Pazar Şampanyada kıtlık baş gösteriyor

Şampanyada kıtlık baş gösteriyor

08.08.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Maliyenin uyguladığı yüzde 276lık özel tüketim vergisi yüzünden aşırı pahalıya gelen şampanya ve köpüklü şaraplar ithal edilemez oldu. Turistik işletmelerde köpüklü şarap ve şampanya kıtlığı yaşanıyor...

Şampanyada kıtlık baş gösteriyor

Türkiyede garip bir uygulama var: Sanki önüne gelen trilyoner her fırsatta şampanya patlatıyormuş gibi, "lüks ürün" olarak algılanan bu köpüklü şaraba ve benzerlerine anormal vergi uygulanıyor. Bugün bir şişe şarabı gümrük vergisi ve KDV haricinde yüzde 63 oranında özel tüketim vergisi ödeyerek ithal edebiliyorsunuz. Bu oran bile yüksek ama yine de market raflarının 20-30 milyon lira fiyatlı kaliteli yabancı şaraplarla dolmasına yetiyor. Oysa şampanya ve köpüklü şaraplarda yüzde 276 oranında bir ÖTV var. Bu yüzden Avrupada 8-10 euro fiyatla satılan bir köpüklü şarap, iç piyasaya 70-80 milyon liraya girebiliyor. 15-20 euro fiyatlı şampanyalar, 150-200 milyon liralara tırmanıyor. "Lüks tüketimden daha çok vergi almak, bu tip tüketimi cezalandırmak" gibi bir gayedeki Maliye bu yolla daha mı çok vergi alıyor? Hayır... İsteyen şampanyasını bu kez kaçak yollarla ya da havalimanı gümrüksüz mağazalarından getirtiyor. Kaçak ürün satamayan büyük oteller de şampanya kıtlığı yaşıyor ve NATO Zirvesi ile dünyaya tanıtmak Başlığı okuyan okurlarımızın bazıları "Bütün dertler bitti de, şampanya kıtlığı mı kaldı tek sorunumuz?" diyebilirler... Bir kitle gazetesinde "İçecek şampanya bulamıyoruz" diye yazı yazmak, hakikaten de bir zamanlar "Halk plajlara hücum edince, vatandaş denize giremez oldu" diye yazan gazetecinin durumunu andırabilir. Oysa benim kastım bu değil. Turizm sezonunun en civcivli günlerinde, ithal içkilerin dünyanın dört bir yanından gelen konuklarımıza su gibi akıtılarak servis edildiği şu günlerde, turizm ve hizmet sektöründe yaşanan önemli bir tıkanıklığı duyurmak istiyorum. la övündüğümüz ülkemizde, paralı bir yabancı misafire açacak şampanya bulamıyoruz. Geçenlerde, bir beş yıldızlı otelin yiyecek- içecek müdürünün, ithalatçının deposunda her nasılsa kalmış birkaç kasa şampanyayı alabilmek için adeta yalvardığına şahidim... Biz iki kadeh şampanya yudumlamak isteyenlere böyle güçlükler çıkarırken, girmeye çalıştığımız ABnin diğer ülkelerinde şampanya sıradan bir içki durumunda... Çoğu kez kafelerde kadehle servisi yapılıyor, insanlar operaların antraktlarında bizim AKMdeki gibi plastik bardakla verilen çayın kuyruğuna girmek yerine, çelik kovalarda soğutulan şampanyaları yudumluyorlar. Londralılar sıradan pikniklerde bile şampanyalarını -veya Avustralyadan gelen köpüklü şaraplarını- açıp yaşama sevinçlerini tazeliyorlar. Biz ise, Güney sahillerimiz paralı Ruslarla dolup taşarken, onların tiryakisi oldukları şampanyaları kendilerine sunabilmek için Yunan adalarından gelecek kaçakçı motorlarının yollarını gözlüyoruz!ABye girmeye aday bir ülkenin, sosyal hayatıyla da AB üyelerine yaklaşması gerekiyor. Şampanyayı Cemal Nadir karikatürlerindeki purolu kodamanların içtiği, "haramzadelerin boğazlarına dizilmesi gereken içki" gibi görme hamlığından kurtulmalıyız artık... myalcin@tnn.net Aslında günlük hayat içkisi