Pazar Sanatomi

Sanatomi

07.01.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Anatomi Profesörü Günter Von Hagens, ölü bedenleri birer sanat eserine dönüştürüyor.

Sanatomi

Sanatomi

Anatomi Profesörü Günter Von Hagens, ölü bedenleri birer sanat eserine dönüştürüyor.

EMRE ERDEM

Almanya’nın dört bir yanında karşımıza çıkan afişler ne Jurassic Park ne de Freddy için hazırlanmış. Kendi vücudunun derisini palto gibi üstüne geçirmiş adamın afişi bizleri Oberhausen şehrindeki "Vücut Dünyası" sergisine davet ediyor. Bu ürkünç afişi görenler sergide nelerle karşılaşacaklarını tahmin etmekte zorlanıyorlar. Sigara bağımlısının katranla kaplanmış ciğeri, tümörlü beyinler, ana rahmindeki ceninler, kas yapıları, kılcal damarlar Hitchcock filmlerini geride bırakıyor.
Nasıl olur da bedenler, organlar sergilenir diye bir düşünceye kapılıyor insan. Bilimsel bir keşfin sonucunda gerçekleşmiş bu şaşılası sergi. "Plastinasyon". Ölü bedenlerin kimyasal elementlerle plastize edilmesi, Anatomi Profesörü Gunter von Hagens’in buluşu. Prof. Hagens bu keşfi bir bilimsel kuruma "Uluslararası Plastinasyon Merkezi"ne dönüştürmekle kalmayıp bir de küratörlüğe soyunmuş.

Küratör profesör
Çılgın profesör gençlik yıllarında Doğu Almanya’dan Batı Almanya’ya sığınır. Uzmanlık alanı anatomi olan Hagens, 1977 yılında Heilderberg Üniversitesi’ndeki çalışmalarında cesetlerin kokmaması ve uzun yıllar korunabilmesi üzerine deneyler yapar. Bu başarı 1993 yılında Hagens’ın Plastinasyon Enstitüsü kurmasını sağlar. Artık Hagens tıp alanında dünyaca üne kavuşmuştur. Çin’de ve Kırgızistan’da akademik çalışmalarını sürdürür. Platinasyon tıp alanında yapılan önemli bir buluştur. Hagens’ın cesetleri sergileme kararı, bilim adamı sıfatının yanına kruatörlüğü de eklemesini sağlar. Yani kimyasal aşamalardan geçerek biçimlendirilmiş cesetlere yeniden biçim katmak. Onları yeniden yaratmak, estetize etmek ve sergilemek...
"Vücut Dünyası" sansasyonel bir sergi. Hagens üç yıl önce Japonya’da başlayan sergiyi, anavatanı Almanya’ya taşımaya kalkınca tartışmaların ardı arkası kesilmez. Vücut Dünyası ilk önce kilisenin hışmına uğrar. Serginin duyurusu yapılmaya başladığında "insanlık onurunun çiğnendiği" gerekçesiyle Katolik Kilisesi, Federal Hükümet’e başvurur. Tıp camiası anatomi bilimiyle ilgili bilgilerin sergilenmesine karşı çıkar. Anatomi sanatı başlığında sunulan sergi, sanat çevresinde "sanat mıdır değil midir" tartışmasına neden olur. Bitmek tükenmek bilmeyen sorgulamalara karşın Hagens’ın sergisi mahkeme kararıyla açılır.

Şarlatan mı?
Ürkütücü afişine ve medyada yer alan olumsuz tanıtımlara karşın sergi izdihama uğrar. Ziyaretçiler arasında yapılan anketlerin sonucunda önyargıyla gelen yüzde seksenlik kitlenin olumlu izlenimle ayrıldığı ortaya çıkar. Ortaokul öğretmenleri "İnsan vücudunu istediğiniz kadar kitaplarda gösterin, bu kadar etkileyici bir biçimde tanıtamazsınız..." diye yorumlarlar sergiyi . "Öldükten sonra bedenimin plastinize edilmesine karar verdim," der genç bir kadın. Dindar bir ziyaretçi ise "Beden ve ruhu bir bütündür. Ölümden sonra dünyada hiçbir şey kalmaz. Hagens’ın yaptığı düpedüz bir şarlatanlıktır," der. Sergi dünyayı gezdikçe bu yorumlar elbette bitmeyecek.
Gogol sergiyi görseydi "Ölü Canlar"ı yeniden kaleme alır mıydı bilinmez ama Hagens "yüzeyselliğin altındaki çekicilik" olarak adlandırdığı çalışmasında kesinlikle ölü canları canlandırmaya ve bizleri bedenimizin içindeki mucizevi sistemle buluşturmaya çalışıyor.




PAZAR