Pazar "Market kasalarının yanında sigara yerine kitaplar satılsın"

"Market kasalarının yanında sigara yerine kitaplar satılsın"

28.11.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Perihan Mağdenin yeni kitabını 1,5 milyon liradan satışa sunan Everest Yayınlarının sahibi Faruk Bayrak: "Marketlerde kasanın yanında sigara gibi zararlı bir şeyin mi satılması daha iyi, kitabın mı?"

Market kasalarının yanında sigara yerine kitaplar satılsın

Ahmet Altanın Alkım Yayınevinden çıkan ve 2 milyon 950 bin liraya satılan "İçimizde Bir Yer" adlı kitabı yaklaşık 1 milyon okuyucuya ulaştı. Daha sonra Epsilon Yayınlarından 2 milyon 900 bin liraya satışa çıkarılan ve İclal Aydının yazılarından oluşan "Yaz Bitmeden" de 225 bin sattı. Ucuz kitap kervanına, çok okunan başka bir yazarla katılan son kitabevi ise Everest Yayınları oldu. "İki Genç Kızın Romanı" adlı kitabıyla da tanınan Radikal gazetesi köşe yazarlarından Perihan Mağdenin "Korkma Bu Akşam Gelip Çalmam Kapını" isimli kitabı da 1,5 milyon lira bedelle raflardaki yerini aldı. Bir süredir Mağdenin roman ve denemelerini okuyucularla buluşturan Everest Yayınlarının kurucusu ve sahibi Faruk Bayrak ile ucuz kitap furyasını ve kendi kampanyalarını konuştuk... Türkiyede kitap sektörü farklı bir yere gidiyor. Okuyucu kitlesi ve kalitesi ciddi olarak yükselme trendinde. Bizim projemizin amacı da kitaba dikkat çekebilmekti. Yayınevi olarak üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapalım dedik. Ayrıca korsana da darbe vurmak ve tabii ki kitabı tanımayan insanlar kitabı tanıyabilsin istedik. Everest Yayınları niçin ucuz, daha doğrusu fiyatı düşük kitap uygulamasına gitti? Elbette var. Ayrıca Mağden, Radikal gazetesinin en çok okunan yazarlardan biri. Tanınır oluşu gibi birtakım kriterlere uymasından dolayı onunla çalıştık. Ama bu Mağdenle sınırlı kalacak bir proje değil. Diğer yazarlarımızla da bunu kesinlikle devam ettirmeyi düşünüyoruz. Böyle bir uygulama için niçin Perihan Mağdeni seçtiniz? "İki Genç Kızın Romanı" adlı kitabın başarısının bunda bir etkisi var mı? Buket Uzunerle de bu şekilde çalışmayı düşünüyoruz ancak yazarın da mutlaka buna onay vermesi gerekiyor. O da konuştuğumuz projeler arasında ama henüz karar verilmiş değil. Evet, örneğin Türkiyenin en çok okunan yazarlarından biri olan Buket Uzuner de yayınevinizle çalışıyor. Niçin o değil de Mağden? Tabii ki her yazara yapılamaz. Çok satan meselesinden çok, belirli potansiyeli olan yazarlara mümkün. Her yazarın kitabı bu kadar ucuza satılabilir mi, yoksa en azından zarar edilmemesi için çok satan yazarlar mı tercih ediliyor? Bir kâr getirisi olmaz ama hemen hemen karşılar. Ancak bu sürekli yapılabilecek bir proje değil. Açıkçası bu işi farklı yerlere taşımak istemiyoruz. Yani sürekli ucuz kitap yayımlamaya kalkarsak işin altından kalkamayız. Bildiğim kadarıyla dizgisi, yazara verilen telif, cildi, reklamı derken bir kitabın maliyeti 3 milyonu buluyor. 1,5 milyon lira bu maliyeti karşılayabilir mi? "Ahmet Altan çok başarılı oldu, prestij kaybına da uğramadı" Prensip olarak 3-5 yıllık bir çalışmayı ucuz fiyata satma gibi bir fikrimiz yok. Yazarlarımız eserlerini kitap haline getirinceye kadar akla karayı seçiyor. Onca yılın emeğini de ucuz bir fiyata satmayı düşünmeyiz. Yayımlanmışlıktan çok makale ve denemelerle romanları ayrı görüyoruz. Hiçbir şekilde romanı bu fiyattan satmayız. Mağdenin yazıları daha önceden yayımlanmamış olsaydı veya bu bir roman olsaydı, yine 1,5 milyondan satabilir miydiniz? Marketlerde kasanın yanında sigara gibi zararlı bir şeyin satılması mı daha iyi, yoksa insanın kültür hayatına ufak da olsa bir şeyler katabilecek kitapların mı? Ben ona hiçbir şekilde katılmıyorum. Yıllardır yayınevleri, Milli Eğitim Bakanlığı, sivil toplum örgütleri toplumumuzun okuyabilmesi için her türlü promosyon ve kampanyayı düzenliyor. Bir de o açıdan bakılırsa bu, okur sayısını artırmak için yapılmış en güzel kampanyalardan birisi. Mesela Ahmet Altanın kitabı yayımlandı, gayet de başarılı oldu. Ahmet Altan bundan da bir prestij kaybetmedi. Sizce ucuz kitap yazarın prestijini düşürmez mi? "Kitap, süpermarket kasalarının yanında çikletlerle bir arada satılmamalı" gibi görüşler var... İstediğiniz kitabevine bakalım, kitap okura da sunuldu. İçerik olarak daha önceki Perihan Mağden denemelerinden hiçbir farkı yok. Aynı tatta, aynı lezzette denemeler... Teknik olarak da kaliteden hiç ödün vermedik. Eski kitaplarıyla aynı. Fiyatı düşük kitap daha özensiz olur, sayfa sayısı az tutulur, içeriği de iyi olmaz gibi iddialar da var... Tabii ki gelir seviyesi düşük insanlara kitap okutmak istiyoruz. Ülkemizdeki asgari ücret belli. Okumak isteyip de ayda iki kitap alabilecek insan sayısı çok az. Ama aslında herkesin kitaba dikkatini çekmek için yaptık bu kampanyayı. Kampanyanızın hedef kitlesi sadece düşük gelir grupları mı? Evet, devam edecek. Ama şu anda taslak aşamasında. Henüz kesinleşmeden bilgi vermemiz doğru olmaz. Bu uygulama için başka kimlerle görüşüyorsunuz? Belirlenmiş isimler var mı? Şimdiden başarılı oldu bile. İlk baskıyı 100 bin yaptık ve şu anda tükenmek üzere. Bu hafta yeni bir 100 bin daha basacağız. Bu uygulama da başarılı olacak mı dersiniz? Alkım, Epsilon ve Everest Yayınları arka arkaya yayımladıkları "pahada hafif" kitaplarıyla dikkat çekti; kitaplar hem yazarlar hem de yayınevleri arasında "ucuz kitap" tartışmasına neden oldu... "Bu, kitaba 12 Eylülden sonra ikinci bir darbedir" Bu meseleye sıcak bakmıyorum. Eşitsiz bir ortam yaratıyor. Ucuz kitap olarak satılabilecek kitaplar, 150-200 bin basılacak yazarların kitaplarıdır ki bu yazarların da sayısı beşi, onu geçmez. Diğer yazarlar, iyice marjinalde kalıyor bu durumda. Bir de kitap, her şeye rağmen -evet bir metadır ama- ne bileyim selpak değildir! "Bu kitap ucuz" dendiğinde, kitaplar sürünüyor, çöp gibi kalakalıyor bir yerlerde. Ben 1 milyona, 3 milyona alınan kitapların okunduğunu da sanmıyorum; para üstü gibi alınıyor o kitaplar. Kitap, evet daha ucuz olmalı ama böyle değil. Bu, kitaba 12 Eylüldeki depolitizasyondan sonra ikinci bir darbedir gibi geliyor bana. Ahmet Ümit (Yazar) "Uygulamada bir sorun olduğunu düşünüyorum" Benim kitaplarım kâr marjı düşük satılıyor; çünkü çok satıyor. Rahatsız olmuyorum kitabın ucuz satılmasından. Korsana karşı da bir adım nihayetinde. Ama bir yerde de haksız rekabete neden oluyor. Ancak benim ve belki beş-altı yazarın daha kitabı ucuza satılabilir. Dolayısıyla burada bir terslik var. Evet, halk okusun, eline ucuz kitap geçsin. Ama benim kitabım 3 milyona satılırken, benim kadar iyi yazan bir başkasının kitabının 15 milyona satılması haksızlık. Kitapları ucuza satılan yazarları kınamıyorum, fakat uygulamada bir sorun olduğunu düşünüyorum. Ayşe Kulin (Yazar) "Neden olmasın?" Neden olmasın diye düşünüyorum. Eğer okumayı artıracaksak... Bu zaten Türkiyenin keşfettiği bir şey değil; Batıda da yapılan bir uygulama. Doğru kullanıldığı sürece bence yanlış bir yanı yok. İnsanlar eğer kitap alamıyorlarsa neden olmasın? Ama aynı kitabın, hem daha ucuz hem de daha kaliteli bir versiyonu aynı anda satılabilir. Buket Uzuner (Yazar) "Altanın yeni yazılarını da düşük fiyatla satacağız" Şu anda Peyami Safanın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" basılıyor. 250 bin adet bastık. Sloganımız "Büyük yazarlar, rekor tirajlar ve düşük fiyatlar". Daha önce yayımladığımız Ahmet Altanın "İçimizde Bir Yer" isimli kitabı, yazarın yayımlanmış yazılarıydı. Ancak yeni kitabı için de aynı uygulamayı yapacağız. Biz memnunuz. Yazarlarımız ve okurlar da memnun. Başar Arslan (Alkım Yayınevinin sahibi) "Yazarlarımız ucuz tezgahlara düşemez" Ucuz kitap girişimi geçici bir hevestir. Ucuz kitap dediğiniz zaman satıcı, yayıncı, yazar ve dağıtıcı zaten yüksek olmayan kârlarından fedakarlık etmek zorunda kalır. O zaman iş ticaretten çıkıp hobiye döner. Biz böyle bir uygulama yapmayacağız. Doğan Kitaptaki çevirmen ve yazarlar Türkiyenin en kaliteli yazarlarıdır. Onlar ucuzlayıp, ucuz tezgahlara düşemeyecek kadar kaliteli yazarlardır. En yüksek kaliteyi sunuyoruz ve okuyucudan sadece bunun bedelini talep ediyoruz. Bunu pahalıya da yapmıyoruz. Zaten kitabı ucuza satılınca yüksek tiraj yapacak yazar sayısı çok az. İnsanlar da kitabı ucuz diye saçma sapan yazarların kitabını almazlar sanıyorum. Mehmet Yaşin (Doğan Kitap Genel Müdürü) "Gelip geçici bir furya değil" Ucuz kitap yayımlamaya devam edeceğiz. Sırada Filiz Akın, İpek Ongun, İnci Aral gibi yazarlar var. Bunu gelip geçici bir furya olarak görmüyoruz. Ama sırf fiyata bağlı olarak, her yazar çok satar diye bir şey de yok. Vasati 100 bin civarında satmamız gerekiyor ki yayınevi ve yazar için anlamlı olabilsin. Ömer Yenici (Epsilon Yayınlarının sahibi) "Gündemimizde, sadece düşük fiyatlı eserler yok" Ekim 2003te 60 formalık "Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı"nı, 15 milyon liradan sattık. Bir defada 100 bin bastık. Şimdi ucuz kitaplar da yaklaşık 10 forma ve 3 milyona 100 bin basılıyor. Kısacası YKY bunu zaten yaptı. Bundan sonra da en az 100 bin satacağını düşündüğümüz kitapları ucuz fiyatla çıkarırız. Ama gündemimizde, sadece düşük fiyatla ne yayımlarız diye bir madde yok. Serhat Baysan (Yapı Kredi Yayınları Gen. Müd. Yard.) "Promosyonla çok satanın, ikinci kitabı çok satmaz" Ucuz kitap satışlarında genel anlamda bir yükseliş var. Nedenini, kimi kitapların yoğun medya kampanyalarıyla yüksek rakamlara ulaştırılmasına bağlıyorum. Kitap reklamları albenili reklam panolarında yer almaya başladı. Bu panolara yayın dünyasında "yabani hayvan kapanı" benzetmesi yapılıyor. Bazı yazarlar ve eleştirmenlerse, edebi değeri yüksek bir kitabın "çok satanlar" listesine giremeyeceğini; bu listeye giren kitapların edebi değerinin düşük olduğunu iddia ediyor. Biz yayınevi olarak çok satmayı değil, iyi bir eserin çok satmasını kazanç sayıyoruz. Bence fazla promosyon yapılarak çok satan kötü bir yazarın ikinci bir çok satma şansı olamaz. Üstün Akmen (Can Yayınları Genel Müdürü)