Neruda'nın çiçeği ikinci kez açıldı

Arnavutköy'deki bütün katlara hakim olan iki renk var; siyah ve beyaz. Duvarlarda siyah zemin üzerine çeşitli beyaz desenlerin yer aldığı motifler bulunuyor. Hatta masalar siyah, koltuklar siyah-beyaz. Cengiz Yılmaz "Biz burayı yaparken işi mimarımıza bıraktık. İlk önce siyah-beyazdan aslında biraz rahatsızlık duyduk. Çünkü insanlar bizim Beşiktaşlı futbol fanatikleri olduğumuzu düşünüyordu. Bunun için bizi eleştiriyorlardı. Oysa hiç ilgisi yok. Hatta biz ailece Galatasaraylıyız" diyor. Neruda'nın açan çiçeği" anlamına gelen Neruda's Bloom ismine aslında aşinayız. Adını Şilili şair Pablo Neruda'dan alan mekan iki yıl önce Emirgan'da açılmış ama sadece bir yıl hizmet verdikten sonra kapanmıştı. Eski yerin sahipleri Cengiz ve kardeşi Rıfat Yılmaz aynı konsept ve tarzı bu kez Arnavutköy iskelesinin karşısında bulunan dört katlı ahşap binada denemeye karar verdiler. İç dekorasyonda kullanılan objeler, oturma gruplarındaki kumaşlar, duvar kağıtları 70'li yılların çizgilerini taşıyor. Cengiz Yılmaz da "Mekanımız 1970'lerin tarzını yansıtıyor" diyor. "Burası 100 yıllık bir bina. 20 yıl öncesine kadar bizim bulunduğumuz yerde Antik adında gazino vardı. Biz de nostaljik bir ortam yaratmak için bu yolu seçtik." Mekanın her katı ayrı bir konsepte göre düzenlenmiş. Girişte sekiz kişinin rahatlıkla oturabileceği büyük sedirler var. Gündüz saatlerinde isteyen günlük gazeteleri ve dergileri okuyabiliyor, akşam da içki içilebiliyor. Merdivenlerden yukarı çıkarken gözünüze ilk çarpan halattan yapılan korkuluklar. Girişin üzerinde bar var. Burası genellikle 23.30'dan sonra hareketlenmeye başlıyor. Diğer iki kat ise restoran. Bütün katlarla birlikte aynı anda 150 kişi ağırlanabiliyor. Neruda's Bloom'da dünya mutfağından örnekler sunuluyor. Yemek konusunda bir hayli iddialı olan Yılmaz ''Şefimiz Ömer Uras'ın yemekleri sayesinde isim yaptık'' diyor. Müşterilerin en çok tercih ettiği yemek özel sosla hazırlanmış kuzu sırtı ve mönüye yeni dahil olan kuşkonmazlı bonfile. Yılmaz başlangıç için karidesli avokado ve tatlılardan da rasberry crumble'ı öneriyor. Burada pizza ve makarna da önemli bir yer tutuyor. Zaten makarnalarını da hazır almıyorlar, kendileri yapıyorlar. Gündüz etnik müzik çalınıyor, akşam yelpaze genişletiliyorBaşlangıçlar, salata ve ana yemek kişi başı ortalama 35-45 YTL tutuyor. İçkiyle birlikte bu rakam 50-60 YTL.09.00 ile 04.00 saatleri arasında açık olan mekanda gündüz etnik müzik, akşamüstü acid jazz, Afro Latin ve trip hop, gece ise caz ve Latin house çalınıyor.Peki Neruda's Bloom'a kimler girip çıkıyor? Yılmaz bu soruya şöyle cevap veriyor: "Buraya 20 yaşındaki insan da 65 yaşında olan da geliyor. Yemek sonrası ise geceye kulüp havasındaki barımızda devam ediyorlar." Boğaz manzarasına karşı 100 yıllık bir binada hizmet veriyorlar