Pazar Nefes kesen bir ülke İskoçya

Nefes kesen bir ülke İskoçya

25.05.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Görkemli şatoların, nefes kesen doğal güzelliklerin, kilt giyen erkeklerin, içki dünyasına damgasını vuran biraların ve viskilerin ülkesi İskoçya... Gidin, görün ve gezin... Kendinizden geçeceksiniz!

Nefes kesen bir ülke İskoçya

Büyük Britanya’nın kuzey kısmını kaplayan İskoçya, renkli insanları, zengin tarihi ve olağanüstü güzellikteki doğasıyla benzersiz bir ülke. İskoçlar güneydeki büyük komşuları İngiltere ile sürekli kavgalı olmalarına rağmen yüzyıllarca kendi özelliklerini koruyabilmişler. “Kilt” denen ekose eteklerini giymiş bir avuç askerle
İngiliz ordusuna karşı verdikleri mücadele, Mel Gibson’ın “Cesur Yürek” filmi gibi birçok yapıma konu bile olmuş.
İskoçlar bağımsızlıklarını kaybettikleri 1707 yılından beri kendilerini hâlâ ayrı
bir ulus olarak kabul ediyor ve açıkçası İngiltere’den pek hoşlanmıyorlar. Hatta fanatik İskoç futbol taraftarlarının ünlü bir sözü var: “İskoç taraftarı iki takım tutar; İskoçya ve İngiltere kiminle oynuyorsa onu.”

Üniversitesi 500 yıllık
2014 eylülünde yapılacak referandumda İngiltere ile ilişkisini bir kez daha gözden geçirecek olan İskoçya’nın başkenti Edinburgh, sahile yakın volkanik kayalıkların üzerine kurulmuş, birkaç yüzyıl önceki görünümünü koruyan eski ama zarif bir şehir. Gerek görkemli yapısı gerekse kuleleri, burçları, mazgal ve topları, karanlık dehlizleri ve zindanlarıyla şehre hakim konumdaki kalesi oldukça etkileyici. Şehrin en eski binası olan 12’nci yüzyıldan kalma St. Margaret Kilisesi de kalenin içinde.
İngiltere kraliçesinin merkezde yer alan sarayı ve bahçesindeki, kuğuların süzüldüğü gölet görmeye değer. Şehrin New Town bölgesi büyüleyici bir atmosfere sahip. New Town yani Yeni Şehir adı sizi yanıltmasın,
bu bölgedeki yapılar 18’inci yüzyıla ait. Cadde ve sokaklarda yerel İskoç giysilerinin en özgün örnekleriyle, moda tasarımcılarının
son kreasyonlarını yan yana görebilirsiniz. Parklarda İskoç eteğiyle gayda çalan genç müzisyenin bir adım ötesinde en çılgın punk modasını bir jean-tişört rahatlığıyla taşıyan gençlere de rastlayabilirsiniz.

Festivaller şehri Edinburgh
Muhteşem mimarili Edinburgh Üniversitesi ise 500 yıllık bir geçmişe sahip önemli bir eğitim ve bilim merkezi. Graham Bell gibi biliminsanları ve Peter Campbell gibi sanatçıların yanı sıra İngiliz kraliyet ailesinin çoğu üyesi burada eğitim görmüş.
Bir aristokrat şehri olan Edinburgh aynı zamanda da festivaller şehri. Özellikle yaz aylarında aynı anda birçok festivale ev sahipliği yapıyor. İlginç sokak bandoları eşliğinde yapılan kültür-sanat, dövme ve
kitap festivalleri bunlardan sadece birkaçı.
Leith, Edinburg’un limanı. Burası aynı zamanda İskoçya’nın en iyi deniz ürünlerinin yenebileceği bir restoran bölgesi. İstiridye ve bira restoranların gözde ikilisi. Bir restoranda otururken yan masalardan birinde Rod Stewart, Sean Connery gibi ünlülere rastlamanız mümkün.
Ülkenin kuzeyi Highlands’e doğru giderken karlı dağlar, koyunların otladığı yeşillikler ve ormanların arasına serpiştirilmiş yüzyıllık şatolarla karşılaşıyorsunuz. Çılgın dalgaların vurduğu körfez, koy, burun, ada
ve yarımadalar ile zikzaklar çizen okyanus sahillerinden gözlerinizi alamıyorsunuz.
Bizim, Van Gölü gibi canavarı ile ünlü enfes bir görüntü veren Ness Gölü ve 13’üncü yüzyıldan kalma Urguart Kalesi bu bölgenin en önemli turistik yerleri.

Haberin Devamı

İngiltere vizesi şart
l İskoçya’ya gitmek için İngiltere vizesi gerekiyor.
l İskoçya’da İngiliz para birimi pound geçiyor.
l British Airways ile Londra aktarmalı olarak İskoçya’nın büyük şehirlerine ulaşılıyor.
l Mevsim açısından mayıs ile ekim ayları arası İskoçya’yı ziyaret etmek için en uygun zaman. Ancak Britanya adalarının tipik puslu ve yağmurlu hava ihtimali her zaman var.

Kilt giymeyi hak etmek gerekiyor

Alışverişte “tartan” denilen kareli, değişik renklerdeki geleneksel kumaşlardan satın almak çok revaçta. İskoç erkeklerinin hiçbir zaman “etek” olarak kabul etmediğ “kilt”ler bu kumaştan dikiliyor. Kiltlerin renkleri aşiretleri temsil ediyor
ve aslında o aşiretten olmayan kişilerin aşiret renklerinde kilt giymesine pek hoş gözle bakılmıyor. Yani kilt giymeyi de hak etmek gerekiyor. Herkesin bildiği Shetland kazaklarının da anayurdu burası.

Haberin Devamı

Dünya viski üretiminin kalbi

Sprey Vadisi dünya viski üretiminin de kalbi. Viskinin adı İskoç dilinde “yaşam suyu” demek olan “uisge”den geliyor. Üretiminde
arpa, su ve maya kullanılıyor.
İskoçya’da yapılan
bir viskinin “scotch” ibaresi alması için
en az üç yıl dinlendirilmesi ve içinde tutulduğu fıçıların meşe ağacından olması gerekiyor. Bu bölgede yol boyunca dünyaca ünlü malt viski damıtımevlerinin arasından geçiyor ve hemen hepsi ziyarete açık olduğundan ürünlerini de tadabiliyorsunuz.
İskoçya’da milli yemekleri “haggis”in de tadını çıkarmak gerekiyor. Haggis ince kıyılmış sakatatın koyunun karın zarına sarılmasıyla yapılıyor. Lezzeti tartışma götürse de masaya getirilen haggis’in sofrada bulunan önemli bir şahıs tarafından okunan bir şiir eşliğinde kesilmesi ve arka planda çalan gaydanın törene kattığı dramatik atmosfer etkileyici. n