Pazar Kültürü de doğası da çok renkli

Kültürü de doğası da çok renkli

17.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Toplumsal yapısında büyük bir dini ve kültürel çeşitliliğin görüldüğü Malezya, doğal güzelliklerden de nasibini fazlasıyla almış bir ülke. Türkiye’de kış mevsimi yaşanırken burada isterseniz yağmur ormanlarında yürüyüş yapıp vahşi hayatı gözlemleyebilir, isterseniz adalarının pırıl pırıl sularında kulaç atabilirsiniz

Kültürü de doğası da çok renkli

Malezya’ya ayak basar basmaz ilk dikkatinizi çeken yemyeşil ormanlar. Ülkenin dört bir yanı tropikal yağmur ormanlarıyla kaplı.
12 ay boyunca devam eden yaz mevsiminin ağırlıklı olarak hafif yağmurlu ve biraz nemli havası zaten size bir orman ülkesinde olduğunuzu hemen hissettiriyor. Titizlikle korudukları doğa harikası ormanlarındaki, dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan bitki ve hayvan türleri ile zengin biyolojik çeşitliliğe sahip ender ülkelerden biri Malezya.
Güney Asya’nın en istikrarlı ülkelerinden biri olarak da kabul edilen Malezya, yaklaşık 30 milyonluk nüfusa sahip ama bunların yüzde 51’i Malay, yüzde 24’ü Çinli, geri kalanı da Hint. Bununla da bitmiyor. Halkın da yüzde 60’ı Müslüman, yüzde 20’si Budist, yüzde 10’u Hıristiyan. Yani çeşitli etnik gruplardan oluşan Malezya halkı ayrıca çeşitli dinlere de mensup.
Tabii hemen herkesin aklına gelebilecek ilk soru: Bu kadar çeşitli din ve kültüre sahip olan bir halk bir arada nasıl yaşıyor? İşte Malezya’nın gizemi de burada. Büyük bir çeşitliliğe sahip vahşi doğasının yanında değişik kültürel yapısı olan halkıyla da çok renkli bir ülke burası. Mini etekli bir Çinli ile başörtülü Müslüman kadını, turuncu kıyafetini giymiş bir Budist ile Hıristiyanı bir arada her yerde görebilirsiniz.

Dinlenme ve eğlenme adası
Gezimize İstanbul’dan THY ve Malezya Havayolları ile direkt uçulan başkent Kuala Lumpur’dan başlıyoruz. Türklere vize uygulanmayan ülkede 4 milyonluk bir nüfusa sahip Kuala Lumpur yüksek gökdelenleri, lüks alışveriş merkezleri, Çin ve Hint mahalleleri, camileri ve yemyeşil parklarıyla etkileyici bir kozmopolit şehir. Özellikle orkide, kelebek ve kuş parkları, hayvanat bahçesi, Ulusal Müze ve İslami Sanatlar Müzesi görülecek yerler arasında.
Bir Uzakdoğu ülkesinin vazgeçilmezleri olan Budist ve Hindu tapınakları ise şehrin içinde ve etrafına yayılmış.
Malezya, Güney Çin Denizi ile Hint Okyanusu’nun arasında bir yarımada. Ancak irili ufaklı yüzlerce ada bu yarımadanın etrafına serpiştirilmiş gibi. Neredeyse her ada ayrı bir tropik tatil yöresi. Bunlardan biri olan Langkawi Adası’na gitmek için ülkenin kuzeydoğusuna doğru yola çıkıyoruz. Dünyanın dört bir yanından gelmiş turistleri ağırlayan ada, beyaz kumsalları, her türlü imkana sahip konforlu tatil köyleri ve ormanları ile tam bir dinlenme ve aynı zamanda renkli hayatıyla da eğlence yeri. Tabiata uygun inşa edilmiş otantik yapıdaki lüks otellerin gecelik oda fiyatları kahvaltı dahil en fazla 100 avro civarında.
Langkawi’den sonra sırada Penang var. Bu adaya karadan Malezya’nın en uzun köprüsüyle de geçiliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Georgetown aynı zamanda Penang ada eyaletinin de başkenti. Bolca tapınak ve İngiliz sömürge zamanından kalan yapıları dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Kültürü de doğası da çok renkli

Et ve balıkları güveçte pişiren halkın damak tadı bizimle uyuşuyor.

Kültürü de doğası da çok renkli

Sualtı canlıları açısından çok zengin olan denize dalmak Malezya’da popüler.

Kültürü de doğası da çok renkli

Deniz kaplumbağalarıyla baş başa

Dünyanın üçüncü, Malezya’nın ise en büyük adası, fauna ve flora deposu olan Borneo, sualtı sporları için en önemli yer. Burası dalgıçlardan büyük ilgi görüyor. Metrelerce derinliklerde, rengarenk parlayan yosunların
arasında deniz kaplumbağası hatta köpekbalıklarıyla yüzmek insana gerçekten büyük bir zevk veriyor. Bu tecrübeyi bir günlük yaşamanın bedeli, otelle beraber kişi başı 180 ila 200 avro.
Restoran ve otellerde rastladığımız çeşit çeşit balıklar boyutlarıyla bizi şaşırttı. Okyanustan tutulduğu için oldukça büyükler. Verimli topraklarla kaplı tropik ülke olmasından dolayı da sebze ve meyveler çok lezzetli. Neredeyse her köşebaşında bir pazar kuruluyor. Güveçte pişirdikleri et yemeklerine kendilerine has, hafif acılı özel sos da katınca damak zevklerimizin pek de ayrı olmadığını hemen anlıyorsunuz.

Haberin Devamı

“Sizi nasıl sevdiğimizi göreceksiniz”

Malezya Turizm Bakanlığı İstanbul’da bir turizm ofisi açtı. Açılışa katılan Turizm ve Kültür Bakanı Seri Mohamed Nazri Abdul Aziz neden Türkiye’ye önem verdiklerini anlattı.
* 1957’ye kadar İngiliz sömürgesiydik ama Türkiye ile kendimizi akraba sayıyoruz. İki ülke arasında ilişkilerin ilerlemesi için en uygun yol turizmdir. Yılda 30 bin Malezyalı Türkiye’ye geliyor ve çok mutlu dönüyor. Biz de ülkemizi size tanıtmak istiyoruz. Biz 365 gün yazı yaşıyoruz. Sizin kış aylarınızda ziyaret ederseniz hem mükemmel bir tatil yapacak hem de emin olun, bir akraba ziyaretinden daha fazlasını bulacaksınız. Bütün dünya bize geliyor, siz niye gelmeyeceksiniz ki?
* İlk önce hangi din ve ırktan olursa olsun tüm Malezyalıların sizi nasıl sevdiğine şahit olacaksınız. Size göre biz çok çok ucuz bir ülkeyiz. Üstelik benim talimatımla, Türkiye’den gelecek her bir kişi için Malezya’nın her yerindeki etkinliklerde ayrı bir kolaylık sağlanacak.

Kültürü de doğası da çok renkli

Zafer Kantar, Malezya Turizm Bakanı Seri Mohamed Nazri Abdul Aziz ve danışmanı Ng Yen Yen ile konuştu.