Pazar Meksikalı anne-gelin lokantanın mutfağında

Meksikalı anne-gelin lokantanın mutfağında

27.06.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Bağdat Caddesi’ndeki Meksika restoranı Ranchero’nun ikinci şubesi Nişantaşı’ndaki Reasürans Çarşısı’nda bugün açılıyor. Restoranın sahipleri Fatih ve Faruk Tanyeri kardeşlerin annesi Meksikalı. Kardeşler “Türkiye’deki en iyi Meksika yemeği bizimki çünkü annemiz Meksikalı, çocukluğumuz bu yemekleri yiyerek geçti” diyor

Meksikalı anne-gelin lokantanın mutfağında

Bağdat Caddesi’nde beş yıl önce açılan Ranchero Restaurant, Meksika mutfağı meraklılarının sık sık uğradıkları bir yer. Mekanın ağız yakan acı sosları ve bir tanesinin bile insanı sarhoş etmeye yettiği söylenen margaritaları dışında ilginç bir özelliği daha var: Sahiplerinin yarı Meksikalı olması.
Fatih (32) ve Faruk (30) Tanyeri kardeşlerin babaları Türk, anneleri Meksikalı. Patricia Gonzalez ile Rıza Tanyeri İngiltere’de dil kursunda tanışıp âşık olmuş ve apar topar evlenmişler. Patricia mekanın mutfağından, Rıza ise işletmesinden sorumlu.
Ranchero’da da birçok mekanda olduğu Dünya Kupası maçları izleniyor. Meksika’nın maçı olduğu akşamlarda (Mesela bugün saat 21.30’daki gibi) bambaşka bir heyecan yaşanıyor. Tüm Tanyeri ailesi bir araya gelip uğurlu formalarını giyiyor ve televizyonun karşısına geçiyorlar. Kafalarında kocaman Meksika şapkaları, ellerinde margaritalarla takımlarını destekliyorlar. Patricia Tanyeri heyecanla “Bu sene güneye Meksika’dan güneş doğacak. Şampiyon olamasak da son dörde kalacağız” diyor. Ailenin Meksikalı ikinci gelini Gabriella Calderon Tanyeri ise daha iddialı: “Meksika’ya uğur getirdiğimizi düşünüyorum. Kesinlikle
finale çıkacağız.“


Ranchero’nun diğer Meksika restoranlarından farkı ne?
Faruk Tanyeri: Biz yarı Meksikalıyız. Bizim farkımız, restoranımıza gelenlere çocukluğumuzdan beri yediğimiz yemekleri sunuyor olmamız. Meksika yemekleriyle büyüdük. Zeytinyağlı ya da dolma bir Türk çocuğu için neyse fajita, taco, quesadilla da bizim için oydu.
Fatih Tanyeri: Annem Türk yemeklerinde de ustadır. Mantısını, dolmasını ve etli ekmeğini tatsanız parmaklarınızı yersiniz.

“Erkeklerimiz maço,yemeklerimiz acılı”

Dilini bilmediğiniz, kimseyi tanımadığınız bir yerde yaşamaya başlamak zor olma dı mı?
Patricia Tanyeri: Sorma, hem de nasıl! O dönem ne internet var ne bir şey. Meksika sanki dünyanın bir ucu. Ailemi görmeye gitmek istesem doğru düzgün uçak bulamıyorum vs. Ama zorluklarının yanı sıra eğlenceli tarafları da vardı. Hiç unutmam, “Zonguldak’a Meksikalı gelin geldi” lafı duyulunca insanlar beni görmek için kapıda kuyruk olmuştu.

Meksikalılarla Türkler birbirlerine benziyor mu?
Patricia T.: Evet. Sıcakkanlıyız, tepkilerimizi anında gösteriyoruz, çabuk heyecanlanıyoruz, erkeklerimiz maço, yemeklerimiz bol acılı ve baharatlı. Ama Türkler daha karamsar ve endişeli. Biz bugün bu masada sevdiklerimizle oturup gülebiliyorsak şükreder ve tadını çıkarırız, sizlerse “Yarın ne olacak?”, “İşim düzgün gidecek mi?” diye tadını çıkaramıyorsunuz.

Gelelim Ranchero’nun hikayesine. Restoran açma fikri aklınıza nereden geldi?
Fatih T.: Fikir babamızdan çıktı. Sonuçta bir sürü Meksika restoranı var ama Meksikalıların bizzat mutfağa girdikleri bir yer yok.
Faruk T.: Önce annem ve babamla Meksika’ya gittik. Restoranları gezip mönüleri inceledik. Teyzem ve eniştem Meksika’da bir dönem lokantacılık yapmışlardı. Onlardan yardım aldık. Hatta Suadiye’deki ilk şubenin mönüsünü de onlar hazırladı.

İkinci şubeniz açıldı. Mönü ve dekorasyonda buraya özel değişiklik yaptınız mı?
Faruk T.: Mönümüzde yine sadece Meksika yemekleri var ama salata çeşidini biraz artırdık. Fiyatlarımız da aynı. İki kişi başlangıç, tatlı ve içki dahil 80 TL’ye rahatlıkla doyar.
Fatih T.: Bu şubenin farkı kapanış saati. Caddede gece yarısına kadar servis verirken burada 02.00’ye kadar açığız. Çarşambaları salsa geceleri düzenlemeyi düşünüyoruz.
Faruk T.: Resmi açılışımız bugün ama geçtiğimiz perşembe Meksika’nın maçının olduğu akşam kendi aramızda bir açılış yaptık. Ailenin yarısı Meksikalı olunca...
Patricia T.: Meksika’nın bu sene son dörde kalacağına inanıyoruz, ona uğur getireceğiz. Maç günleri formalarımızı giyip, şapkalarımızı takıyoruz. Türkiye’de yaşayan Meksikalı birçok müşterimiz var. Onlar da bizi yanlız bırakmıyorlar.