Karmaşık süreçler devam edecek

2016’DA TÜRKİYE’Yİ NELER BEKLİYOR?

İçinde bulunduğumuz döneme imza atan en dikkat çekici astrolojik göstergelerden birisi Satürn ve Neptün arasında yaşanan kare açı. Satürn her zaman sınırlar, kontrol ve gerçeklerle; Neptün ise sınırsızlık, gevşeklik ve ötelere uzanma arzusuyla ilişkilidir. Durum böyle olunca, en erken 2016 yılının sonbahar aylarına kadar dağılan, belirsizleşen sınırlar, karmaşık ve kaotik süreçler devam edecek. Başta Ortadoğu, bu sınırları belli olmayan karmaşanın en dikkat çekici örneği olarak görünüyor. Dahası 2016’nın bahar aylarında savaş gezegeni Mars’ın geri gidecek olması bölgede işleri iyice kızıştıracağa benziyor.

3 Ocak’tan itibaren Mars, ülkemizin burcu olan Akrep burcuna ilerleyecek ve daha sonraki aylarda, 27 Mayıs- 2 Ağustos tarihleri arasında yeniden Akrep burcunu ziyaret edecek. Ülkemizi yakından ilgilendiren askeri konular, mücadele ve çatışma içeren koşullara çok dikkatli yaklaşmalıyız.

Jüpiter’in 9 Eylül’de Terazi burcuna adım atmasına kadar geçecek sürede denge, barış ve diplomasi yönündeki olasılıklar oldukça zayıf ve kırılgan bir atmosfer içinde görünüyor. Ülkemizin ilerletilmiş haritasında halen Akrep burcunda ilerleyen Ay da halkımızın koşullarına kriz, mücadele ve ölüm-kalım temaları getiriyor. Ne de olsa astrolojide Akrep yıpratıcı ve dönüştürücü bir burçtur.

Bu dönemde en önemli temalar güvenlik ve huzur arayışı olacak

Yıllık temalara bakarken önümüzdeki dönemi iki bölüme ayırarak inceleyebiliriz. 2015’ten devraldığımız ilk dönem, 2016 yılının ağustos ayına kadar etkisini sürdürecek. Bu dönemde ülkemiz gündeminde uluslararası meselelere, yabancı ülkelerle ilişkilere, medya ve basın dünyasına, değişik ideolojik konulara, diyanet işleriyle ilgili inanç ve fikir konularına ve üniversiteleri içine alan akademik koşullara önemli vurgular var. Ortadoğu’da yaşanan şiddet ve karmaşa, IŞİD’in yarattığı terör, ABD ve Rusya ile ilişkiler yanında medyanın durumu hatta kimya dalında Nobel Ödülü alan değerli bilim insanı Aziz Sancar ülkemiz gündeminde yer alıyor.

Ülkemizin yıllık haritasında bu dönemde (2015-2016) Terazi burcunun yükselmiş olması diplomatik konuların, topraklarımızdaki güvenlik ve huzur arayışının en önemli temalar olduğunu gösteriyor. Ancak haritada kontrol edilmesi imkansız ve gizli kalan koşulları anlatan 12’nci evin öne çıkması, bazı ihmal ve hataların önemli sıkıntılar yarattığını da gösteriyor. Bu koşulların en erken 20 Mart’tan sonraki dönemde değişebileceğini söyleyebiliriz.

Terör açısından kriz ve endişe anlatan koşullar var

4 Nisan ve civarında komşularla ilgili gelişmeler, Ortadoğu’daki koşullar açısından oldukça kritik yeni gelişme ve ülkemiz açısından da yeni tutumlara işaret ediyor. Özellikle 30 Haziran sonrasında ülkemiz daha aktif ve cesur tutumlar ortaya koymaya başlayabilir. 5 Ağustos sonrasında da istikrar ve güven inşası yönünde daha pekiştirici imkanların ortaya çıktığını görüyoruz.

Ekonominin gidişatına ait beklentilerin de önemseneceği bir dönemdeyiz. 8 Ocak civarı sınırdaş ülkelerle ilişkiler ve güven, istikrar arayışı açısından önemli günler olabilir. 20 Ocak-19 Şubat arasında finansal piyasalar, çocuklar, gençler ve gruplarla ilgili gelişmeler, gizli ve yıkıcı terör olayları açısından endişe ve kriz anlatan koşullar var. 12 Şubat civarında bu konular daha fazla gündeme gelebilir.

19 Şubat-20 Mart arası uluslararası koşullar, yaşanan karmaşık nedenler yüzünden oldukça belirsiz ve kaygan bir döneme işaret ediyor. Bu dönemde milli konular, halkın hassasiyeti ve sağlığı sık sık gündemde olacak.
26 Şubat civarı bu belirsizlikleri daha çok öne çıkarırken, 18 Mart civarında ekonomik istikrar ve yönetimi ilgilendiren konular açısından dikkat çekici olaylar yaşanabilir.

Komşu ülkelerle ilişkilerde hareketli bir gündem görülecek

20 Mart sonrasında yönetime, liderlere, hükümete yönelik konular daha hızlı bir yön gösteriyor. Bu dönemde diplomatik ilişkiler, içişlerine ait konular, liderliği içine alan koşullar öne çıkıyor. Ancak 21 Nisan-22 Mayıs arasında ekonomik durumu ilgilendiren hassasiyetler, finansal istikrar ve halkın durumunu kapsayan endişeler dikkat çekebilir. Özellikle
25 Nisan-18 Mayıs arasında ülke içinde güven ve yakın komşuları içine alan gelişmeler açısından oldukça hareketli bir gündem söz konusu.

22 Haziran sonrasında ülkemiz güvenliğini, halkı ve milliyetçi temaları içine alan yeni bir süreç şekillenmekte. 26 Ağustos’a kadar halkın güvenliği, huzuru pek kolay olmayan bir süreçten geçiyor. Bir yandan da yönetsel alanda daha girişken ve mücadele edici koşullar görüyoruz. Temmuz sonu ve ağustos ayıyla birlikte yönetim sistemine, anayasaya ilişkin konulara ait daha dikkat çekici gelişmeler öne çıkabilir. 22 Haziran-23 Temmuz arasında Meclis’i ilgilendiren temalar, güvenlik konuları yeni bir ivme kazanıyor.

Yılın ikinci yarısında hükümeti ilgilendiren yeni adımlar atılacak

Yılın ikinci yarısında, sonbahar aylarıyla birlikte, ülkemizde yönetimi, anayasal konuları ve içişlerini de ilgilendiren önemli temaların gündeme geldiğini görüyoruz. Liderleri, hükümeti ve yenilikleri anlatan pek çok yeni adım var. Ülkemizin tutumunu daha direkt, hızlı ve savaşkan yapan koşullar da dikkat çekiyor. Bu koşullar Kürtleri, genel olarak vatanı ve toprağı içine alan güvenlik konularına da işaret edebilir.

2016-2017 sürecini tetikleyecek olan koşullar içinde uluslararası konuların yine olanca gücüyle gündemde olacağını göreceğiz. Yıllık haritada Yay burcunun yükseliyor olması ve içindeki Satürn ülkemizin bu konularda yükleri, sorumlulukları ve kısıtlayıcı koşulları olacağını gösteriyor. Bu koşullar hem ekonomik durumdan hem de komşulardan, coğrafyadan kaynaklanıyor. Ülkemiz yılın ikinci yarısında, özellikle yılın son üç ayında, diplomatik konulara, denge ve barışçıl politikalara ağırlık verme ihtiyacı içinde. Bu alanda önemli fırsatların ve değerlendirilmesi gereken imkanların da ortaya çıkabileceği anlaşılıyor. Bu yeni bir açılımı ve iç politikaları beraberinde getirebilir.

23 Ağustos-23 Eylül komşulardan kaynaklanan gelişmeler, Ortadoğu’nun durumu ve karşıt koşullar yüzünden oldukça kırılgan, belirsizlikleri yüksek bir döneme işaret ediyor. 9-14 Eylül tarihleri özellikle daha olaylı olabilir. Gerek iç barış, iç güven ve Kürtlere ait konular, gerekse toprağı ve diplomasiyi içeren konular 23 Eylül sonrasında da hassasiyetini korumaya devam ediyor.

Gelecek yönünda daha fazla ümit ve barış beklentisi ortaya çıkıyor

2016’nın son aylarında gelecek yönünde daha fazla ümit, sosyal grupları ve halkı dengeye, barışa yönelten beklentiler var ancak terör, bu beklentilere önemli gölgeler, huzursuzluklar getiriyor. Uluslararası konulardan kaynaklanan gelişmeler, mültecilerin durumu bu beklentileri zora sokabilir.

21 Ekim-21 Kasım arasında gizli kapaklı durumlar, Meclis’i ve yönetimi içine alan koşullar depresif bir süreç yaratıyor. Bu süreçte 10 Kasım civarında ciddi çabalar var. Bu yorucu koşullar Güneydoğu Anadolu çerçevesinde, yönetimi ve halkı ilgilendiren konularda yoğun bir meşguliyete işaret ediyor.

21 Kasım-21 Aralık döneminde devlet politikalarını ve içişlerindeki dengeyi yeniden toparlayan, ciddiyet ve ağırlık taşıyan konular görmekteyiz. Çalışanlarla, memurlarla, işçilerle ilgili gelişmeler de söz konusu olabilir. Ekonomiden kaynaklanan ve sınırlayıcı olabilen gelişmeler 21 Aralık sonrasında da gündemde kalacak gibi.

Çözüm sürecini etkileyecek yeni adımlar atılabilir

-Yılın ilk yarısında, özellikle bahar aylarında Ortadoğu’dan kaynaklanan koşullar önemli riskler taşıyor.

-Savaş gezegeni Mars’ın geri gideceği 17 Nisan-
30 Haziran arasında, kısaca yılın ilk yarısında ülkemizin daha temkinli ve soğukkanlı davranması gerekiyor.

-Ülkemiz gündemini yakından etkileyen uluslararası koşullar ve etkiler yıl boyunca gündemde kalacak.

-Nisan başı komşularla ilişkiler açısından yeni bir dengeye işaret ediyor. 20 Nisan sonrasında, özellikle temmuz ayından itibaren ülkemiz daha girişken ve yeni politikalar ortaya koyabilir.

-Sonbaharla birlikte barış ve huzur için diplomatik alanda ve siyasette yeni koşulların ortaya çıkacağı görülüyor.

-Yılın ikinci yarısında yönetsel değişiklikler ve liderleri ilgilendiren konular üzerinde çok daha fazla duracağız.

-30 Ekim’den sonraki dönemde yurt içinde barışı, milliyetçi temaları ve çözüm sürecini etkileyebilecek yeni adımlar ve ciddi olunması gereken koşullar var.