Pazar Kilo verememenin gizli bir nedeni

Kilo verememenin gizli bir nedeni

18.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Polikistik over sendromundan mustarip kadınların çoğu kilo vermek veya kilolarını korumak için mücadele ediyor. Ancak diyet programları tek başına uygulandığında başarılı olamıyor. Mutlaka egzersiz de yapmak gerekiyor

Kilo verememenin gizli bir nedeni

tkumeli@milliyet.com.tr Üzerinde ısrarla durulması gereken ve beslenme yönü oldukça önemli bir problem bu. Konuyla ilgili araştırmalarda yeterli ve dengeli bir diyet programının egzersiz programıyla birlikte uygulanmasının, karşılaşılan sorunların azaltılmasında, hatta düzeltilmesinde oldukça etkili olduğu gösteriliyor.Polikistik over sendromu âdetin olmaması, vücutta tüylenme ve obeziteden oluşan bir hastalık. Diğer pek çok hormonal hastalık gibi nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak stres, obezite, insülin direnci, sinir sistemindeki bazı hormonların salınımındaki bozukluklar ve genetik faktörlerin rolü üzerinde duruluyor. Dünyanın her tarafında milyonlarca kadın polikistik over (çok kistli yumurtalık) sendromu ile mücadele ediyor ve menopoz öncesi dönemde (15-45 yaş arası) kadınların yaklaşık yüzde 10'unda bu sendrom görülüyor. Polikistik over sendromu beyinde hipofiz bezinden salgılanan iki hormon olan LH ve FSH hormonlarının anormal şekilde üretilmesinden kaynaklanıyor. Bu dengesizlik neticesinde her ay düzenli olarak yumurtalıklarda yumurtlama gerçekleşmez, âdet kanaması seyrek olur veya hiç olmaz. Kilo fazlalığına bağlı olarak insüline karşı bir direnç ortaya çıkabilir. İnsülin direnci de şeker metabolizmasında bozukluk ve şeker hastalığına eğilimi artırır. İnsülin direncinin hastalığın bir belirtisi mi yoksa hastalığın esas nedeni mi olduğu tam olarak bilinmiyor.Tüm bu belirti ve şikayetler kişiden kişiye göre değişiyor. Bazı belirti ve bulgular bir kişide görülürken, diğer belirti ve bulgular başka bir kişide görülebiliyor. Bu durum hastalığın gözden kaçmasına, atlanmasına neden olabiliyor. Hastalığın belirtileri En sık görülen belirtiler âdet düzensizliği, sivilce, yağlı cilt, tüylenmede artış, infertilite (kısırlık) ve kilo artışıdır. En sık rastlanılan düzensizlik seyrek âdet görme şeklindedir. Zaman zaman âdet kanamasının hiç olmaması da görülebilir. Gecikmeyi takiben görülen kanama genelde fazla miktarda ve uzun süreli olur. Bu düzensizlik yumurtlamada bir bozukluğun işaretçisidir. Sendromun tanısı klinik bulgular, laboratuvar tetkikleri ve ultrason incelemesinin bir arada değerlendirilmesiyle konur. Ultrasonografide yumurtalık kenarlarında çok sayıda küçük kist saptanır. Bu kistler sadece birkaç milimetre çapındadır ve tek başlarına sorun yaratmazlar. Kadınların yüzde 20-30'unun yumurtalıklarında çok sayıda küçük kistler görülmesine rağmen ancak yüzde 5-10'unda bu sendromun bulguları vardır.Tedavisi endokrinolog, jinekolog ve diyetisyenin yer alacağı bir ekip çalışmasını gerektirir. Tedavide asıl amaç yumurtlamayı yeniden sağlamaktır. Polikistik over sendromu ile insülin direnci sıklıkla bir arada görüldüğünden tedavisinde yeni yaklaşımlardan biri de insülin duyarlılığını artıran ilaçların kullanımıdır. Çocuk isteyen hastalarda tek başına bu ilaçların verilmesi veya tedaviye yumurtlamayı uyaran ilaçların eklenmesi ile çok iyi sonuçlar alınabiliyor.Bu sendromdan mustarip kadınların çoğu kilo vermek veya kilolarını korumak için mücadele ediyor. Diyet programları tek başına uygulandığında başarılı olamıyor. Çünkü temel problem olan yaşam tarzının değiştirilmesi gerekiyor. Kişinin önce oturup kendi yaşam tarzını gözden geçirmesi ve bu yaşam tarzının kilo almasına veya kilosunu koruyamamasına neden olduğunu fark etmesi şart. Tanı ve tedavi Sendromlu kadınlarda özellikle bel ve karın bölgesindeki kilo artışı, kalça bölgesinden daha fazla oluyor. Bu durum, altta yatan bozulmuş şeker ve insülin metabolizmasının bir göstergesidir. Kilo vermek bu sendromunun birçok belirtisinde düzelmeye neden olmasına rağmen bu bireylerin çoğu kilo vermekte zorlanıyor. Sendromlu kadınlar düşük yağ içeren diyet programlarından çok fazla fayda görmüyor. Buna karşılık karbonhidrat tüketiminin düşürülmesi ve farklı karbonhidrat içeren gıdaların alınması gerekiyor. Her öğünde doğru karbonhidrat kullanımı ve yeterli protein tüketimi düşük kan şekeri ataklarını da kontrol altında tutabiliyor. Diyetle birlikte egzersiz de yapıldığı takdirde başarılı olunabiliyor. Egzersiz yapmak şart haftanın öğüdü Fazla kiloların zaman kaybedilmeden verilmesi, insülin direnci, obezitenin neden olacağı diğer risk faktörleri ve tedavinin seyri açısından önemli.Kilo verme sürecinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanılmalı ve ilerleyen dönemlerde de yaşam tarzı haline getirilmeli.Dengelenmiş bir diyet uygulanmalı. Diyet programı karbonhidrat, protein ve yağların dengeli dağıldığı bir program olmalı.Az ve sık beslenme modeli benimsenmeli, üç ana öğün arasında küçük ara öğünler tüketilerek kan şekeri dengesi sağlanmalı.Beslenmede şeker oranı düşük posa miktarı yüksek olan sağlıklı karbonhidratlar tercih edilmeli.Posa açısından zengin olan, vitamin ve mineral deposu sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık verilmeli, günde en az dört-beş porsiyon sebze-meyve tüketilmeli.Porsiyon kontrolü yapmak, yemekleri yavaş yemek, besin gruplarında sağlıklı olanları tercih etmek kilo kontrolünün sağlanması açısından önemli.Doğru beslenme önemli ancak tek başına yeterli değil. Düzenli egzersiz yapmak gerekir. Polikistik over sendromunda nasıl beslenmeli? haftanın besini Vücuttaki basit şekerin parçalanmasında önemli rol oynayan krom, kolesterol, yağ ve protein sentezi için hayati bir mineraldir. Krom kan şekeri düzeyinin sabit kalmasını sağlar.Kemik erimesiyle savaşta ve yaşlanmayı geciktirmede etkili olduğu, kas oluşumunu da desteklediği biliniyor. Yumurta sarısı, istiridye, yerfıstığı, üzüm suyu, peynir, buğday ve mayada bulunur. Krom yetersizliğinde huzursuzluk, yorgunluk, şekere karşı tolerans bozukluğu, damar sertliği riskinde artış, fazla kilo alımı görülebilir. Krom