. Ama kendi başarısızlığımızı zararsız erkek meslektaşlarımızdan çıkartmak çok yanlış. Kadın parlamenter arkadaşlarım sızlanmayı bırakarak politik yaşamlarının sorumluluklarına sahip çıktıklarında biz kadınlar politikada nelere ve nerelere ulaşabileceğimizi dünyaya gösterebiliriz."Cinsel taciz, erkeklerin kadınları küçümsemesi sadece kadın parlamenterlerin karşılaştığı bir sorun değil. Kadınla erkeğin bir arada çalıştığı her iş kolunda sıkça yaşanan bir olay bu. Bazıları "Kiminle yattınız da yükseldiniz?" diye soruyor İngiliz kadın gazeteciler de erkeklerin kendilerini küçümsediğini söylüyorlar. Özellikle politika yazan kadın meslektaşlarım, erkeklerin küçümseyen bakışlarına hedef olmaktan şikayetçiler.En iyi üniversitelerden Oxfordda ekonomi ihtisası yapan, dört yıldır Financial Timesda ekonomi konusunda yazan bir kadın gazeteci bile, aldığı eğitime, yaptığı işe rağmen erkeklerin zaman zaman küçümseyerek bakmasından şikayetçi.Erkeklerin kendilerini uzman gördükleri konularda kadın meslektaşlarını küçümsemelerinde kadınların payının da olduğunu savunan bir İtalyan gazeteci arkadaşım ise "Kadınlar yükselme uğruna erkeğin emellerine hizmet ederlerse, erkekler kadınları böyle görmeye devam edecektir" iddiasında bulunuyor.Haksız da değil. Erkekler bir yerlere gelmek için dişiliğini kullanan kadınları gördükçe, maço tavırlarından kopamayacaklar. Bu tür kadınlar, dişiliklerini kullanmadan, emekleri ile bir yerlere geldiklerinde erkeklerin de bu görüşü elbette değişecek.Peki kadınlar ne yapmalı? Yapabilecekleri iki şey var: Ya söz ve davranışlarını bu tür erkeklere uyduracaklar ya da erkek takılmalarını duymazdan gelecekler. Ve en önemlisi de dişiliklerini kullanmadan bu işi yapacaklar. Tabii ki yaptıkları iş, dişiliklerini gerektirmiyorsa... Kadın gazeteciler de küçümsenmekten şikayetçi