Pazar Kim beyninde çip ister?

Kim beyninde çip ister?

23.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

İnsan beynine çip yerleştirip bilişsel kapasitesini artırma fikri yeni değil; 1950’lerdeki bilimkurgu romanlarında tohumları atılan bir kavram. Bugünse artık bir fantezi olmaktan çıktı

Kim beyninde çip ister

Teknoloji ve bilim dünyasında bütün gözler yapay zeka çalışmalarına çevrili. Hayatı büyük ölçüde kolaylaştıracağını hayal ettiğimiz yapay zeka, madalyonun öteki yüzünde bir o kadar büyük endişeler de sunuyor insanlığa. Pek çoğumuzu işsiz bırakmasından hatta topyekûn hepimizi defetmesinden endişe duyuyoruz.

Haberin Devamı

İnsanı şimdiden alt etmeye başlayan yapay zeka teknolojisi karşısında kimilerine göre tek bir kozumuz kalıyor: Beyni teknolojiyle güçlendirmek. Kulağa biraz karanlık bir senaryo gibi gelse de Silikon Vadisi girişimcileri bu olasılığa insanlığın kurtuluşu gözüyle bakıyor.

Çalışmaların amacı önce Alzheimer gibi hastalıklar

İnsan beynine çip yerleştirip bilişsel kapasitesini artırma fikri yeni değil; 1950’lerdeki bilimkurgu romanlarında tohumları atılan bir kavram. Bugünse artık bir fantezi olmaktan çıktı. Elini attığı her projeyle adından söz ettiren Vadi’nin dahi çocuğu Elon Musk, bu alana yatırım yapmaya hazırlanıyor. Tesla ve Space X’in ardından gelecekte adını sıkça duyacağımız yeni şirketi Neuralink, insan beyniyle dijital makineleri birleştirmeye odaklanıyor.

Haberin Devamı

Silikon Vadisi’nin tanınmış girişimcilerinden Bryan Johnson ise bu alana ilk büyük yatırımı yapan işadamı. Kernel adlı start-up şirketinde ünlü nörolojistler, insan beynine yerleştirilebilecek bir mikroçip geliştirmek için yoğun tempoyla çalışıyorlar. Beyne yerleştirilecek yeni teknolojiye “nöroprotez” ismi veriliyor. Çalışmaların amacı önce Alzheimer gibi hastalıklara ve nörolojik hasarlara tedavi imkanı sağlamak. Uzun vadedeyse zekayı, hafızayı geliştiren ve bilişsel kapasiteyi artıran bir teknolojiye dönüşmesi umuluyor.

Beyin hücrelerinin iletişim kurma biçimini taklit ediyor

Johnson’un çalışmaları için yarattığı 100 milyon dolarlık fon, OS Fund ismini taşıyor ve adını bilgisayarların işletim sisteminden alıyor. İnsan metabolizmasını yazılım mantığıyla yeniden düzenleme kavramına biyo-hacking deniyor. Beyin çipi de tıpkı bir network cihazı gibi davranarak beyin hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurma biçimini taklit ediyor. Farz edelim ki eşiniz gelecek yıldönümünüz için planlarını anlattı, beyin bu bilgiyi kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya taşımak için nöronlar arası elektrik sinyalleri iletiyor. Bu sinyaller her insanda kendine özgü bir yapıya sahip ve yazılım kodlarına benziyor. Nörolojik hastalıkları olanlarda bu sinyaller rastgele saçılıyor veya hiç iletilmiyor. İşte beyin çipinin amacı bu sinyallerin iletiminde hücrelere yardımcı olmak. Çip, beynin ilgili bölgelerinde hareketliliği algılayarak doğru sinyal kodunun nasıl olması gerektiğini anında tahmin ediyor ve sinyalleri ateşliyor.

Haberin Devamı

Beyin çipinin insanlar üzerinde kullanılmaya başlanmasına henüz yıllar var. Şimdiye kadar fareler ve maymunlar üzerinde çeşitli denemeler yapılmış. İnsanlar üzerinde de çalışmalar mevcut. Ancak deneyler insanları başlıklar vasıtasıyla sabit bilgisayarlara bağlayarak gerçekleşiyor, yani henüz beyne çip takarak mobilize olmak için çok erken.

Peşinde olduğumuz ister yapay zeka, ister beyni güçlendirmek olsun, her durumda insanın tanrılaşma egosuyla ilintili olduğu muhakkak. Korkuların kökeni de yine egoya ve nefse bağlanıyor. Geliştirdiğimiz teknolojilerle tanrılaşmak yerine evrenin tanrısal titreşimlerine erişmek istiyorsak yapmamız gereken basit: Daima sevgi alanında kalmak.

Haksız rekabet konusu

Beyin protezi konusu, insanın cyborg’a dönüşecek olması anlamına geliyor ve etik soruları da beraberinde getiriyor. Bu tip teknolojiler bütün insanlık için ümit verici gibi görünse de günün sonunda ancak varlıklı bir kesimin faydalanabileceği ortada. İnsanlar arasında haksız bir rekabete yol açması da olası.

Bir çipin beyne üstün özellikler kazandırması fikri kulağa hoş geliyor ancak ya işverenler çipli çalışanları diğerlerine tercih ederse? En parlak ve yaratıcı beyinlerin alım gücü olmadığı için sıradan ve niteliksiz işlerde çalışmak zorunda kaldığını hayal etmek bile istemeyiz. Bryan Johnson “Bugün kullandığımız pek çok teknoloji ilk bulunduğunda küçük bir kesime hitap ediyordu, kağıda baskı yapmak bile. Hepsi zamanla tüm dünyaya yayıldı, beyin çiplerinin de aynı şekilde evrileceğine ve hastalıklara çare olabileceğine inanıyoruz. İleride zekayı geliştirmesini istiyoruz ama önceliğimiz değil, bir Alzheimer hastasının evde tuvaletin yerini bulmasına yardımcı olması bile pek çok insanın hayatını değiştirecektir” diyerek endişelerin karşısında duruyor.