Pazar Noel adetinin doğuşu

Noel adetinin doğuşu

23.12.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Noel adetinin doğuşu

Noel adetinin doğuşu

Noel adetinin doğuşu

O 24 Aralık günü, Noel Baba için ters gitme ihtimali olan her şey ters gitmişti. Ren geyikleri o korkunç kar fırtınasından sonra dizanteriye yakalanmışlardı. Ahırı berbat bir hale getirdiklerinden, Noel Baba bütün gece kürekle onların pisliklerini temizlemişti. Ayrıca bekçi cüceler kontratlarının yenilenmemesinden dolayı grevde olduklarından kızağı yalnız başına yüklemiş ve yine kayakların kırık olması sonucu, yalnız başına çözmek zorunda kalmıştı. Sabah saatlerce kızağın tamiri
için uğraşmış ve baş parmağını feci
şekilde kesmişti. Sonra kaçan haylaz ren geyiklerini yakalamaya çalışmıştı. Oyuncakların yarısı hala gelmemişti, gelenler ise geçen yılki listede olanlardı. İşte bu gerçek bir trajediydi çünkü kendisine gelen istek mektuplarında çocukların neredeyse hepsinin o küçük sihirbazla ilgili bir şeyler istediğini çok iyi hatırlıyordu. İsmi neydi? Harry Potter... Kızlar ise, burkalı Barbie... Periler internet yoluyla promosyondan aldıkları Kaliforniya şarabı ile sarhoş olmuşlar, dolayısıyla Noel Baba da buz gibi depoda tek başına alternatif hediyeler aramak zorunda kalmıştı. Video oyunlarını aradığı sırada merdiven kırılmış, yüz üstü düşmüş, burnu ve dizi sıyrılmıştı. Geçen seneden beri utanılacak şekilde kilo aldığından, kırmızı pantolonun arkası yırtılmıştı. Tam Noel ağacından koparıp aldığı gümüş renkli kurdeleyi beline bağlarken birkaç asır önce o tatlı periyle yaşadığı aşk hikayesi geldi aklına. "Evlenebilirdim... En azından benimle ilgilenen biri olurdu şimdi."
O karmaşanın içinde ponponlu şapkasını ve gözlüğünü bir türlü bulamıyordu. Hava şartları, yolda karşılaşabileceği tehlikeler konusunda bilgi alabileceği birkaç arkadaşını aramış ama maalesef cep telefonlarından ulaşamamıştı ve midesi yanmaya başlamıştı bile. Telefonu çaldığında yeniden neşelendi ama telefondaki ses 500 euro karşılığında kızağın üstüne prezervatif reklamı verip veremeyeceğini sorunca, mide ağrısı gastrite dönüşüverdi. Odanın ortasındaki sandalyeye oturdu ve aklından kötü bir
fikir geçti o anda. "Bu sene çocuklara hediye dağıtmak yerine uyusam mı acaba? Nasıl olsa bu karışıklıkta kimse farkına bile varmaz. Yıldızlar arasında trafikte sıkıştım kaldım da diyebilirim hem!"
Tam o sırada kapı çaldı. "Umarım internetten bulduğum gönüllülerdir" diye umutla mırıldandı ve hemen kapıyı açmak üzere yerinden kalktı.
Buruşmuş gömleğinin altından gözüken soluk kot pantolonuyla gürültülü bir şekilde sakız çiğneyen bir melekçik duruyordu karşısında. Noel Baba’nın yüzüne doğru sakızıyla bir balon patlattıktan sonra elindeki kağıdı uzatarak terbiyesiz bir ses tonuyla şöyle dedi: "Duyuru! Yıl sonu vergi kontrolü!"
İşte sevgili okuyucularım, nasıl derler, melekçikleri boyunlarından tutup Noel ağacının dallarına asma adeti böyle
doğdu sanırım.






PAZAR