Pazar Onun yemeklerini yemek için bir yıl kuyrukta bekliyorlar

Onun yemeklerini yemek için bir yıl kuyrukta bekliyorlar

08.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Havalı Fransızlar bile kabul ediyor ki, İspanyol aşçı Ferran Adria "gezegenin en iyisi". Çalıştığı restoran El Bullide 2004 yılının rezervasyonları kapandı

Onun yemeklerini yemek için bir yıl kuyrukta bekliyorlar

Zenginin parası züğürdün çenesine vurur ama kendisini yorar aslında. Her şeye sahip olduktan sonra öyle bir doygunluk anı gelir ki, paranın verdiği tek keyif damak tadıyla özetlenir. Bir an gözlerinizi kapayıp Bill Gates olduğunuzu düşünün. Yeryüzünde parayla alınabilecek ne varsa hepsine sahipsiniz. Yaşamda bıkmadan tekrarlayabileceğiniz tek keyif, yemek ve içmek kalmaz mı? Tabii ki onun da en iyisini, en afilisini yapmaya çalışırsınız. İşte bu yüzdendir ki uluslararası servet sahipleri bir öğle, bir akşam yemeği için bile uçaklarına atlayıp dünyanın öbür ucuna gitmekte tereddüt etmezler. Sık sık da Parise gelirler çünkü Tour dArgent, Grand Vefour gibi evrensel çapta ünlü restoranlarda yalnız Fransız mutfağının nadide çeşitleri ve şarapları değil, tarihsel ihtişamı da sunulur. Duvarlardaki tablolardan masalardaki yemek takımlarına kadar her ayrıntı zenginler için bir zenginlik ifadesidir bu restoranlarda. Ancak bugünlerde Fransız mutfağının eski tadı yok. Burnundan kıl aldırmayan başaşçıların yüzünden düşen bin parça. Çünkü tahtları bir İspanyol tarafından sallanıyor: Ferran Adria. Fransız mutfağının taçlı başaşçılarından Joel Rebouchon, meslektaşlarını kızdırma pahasına gerçeği; İspanyol Adrianın "Gezegenin en iyi aşçısı" olduğunu açıkladı. Ferran Adrianın Barcelona sahilindeki El Bulli lokantasına varışın en afili biçimi, lokantaya yatla yanaşmak. Ancak her yat yanaşamıyor. En az bir yıl önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. İster karun olsun, ister soylu, örneğin artık bu yıl kimse için El Bullide bir akşam yemeği mümkün değil. 2004 yılının rezervasyonları 15 Ocakta kapanmış bulunuyor. 2003 yılında lokantada yer ayırtmak için 400 bin kişinin başvurduğu El Bullide yalnızca 8 bin kişi yemek yiyebilmiş. 45 kişilik lokanta yalnızca akşamları yemek veriyor ve inanmazsınız ama doğru, nisan başından eylül sonuna kadar açık. Ferran Adria ve ekibi, yılın geriye kalan aylarında Barcelonadaki El Bulli Taller adlı yemek laboratuvarında bir sonraki sezonun yiyeceklerini icat ediyorlar. Şef Adria lokantasının mönüsünü her yıl baştan aşağı yeniliyor. Bir yemeği iki yıl üst üste yemek mümkün değil. Zaten El Bullide yenilen bir yemeğe başka bir lokantada ya da ülkede rastlamak da mümkün değil. Hepsi Ferran Adria ve ekibinin özgün buluşu; yepyeni tatlar, yepyeni karışımlar. Aralarında iki kimya mühendisinin bulunduğu bilimci ekibiyle Ferran Adria, dünya mutfağında damak tadını yeniden yaratıyor. Ve tabii yeryüzü zenginleri, onun icadı bir yemeği tadabilmek için yarışıyorlar. Üstelik bu yarışta parayı bastırmak bir işe yaramıyor: Dünyanın en iyi aşçısı Ferran Adrianın El Bullisi, dünyanın en pahalı lokantası değil. Fiks mönü sistemi var ve şaraplar hariç adam başı 145 euro isteniyor. Üstelik arz talebe oranla artmıyor, tam tersine daralıyor ve El Bullide rezervasyon yaptırabilmek bir zenginlik ölçütü değil, erken davrananın elde ettiği bir prestij haline geliyor. Hal böyle olunca, El Bulliye girebilen şanslılar da karın doyurmaktan çok tapınma emareleri gösteriyorlar. Lokantaya kapağı atanın gözü, ne önünde uzanıp giden Akdenizin şıkırtılarını görüyor, ne de o güzelim kumsalı. Masalarına kelebekler gibi konup kalkan rengarenk ve şaşırtıcı lezzette yiyeceklerin balesi çok daha enteresan. El Bullide bir yemek süresi, dört saat. Yemekler tabak içinde değil, porselen kaşıklar içinde birer "lokma" geliyor ve dört saat süresince her biri değişik onlarca lokma ya da yudum servisi yapılıyor. Çünkü Adrianın buluşu yiyecekler kimi zaman çiğneniyor, kimi zaman damakla dil arasında eritildikten sonra yutuluyor. İlk yıldızını 1983, ikincisini 1985 ve üçüncüsünü 1997de kazanan El Bullide bugüne değin 1500 yeni yemek çeşidi verilmiş. Ferran Adrianın 1998-2002 arası önemli buluşlarını topladığı kitapta 371 yemek tarifi var. Ancak hiçbirini evde yapmak mümkün görünmüyor çünkü son derece sofistike teknikler, aşçı olmayan kimsenin beceremeyeceği el mahareti gerekiyor. Örneğin Ferran Adria, İtalyan peyniri parmesan suyundan, hamursuz spagetti yapıyor! Deniz yosunundan cips, havuçtan köpük, kavundan havyar imal ediyor! En "must" yiyeceklerinden biri, bildiğimiz pamuk helvaya sarılmış mercan balığı kızartması. Tatlı tuzlu karışımı bu balık kızartmasının adı: "Biberli Mercan Mumyası". Artık yiyince kabus mu görürsünüz, yoksa rüya mı, sizin zevkinize kalmış!Ama New York Times ve Le Mondea bakılırsa, Ferran Adria mutfak aleminin yeni kralı, bir simyacı. Fransız tat büyücülerinin pabucu dama atıldı. Not: El Bullinin web sitesi: www.elbulli.com Yazara e-mail