"Şanslı değilim, her şeyimi mücadeleyle elde ettim"

Astroloji aynasında axpaz021.jpg Uzun kış gecelerinin, soğuğun ve mücadelenin burcunda doğan Oğlaklar hedeflerinden sapmayan, dayanıklı ve sabırlı bir görünüm sergilerler. Demet Akbağ da burcunun özelliklerini güçlü bir biçimde yansıtıyor. Onunla çocukluğu, yetenekleri, mücadeleleri ve Oğlak'ın geçireceği dönüşüm konusunda sohbet ettik. Ama genelde soğuk bir burç deniyor, değil mi? "Ben Oğlak burcundanım" dediğim zaman şaşırır, daha çok Balık olduğumu düşünürler mesela. Haritanızda ikili bir durum var: Oğlak burcunda çok gezegeninizin olması gerçekçi, zoru başarma arzusuna sahip, sabırlı, çalışkan birine işaret ediyor ancak Ay'ınız Balık burcunda yer almış. Balık hassasiyeti, hayal gücünü ve merhameti barındırıyor. Geçmişten gelen olgunluk ve bilgeliği de temsil ediyor. Zira bu burcun yaşlılıkla da yakından ilgisi var. Oğlak dışarıdan bakıldığında zor ve katı ama bilgeliğe de sahip. Bilimde, sanatta Oğlak kişileri dikkat çekici başarılar elde ediyor. Ailemde iki Balık var; kız kardeşim ve annem de Balık. Ay'ınız Balık burcunda, çok ilginç. Balık, Oğlak burcunun önünde olduğu için onu sanki bir lokomotif gibi çekiyor, Oğlak'ın disiplinini ve çalışkanlığını yumuşatarak evrenselleştiriyor. Ben aktarıcıyım. Hüzünlendirerek ya da güldürerek... Sadece, oyuncularda az bulunan güldürebilme malzemelerim kuvvetli. Taklit yeteneğim, bir tipten diğer tipe çabuk geçişim, gözlemlerim... Sanki banta alırım insanları. Bu bana komedi oyunculuğunun, komedyen kadın olmanın kapılarını açtı. Ben kendimi oyuncu olarak kabul ediyorum. Aynı zamanda güldürüyor olabilmek çok büyük bir artı ve çok keyif veren bir şey. Balık emprovize edebilmeyi, disiplininizi hayal gücüyle değerlendirebileceğinizi anlatıyor. Balık havada, atmosferde ne varsa onu hemen algılayabiliyor, kendi içine alabiliyor, hatta kendisi o hale geçebiliyor. Ayrıca sizin gerçekleri de çıkaran bir yönünüz var, tiyatronun iki yüzü gibi. "Heyecan beni tetikliyor" Çok ilginç, o dönemde Kova burcundan bir kişi hayatıma girmişti. Oğlak burcunun ilk günlerinde doğmuşsunuz, o yüzden hayatınızın neredeyse ilk 30 yılında sorumluluk alma, ciddi olma, gerçeklerle yüzleşme temaları hakim olmuş olmalı. Ama 1985'ten sonra, 1988'le tam olarak Kova burcunu yaşamaya başlamışsınız. Zaten aşkı ve sanatı anlatan Venüs de burada. Kova iletişim, ifade, özgün yaratıcılık ve gruplarla ilişkileri içine alan bir burç. Evet, lazım. Başarı konusunda öyle çok tek başına yaptım, zirveye de öyle çıktım gibi düşünmüyorum. Sadece yaptığım işi çok sevdiğim ve beni mutlu ettiği için ona saygı duymaya çalışıyorum. Önemli olan ilkelerdir. Elimden geldiğince disiplinli olmaya çalışıyorum çünkü belki de bütün bu telaş kaybetme korkusundadır. 1982'de tiyatroya amatör olarak başlamışsınız. Oğlak geleneği anlatırken, Kova geleceği temsil ediyor. Çok çalışmak, disiplinli olmak doğanızın ayrılmaz bir parçası olmalı. Ama Oğlak zirveye çıktığında kendini yalnız da bulabilir. Bunu nasıl dengelediniz? Balık'ın da getirdiği bir yumuşaklık var. Sizce Oğlak'ı yumuşatan şeyler de lazım mı? Çünkü bende tuhaf bir kötümser yaklaşım da vardır. Hemen senaryonun en kötüsünü de yazabiliyorum. Mesela, bir oyun başlayacağına yakın gördüğüm rüyalar öyledir. Son bir hafta kalana kadar sürekli yanlış kostümler içinde yanlış yerlerden gidip oyuna yetişememe... Bu heyecan beni çok tetikliyor ama o sırada bedensel olarak çok yoruluyorum. Esasında Oğlakların çok önemli bir yönüne parmak bastınız. "Ünlüleri taklit ederdim" Çok küçük yaştaydım, ortaokul birinci sınıfta, başka hiçbir meslek hayal etmiyordum ama nasıl olacağını da hiç bilmiyordum. Bunu aileme nasıl kabul ettireceğim, annemlere nasıl açacağım, bunlar önemliydi. Biz anneanneli, babaanneli büyük bir aileyiz. Erkek kardeşim de bizden altı-yedi yıl sonra doğunca, annem bebek bakmaya başlayınca, bütün sosyal hayatımızı anneanne ve babaanneler sağladı. Oğlaktaki gezegenler gücünüzü somut hale getiriyor, yeteneklerinizi belirli bir gerginlik altında geliştirebildiğinizi gösteriyor. Alıcı olma, hassasiyet ve kolay yaralanabilme ama kimi zaman çok sert tepkiler de verme; hepsi bir bütün oluşturmuş. Peki bu süreci nasıl ayırt ettiniz ve oyunculuk yolunu seçtiniz? Kız kardeşimle aramızda bir yaş vardı. Çocukluk hayatımızı anlatmaya başladığımızda neredeyse annemden çok onları anlatırız. Çok gezdirdiler bizi. Sinemaya, tiyatroya çok düşkünlerdi. Bir sinemadan öbürüne hep gezerdik ve ben her gittiğim filmde kahramanın yerine koyardım kendimi. Çok ilginç; Oğlak yükselen, çocukluk hayatında, yakın çevrede yaşlıların etkisine de dikkat çekiyor. Evet, taklit yeteneğim vardı, o devrin ünlü sanatçılarını taklit ederdim. Aile meclislerinde "Haydi bakalım Demet'in programı başlıyor" diyerek beni sunarlardı. Ben de içeride hazırlanırdım. Tabii ailem benim bunları sonradan bu kadar ciddiye alacağımı düşünmüyordu. Bir tek Galatasaray Liseli eniştem sanata çok düşkün, entelektüel ve tatlı bir adamdı. Babamla aradaki köprüyü o kurmuştu. Oyuncu olmak istediğimi babama anlatmıştı. Onun danışmaları ve çevresi sayesinde, hangi okula gidebileceğim kararlaştırılmıştı. Farklı bir çocukluk atmosferiniz olmuş. Bu, hayata ve insanlara kolay açıldığınızı da gösteriyor olmalı. "Boşa para harcamam" Sevilirim, arkadaş ve dost olarak çok sağlam bir yerde dururum. Fakat bazen iltifat etmek, sevdiğini söylemek, çok fazla saygı göstermek nedense size saygı duyulmamasını getiriyor. Kimse ürkmüyor. Kaprisli sanatçı olmak istiyorum artık. Çünkü kaprisli olmadığım için kimse etrafımda pervane olmuyor. Mars'ın Yengeç'te olması zor bir kombinasyondur. Yengeç sert kabuklu ama içi yumuşak bir yaratık, dışardan çok sert görünebiliyor. Mars Yengeç'te kendisini sürekli defansa çekmeye işaret edebilir. Oğlak'ın disiplinli tarafıyla bu gelgitler bazen ilişkilerinize yansıyor olabilir. Sevdiğim şeyi hemen söylerim, küstahlığım yoktur. O yüzden de insanlar bana kendilerini beğendirmeye çalışmazlar. Oğlak sürekli güven telkin ediyor. Burcumun özelliği tutumlu oluşu. Oğlak kimi zaman "Bu kadar mücadele ettim, sonucu bu mu?" diye de soruyor. Haritanızda Jüpiter ve Satürn de Oğlak'ta. Ne yapıyorsanız somut sonuç görmeniz beklenir. Cimri, pinti... Esprili bir burç kitabına müthiş gülmüştüm; Oğlak'ın cimriliğiyle ilgili neler neler söylenmiş. Ama ben tutumluyumdur. Birine hediye mi alacağım, o en işe yarar hediye olabilir. Araştırırım, hayatımda çok önemli birisi olmayabilir ama beni davet etmişse, o kişinin en sevdiği şeyi bulurum, onu alırım. Paranın boşa gitmesini istemem. Hatta parantez içinde... "Arayış içindeyim" Tabii, şu anda Başak ve Boğa ile doluyum. Hayatınızdaki Kova teması önümüzdeki dönemde değişime uğrayacak. Ben çok şanslı olduğumu düşünmüyorum, her şeyimi hep mücadeleyle elde ettim. Kimsenin yardımı olmadan... Mesela, ödül verildiği zaman hak ettiğime gerçekten inanırım çünkü yeteneğimden ve yaptığım işten başka bana o ödülü verdirecek bir şeyim olmamıştır. Ancak kendi başarımın da beni mutlu ettiğini söyleyemem. Kolay tatmin olmuyorum ve belki de bu yüzden arayış içindeyim. Kendimi tekrar etmeyerek başarıyı buluyorum ama çok acılar çekiyorum oyun çalışırken. 2015'ten sonra Balık vurgusu çok daha fazla devreye girecek. Herkesin hayatında bir kısmeti vardır, sizin de şans noktanız Koç burcundaymış. Bir şeyi ilk defa yaparak, cesaret göstererek, kendi açtığınız yolda kendi şansınızı yaratabileceğinizi anlatıyor. Yazmak istiyorum ama belki Yılmaz (Erdoğan) gibi çok takdir ettiğim, beğenerek okuduğum ve oynadığım bir yazarın ürünlerini gördükten sonra kendimi yeterli bulmuyorum. Bazen Yılmaz'a da "Önümdeki engel sensin. Seninle çalışmasaydım yazmayı denerdim" diyorum. Mükemmeliyetçi bir tarafım da olduğu için denemiyorum, kendimi beğenmem diye. Aslında yazmam gerekir. Yetersizlik duygusu başarının bir kaynağı ama bir yandan da sorun olabiliyor. Evet, o dönemde BKM başladı. Bu belki de önümüzdeki yıllarda, Balık bilgeliğine kavuşacağınız zaman daha da kolay olacak. Bir zamanı var bunun. Kariyer noktalarına baktığımda, 1995-96'da Satürn dip noktadan geçerken burada bir başlangıç olması lazım. Aynen öyle, evet. 2003'ten sonra ektiklerinizi daha fazla biçtiğiniz bir dönemin başlamış olması lazım. "Eşim sığındığım zeki bir liman" Önce kendim için istedim. O zamanlar öyle televizyonda dizi furyası falan yok, bir an önce para kazanayım, şöhret olayım gibi bir şeyim olmadı. Tamamen tiyatro aşkı. Benim geçmişim tamamen tiyatrodur. Benim yükselen burcum Kova, değil mi? Oğlak meslek ve sorumluluk sahibi olmayı anlatır. Oyuncu olmak daha dağınık olmak anlamına gelirken, Oğlak'ın tutumu mücadeleci ve şekillendirici olmuş. Hakikaten Oğlak'a Oğlak mıyım? Bu kadar Oğlak olduğumu tahmin etmiyordum. Verdiğiniz saat ve yere göre Oğlak yükseliyor. Balık değil ama Başak beni daha çok sakinleştiriyor, eşim Zafer'le anlaşabilmem bundan. Ama Kova burcunu özellikle 30 yaşından sonra kazanmaya başlamışsınız. Oğlak'ın disiplini Kova'nın gruplara açık, iletişimci, orijinal yönüyle tamamlanıyor. Zaten Venüs de haritanızda Kova'da. Ardından buna ileri yıllarda Balık da eklenecek. Bu sizi çok daha derin ve olgun kılacak. Çok öğretici bir ilişki. Tam benim istediğim sakinlik var Zafer'de. Güvenebileceğim ve zeki bir sakinlik. Sığınabileceğim çok müthiş bir liman. Zekasına da güveniyorum. Evlilikle ilgili konularda haritanızda Mars dikkat çekiyor, o da hassasiyetlerinizi dengeleyebilir. "Bana kimse benim kadar zarar vermiyor" Kendime güvenebilecek motivasyonu getirecek. Kariyerinizde daha çıkacağınız yollar var. 2010-2013 buralarda bir zirve dönemi olabilir. Pluton 2008 yılı başında Oğlak burcuna geçiyor ve 2024 yılına kadar orada kalacak. Bu gezegen hayatta kalabilmek için gereken dönüşümü ve evrimi açıklar. Çok daha hırslı ve güçlü olmak isteyen bir yönü vardır. Artık yeni bir Demet'i yaratacak hırsları sergilemeye başlamış olabilirsiniz. Düşünürüm, çok sabırlıyımdır. Sabır katsayınız ne durumda? Oğlak şans noktası Koç'ta, burada test edildiğinizi düşünür müsünüz hep? Bende insanların ve hadiselerin kredisi çoktur. Acele karar vermem, yanlış olur diye düşünürüm. Aptalca bir şey için çabuk parlarım ama hayati konularda, özellikle insan faktörü devreye girdiğinde çok sabırlıyımdır. Bazen de çok erken verilmesi gereken bir kararı geciktirebiliyorum, o zaman bana zarar veriyor. Ben en çok kendime acı çektiriyorum hayatımda. Bana kimse benim kadar zarar vermiyor. Oğlak uzun vadeli düşünmeyi sever.