Kadınlar gününe bile DJ servisi yapılır

Yaklaşık 13 yıldır DJ (disk jockey)’lik yapan 34 yaşındaki Hakan Türkürer kurucusu olduğu Main Production şirketiyle isteyene "DJ menajerliği" hizmeti sunuyor. Türkürer ayrıca bir yıldır meraklısına Akademi İstanbul’da DJ’lik dersi de veriyor. Şirket 12 kişilik kadrosuyla yurtiçine ve yurtdışına DJ gönderiyor.
Yalnız gece kulüpleri ve özel partiler için istek gelmediğini söyleyen Türkürer; çeşitli açılışlar, şirket içi kutlamalar, ev partileri, hatta kadınlar gününe bile DJ talebi olduğunu belirtiyor. Türkürer’e gelen en ilginç talep ise başkentten olmuş: Bir anne "Evladım, kızımı da DJ yapıver, çok istiyor" demiş.

Reina’da silahlı tehdit
Avrupa’da pop ve rock yıldızı gibi itibar gören DJ’liğin Türkiye’de hak ettiği yerde olmadığını söyleyen Main Production’dan Zeynep Şarlak, bunu ülkemizde elektronik müziğin yeterince yerleşmemesine bağlıyor.
Sosyeteden popüler mekanlara, "elbette hiç gocunmadan" küçük ev partilerine bile giden Main Production DJ’lerinden Fırat, yakında konken partilerine bile davet edileceklerini iddia ediyor. Mesleğin zorluklarını ise geçen yaz ünlülerin popüler mekanı Reina’da başına gelen ilginç bir olayı örnek vererek anlatıyor: "Eğlence mekanlarında hesapsızca içen insanlar kontrolü elden kaçırıyor. İstedikleri parçayı çalmayınca kaba sözler, tehdit, haddini aşan tavırlar sergileyebiliyorlar. Bir kere Reina’da istediği parçayı çalmadığım için silah bile dayadılar, nasıl kaçacağımı bilemedim."
DJ’lik hizmetinin bedeli 200 ile bin dolar arasında değişiyor. Fiyat partinin büyüklüğüne göre artıyor.

Mühendisliği bırakıp DJ oldu
YTÜ Makine Mühendisliği mezunu Savaş on yıldır DJ. "Yazın harçlığını çıkart, kışın oku" mantığına sahip orta halli ailesi, DJ’lik yapmasında etkili olmuş. Antalya’da bir otelde çalıştığı sırada tanıştığı DJ sayesinde bu işe gönül vermiş. Ekonomik kaygıların insanların manevi ihtiyaçlarını geri plana attığını söyleyen DJ Savaş "Manevi yönden mutlu olduğum DJ’liği mühendisliğe tercih ettim" diyor. DJ Savaş, kendini 50 yaşında düşündüğünde DJ’likten bir şey kazanamayacağı için belki düşkünler evine düşeceğini, yine de sevdiği işi yapmanın huzurunu yaşayacağını söylüyor.

Udi dedenin pikap başındaki torunu
30 yaşında. Lise yıllarında bir kafede çalmaya başlamış. Daha sonra alternatif rock yapmak üzere Toys adlı bir grup kurmuş. Ancak babasının, müzikle uğraşmasına karşı çıkmasıyla ailesiyle arası bozulmuş. "Babamın karşı çıkmasına çok şaşırdım, çünkü kendisi de müziği sever. Dedem de müzisyenmiş, ut ve kanun çalarmış. Şu an annemle yaşıyorum, o beni her zaman destekliyor" diyor.

İşsiz kalınca DJ’liğe başladı
MÜ Radyo Televizyon mezunu Fırat, işini kaybedince tesadüfen DJ’liğe başlamış. Babası avukat, annesi eczacı olan Fırat ev davetlerini seviyor. "Etiler’de bir eve çağrıldım. Bir grup hanım dolma yiyip içki içerek eğleniyordu. Onlara müzik yaptım. Arada bir kocalarından bahsedip gülüyorlardı, ilginç bir deneyimdi" diyor.

"Ailem ilk başta beni ciddiye almadı"
26 yaşında. Adapazarlı. Dört yıl İngiltere’de yaşamış, DJ’liği orada bu işi iyi bilenlerden öğrenmiş. İngiltere’de çeşitli kulüplerde misafir DJ olarak performanslara çıkmış.
DJ’liğin eğitim değil, yetenek işi olduğunu düşünen Oz-e, yeteneğinin doğuştan geldiğine inanıyor. Serbest meslek sahibi babası, ev kadını annesi ve elektrik teknisyeni abisinin başlangıçta kendisini ciddiye almadıklarını söyleyerek "Ancak zamanla durum değişti" diyor.