Pazar Nefret yayılırsa neferi çok olur

Nefret yayılırsa neferi çok olur

08.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu adam niye benden nefret ediyor? Şimdi ben de ondan mı nefret edeceğim? Ve sonra bu nefret karşılıklı genelleşecek mi? Bundan böyle tipe göre bir nefret tarifemiz mi olacak?

Nefret yayılırsa neferi çok olur

tubakyol@yahoo.com Ve tam ben yanından geçerken, homur homur ağzının içinde homurdandı.Duydum. "Tipe bak" diyor.Bu adam birkaç ay önce de, ben aşağıda abimin gelip beni arabayla almasını beklerken, yine böyle homur homurlamıştı. O zaman ne dediğini duymamıştım. Üstüme de alınmamıştım. Ama bu kez kesin. Bana söylüyor. "Tipe bak" diyor.Çok şaşırdım. Şaşkın şaşkın adama "Bana bir şey mi dediniz?" dedim. Bu sefer adam şaşırdı, duraladı. Sonunda "Sen kimsin ki sana bir şey diyeyim?" dedi. Ben hâlâ kibar kibar "Ama bana bir şey dediniz" dedim. Ve adam "Sen kimsin ki!" diye bağırmaya başladı. Ben de adama, nihayet "siz"den "sen"e geçerek, "Sen kimsin ki!" dedim. Galiba sonunda da "canım" dedim: "Sen kimsin ki canım?" Adam benden uzaklaşarak -sağa sapacak- küfretmeye başladı.Aklıma ilk gelen bir polis bulmak. Fakat nereden bulacağım? Adam gidiyor. Bana küfrederek gidiyor. Bu adam niye bana küfrediyor? Bir arkadaş aradı. "Buluşalım mı?" Buluşalım... Cihangir'de, bizim şu köşede kafemsi-barımsı bir yer var. Orada buluşacağız. Evden çıktım. Şimdi mi öyle hatırlıyorum, böyle mi oldu gerçekten bilmiyorum; sokaktaki yaşlı adam -ki biliyorum onu, karşı apartmanda oturuyor- benimle yan yana gelecek şekilde oyalandı. Arkadaşla buluştuk, ona olanları anlatırken, bir yandan da anlamaya çalışıyorum. İnsan tabii en önce kendinde bir terslik arıyor. Tipimde bir şey mi var? Altımda kot, üstünde dize kadar palto, elimde eldiven, boynumda atkı. Bu adam -eğer benim de tipe bakıp yargılamam gerekiyorsa- aşırı dindar birine benziyor.Benim başım açık. Bu yüzden mi?"Kim bilir beni ne zannediyor" dedim. Kim bilir ne zamandır beni gözetliyor, gördüklerini kim bilir nasıl yorumluyor. Eve gelenleri, taksilere binmemi, arabalarla alınmamı, arabalarla eve bırakılmamı... Aman Tanrım, adam beni kim bilir ne sanıyor?Arkadaş da beni bir güzel azarladı: "Ne sanıyorsa sanıyor! Sandığı şey olsan ne olacak? Bak bende mini etek var. Mini giymiş olsan ne olacak? Bunu yapmaya hakkı mı olacak? Senin de amma hazır tarafınmış mahalle baskısı. Yaşlı bir bunak 'Tipe bak' dedi diye..." Ama düşünsene, bu adam benden nefret ediyor. Tipimde bir şey mi var? Düşünsenize, biri benden nefret ediyor. Belki yazılarımı okuyordur, sanmıyorum ama belki de okuyordur... Okuyorsa, yazılarımı beğenmiyordur. Büyük ihtimalle de sadece izlediği kadarıyla hayat tarzımı beğenmiyordur. Ama nefret...Bir sürü sevmeyenim vardır. Ama ilk kez nefretle yüz yüze kalıyorum. Şahsen benden nefret eden biriyle... Şimdi ben de ondan mı nefret edeceğim? Nefret tohumu çabuk boy verir!Ve sonra bu nefret karşılıklı genelleşecek mi?Çünkü ne yalan söyleyeyim, ben de öfkelendim. Sadece o adama da değil. Onun gibilere... "Onun gibiler" ne demek? "Onun gibiler" kim? Ama işte böyle. Öfkelendim.Ve ortaya çıktı ki, meğer adam sadece benden değil, "benim gibiler"den nefret ediyormuş. Evet, "aşırı dindar" diye tarif ettiler. Bizim sokakta yaşayan başka kadınlara da böyle homurdandığını anlattılar. Zaten hep böyle homur homur dolanıyormuş.Benim zannettiğim kadar şahsi değil mesele yani. Adamın nefretinin tek hedefi ben değilim. Adam belki de tüm dünya insanlarından nefret ediyordur.Bu iyi mi, kötü mü? Ne bileyim...Tek başıma böyle bir nefretin hedefi olmamam, benim için nispeten iyi. İnsanlık için, hele kadınlar için... Kötü. * * *Memlekette tuhaf bir atmosfer var. Gergin, elektrikli bir ortam. Türban meselesi, Başbakan'ın "Batı'nın ahlaksızlığını aldık" demeci...Bu gerginlik bizi uçlara savuruyor. Sokaklarda kendi gibi olmayandan genel olarak nefret edenlerin, kendi gibi olmayanı taciz etmeyi hak görenlerin sayısı artacak mı? Bu ülke tipe bakıp taciz etme ahlaksızlığını nereden alıyor, Tayyip bey? Nefret Hani Yeni Delhi'nin belediye başkan yardımcısı evine giren maymunlarla mücadele ederken, terastan düşüp ölmüştü. İşte o haber vesilesiyle bir rehber arkadaşla konuşurken, o söylemişti; Hindistan'da kentlerde maymunların dolaştığını.Nasıl yani? Bizdeki sokak kedileri, sokak köpekleri gibi mi? "E neredeyse. Jaipur'da tren istasyonunda, Agra Kalesi'nde... Her yerdeler."Tehlikeli değil mi?"Tehlikeli. Ben götürdüğüm grubu uyarmıştım. Pırıltılı giymeyin, açık yiyecek taşımayın... Saldırabilirler. Tırmalıyorlar. Ağır yaralayabilirler. En önemlisi de göz teması kurmayın."Göz teması kurmayın! Sadece maymunlarla mı? Amerika'da artık insanlar için de geçerli bu uyarı. Amerika'da yollarda insanlar birbirleriyle göz teması kurmaktan kaçınıyor. Kimin, kimi, ne zaman tırmalayacağı belli değil çünkü. Türkiye de yavaş yavaş yolda yürürken kimsenin kimseyle göz teması kurmaması gereken bir ülke haline geliyor.Maymunlar cehennemi. Başı açık kadınların, sırf başı açık diye taciz edilmesinden bahsetmiyorum sadece. Kapalı kadınların arkasından "hamamböceği" diye bağırmak, yanından geçen kadına sırf başı kapalı diye homurdanmak da farklı değil.Aynı maymunluk! Maymunlar cehennemi