Pazar Şapa oturduk!

Şapa oturduk!

25.03.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Şapa oturduk!

Şapa oturduk





Tamam, başlığı okuyunca akla hemen toplumsal ve ekonomik olarak çöküşümüz gelebilir... Evet, aynen öyle düşünmüş olabilirsiniz... Çok haklısınız... Ekonomi uzmanları sürekli olarak tabana vurduğumuzu söylediğine göre... Yıllar önce yazdığım bir testusun başlığını hatırlıyorum, "Biz bu şoku neden yedik?" Konu 24 Ocak 1980 kararları idi... Bugün 21 yaşına basan 24 Ocak Kararları, ekonominin çıkmaza girdiği, enflasyonun yüzde 100’ü aştığı, döviz rezervinin dibe vurduğu, iç ve dış açıkların hızla arttığı, dış borçların ödenemediği bir dönemde "son ümit" olarak şoklanmıştı... 24 Ocak’ın üzerinden
21 yıl ve 5 Nisan şok paketinin üzerinden de 7 yıl geçmesine rağmen istikrar bir türlü yakalanamadı... Biz dizi şoklara uğraya uğraya sonunda şapa mı oturduk?
Ama bugünkü testusun konusu sadece Türkiye ile ilgili değil... Bu kez daha global bir şapa oturuş hakkında araştırma yaptım... Biz insanlardan daha haşin bir biçimde globalleştirilen hayvan kardeşlerimizin ayak ve ağızlarına bela olan bir salgın şaplağı bu... Gerçi şap hastalığı denen bu illet, kutsal din kitaplarında bile zikredilmiş, o denli eski... Koyunla koyun koyuna yaşamaya başladığımızdan beri, adeta... Ama üçüncü binyılın şu geçen aylarında ortaya çıktığı biçimde ürkünç boyutlarda globalleşmemişti hiçbir zaman... Bugün, Avrupa, Amerika, Asya, Afrika, Avusturalya kıtalarındaki bütün çifttoynaklı hayvanlar virütik şap hastalığının ya pençesinde ya tehdidinde... Reuters’e göre, Amerikalılar, sevgili İngiliz kardeşlerinin adalarına ziyaretten dönen yurttaşlarına, virüs taşıyıcısı olabileceklerinden dolayı karantinavari uygulamalara başlamışlar... Biz de alıyor muyuz acep herhangi bir önlem diye telaşla, buyur ola şap illeti testusuna bu kez de...

1 Haydi şap diye başlayalım... Şap nedir?
a. İstekle öperken çıkan ses
b. Sıcak suda eriyen, tadı buruk, ilaçta, boyada, besinde ve pek çok sanayi dalında kullanılan antiseptik madde
c. İnce kum ve çimetoyla yapılan düzgün döşeme sıvası
d. Sığır, manda, koyun, keçi, domuz, deve ve yabani çifttoynaklı hayvanlarda ağız ve tırnaklar arasında beliren bulaşıcı virütik hastalık
e. Hepsi

2 Peki, şapa oturduk ne demek? Nereden çıkmış bu laf?
a. Şap demenin Arapçası "şabb..." Arabın kucağına oturmak...
b. Halk dilinde Kızıldeniz’deki mercan resiflerine şap denirmiş. Resif su düzeyinde sıra kayalar demek... Zenci denizciler için tehlikeli olan bu resiflerden ötürü Kızıldeniz’e eskiden Şapdenizi deniyordu. Kesinlikle olumsuz bir sonuçla karşılaşmak anlamına gelen "şap’a oturmak" deyimi buradan türemiş.
c. Şap maddesi çok keskin olduğundan, şapla oyun oynanmaz, şapa oturursanız şaşırıp şap gibi donarsınız, şap kesilirsiniz...
d. Hepsi

3 Şap hastalığı ne menem bir şey? Koyun, domuz, dana gibi çifttoynaklı hayvanlarda yüksek ateşle ve ayak ve ağızlarda yaralarla başlıyor... Hayvanlar hızla zayıflayarak ölüyor... Bu hastalığın İngilizce adı "foot-and-mouth disease" yani "ayak ve ağız hastalığı..." Peki çifttoynaklı ne demek, kestirebilir misiniz?
a. Çok oynak
b. Çift tırnaklı
c. Toynak şapşal demek, çifttoynaklı şapşalak...
d. Hiçbiri

4 Geçen iki yılda şap hastalığı milyonlarca koyun ve sığırın telef edilmesine neden olmuş. Ambargo yüzünden son sekiz yıldır zaten beslenme bozukluğu çeken Irak halkı şimdi daha da az protein alıyormuş... Çeşitli araştırmacılara göre ABD’nin Irak’taki şap hastalığı salgınında rolü kesin, ama nasıl, kestirebilir misiniz?
a. 1993 yılındaki bombalamada şap hastalığı aşısı üreten laboratuvar binası da tahrip edilmiş... Irak’taki hayvan stokunu gerekenden yüzde 50 fazlasıyla yılda üç kez aşılamaya yetecek kapasitede olan bu laboratuvarın yerine yenisinin yaptırılmasına izin verilmemiş.
b. ABD’nin biyolojik savaş silahlarını 19’uncu yüzyılda yerlilere karşı, yirminci yüzyılda Küba’nın şeker kamışına karşı kullandığı söyleniyor.
c. CIA çiftliklere şap virüsünü doğrudan sokmuş olmasa dahi, bu hastalık tehlikesini bile bile aşı laboratuvarının bombalanması ABD’nin rolünü göstermiyor mu?
d. Anlaşılan Birleşmiş Milletler gözcüleri de uyumuş.

5 İngiltere’de yüzlerce mahalde görülen şap hastalığı bir türlü durdurulamıyor.... İngiltere’de domuzlarda başlamış, virüs oradan oraya rüzgarla taşınmış, deniyor.
Yüz binlerce hayvan imha edilmiş... Her yer mezbaha, her yer yanıyor... Hastalığın nerede başladığı bilinmesine rağmen İngilizler
rotayı çoktan yeniden çizmiş...
Fatura yine bize çıkıyor... İngilizlerin nefreti ne zaman bitecek? Veterinary Record dergisinde yazısı çıkan, Pirbright Laboratuvarı’ndan
Nick Knowles’a göre:
a. On yıl önce Hindistan’da başlamış. Birkaç yıl içinde bütün Asya etkilenmiş. İngiliz’e göre virüs, güneş gibi doğudan yükselmiş, Pan-Asya virüsü adını vermiş buna, Britanyalı bilgiç baytar Nick...
b. Koyun ve keçi ithalatı sırasında Hindistan’dan Suudi Arabistan’a, oradan da 1996’da Türkiye’ye gelmiş. Tabii bizim haberimiz yok bundan!!! Bizden de Bulgaristan ve Yunanistan’a geçmiş.
c. Birleşik Krallık topraklarına gelmeden önce virüsün son durağı Güney Afrika imiş, domuz dolu gemilerle İngiltere’ye gelmiş.
d. Bu "şap eksodus"u eskimiş bir senaryo. Baytar Nick’in gözü hala Hindistan’da ve Türkiye’de, güneşin onlar için ilk battığı yerlerde... Ve "peyniri kapamamış tilki" gibi oraları karalıyor...

6 Halbuki liberal Sueddeuttsche Zeitung gazetesine göre şap hastalığı globalizasyonun bir yan ürünüdür. Nasıl?
a. Global ekonominin acımasız kurallarına göre hayvanlar büyük sayılarla toplanıp sağlıksız koşullarda bir arada tutuluyor.
b. Sağlıksız koşullarda taşınıyor. Global patronların gözü dönmüş kazanç hırsı bu hastalığın gerçek nedeni.
c. Çiftçi Birlikleri Konfedarasyonu üyesi René Louail’e göre neo-liberal Thatcher zamanındaki özelleştirmeler sırasında eski denetim yöntemlerinin uygulanma zorunluğu kaldırıldığı için bizzat İngiltere’de sorunlar başladı. Bütün Avrupa ve dünya etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor.
d. Hepsi

7 Le Figaro ve Le Monde gibi tanınmış gazetelerdeki manşetlerden hangisi altta?
a. "Global yiyecek psikozu"
b. "Avrupa karantinada"
c. "Alma fakirin ahını, çıkar şap şap diye"
d. Hepsi

8 Buyrun bakalım... Genetik olarak kopyalanmış ilk canlı, tehlikede... Edinburg’da Roslin Laboratuvarı’nda her gün sayısız turiste gösterilmiş olan bu canlı şapa ha oturdu, ha oturacak... Artık kimseye gösterilmiyor çünkü, nefesle, temasla, ayakla her şekilde gelen bu virüs, kopyalanmış bu kardeşi de yakalarsa o da salgının kurbanı olacak... Kimdi bu kopya canlı, adını şappadak kestirebilecek misiniz?
a. Şarli Şaplen
b. Kırmızı Şapkalı Kız
c. Globalizasyondan şapşallaşmış sokaktaki adam
d. Koyun Dolly

9 Türkiye ne durumda? Bu hastalık, kaçak hayvan rotasıyla İran, Irak ve Suriye veya Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya sınırlarından girebilir. Konya’da ve Bolu’da görüldüğünü gazeteler yazdı. Birçok yerde çiftlikler karantinaya alınmış. Iraklılar kontratakta!!! Irak Tarım Bakanı Abdullah Hamit Mahmut, Türkiye’den girebilecek şap virüsünü önlemek için sınırda araçları dezenfekte ediyormuş!!! Ya biz? Reuters’e göre ABD’de İngiltere’den dönen ve gelenlere aşağıdakiler sıkı sıkı uygulanıyormuş. Bizde de aynısını öneriyorum...
a. Gümrükte, İngiltere’de nereleri ziyaret ettikleri ve bitkisel veya hayvansal olarak getirdikleri şeyler titizlikle deklare edilecek.
b. ABD’ye geliş tarihinden beş gün önceden başlayarak İngiltere’de hiçbir çiftlik, hayvan satış yeri, laboratuvar, et deposu, hayvanat bahçesi ve benzeri yerlere gidilmeyecek.
c. Yola çıkmadan önce İngiltere’de giyilmiş bütün kıyafetler yıkanacak veya kuru temizleyicide temizlettirilecek.
d. Ayakkabılar iyice fırçalanacak, çamur temizlenecek, "çamaşır suyu"yla silinecek (bir litre suya beş yemek kaşığı çamaşır suyu).
e. Çantalar, valizler, kol saatleri, fotoğraf makineleri, laptop bilgisayarlar, CD çalıcılar, cep telefonları "çamaşır suyu"yla nemlendirilmiş temiz bezle silinerek dezenfekte edilecek.
f. Yurda döndükten sonra beş gün boyunca çifttoynaklı hayvanlarla temas etmek, yanlarına yaklaşmak yok. Kırlara gidilmeyecek.
g. ABD hükümeti tarımsal amaçla görevli olarak İngiltere’ye gidenlerin döndüklerinde şampuanla iyice yıkandıktan sonra yönetici veya sponsorlar tarafından sağlanacak giysileri giymeleri isteniyor.
h. Bir Amerikan çiftliğini ziyaret edecek İngilizler’in kıyafetlerini değiştirmeleri isteniyor ve gelişlerinden itibaren beş gün süreyle hayvanların bulunduğu yerlere, tarım alanlarına ve kırlara gitmeleri yasak!
i. Bence bu önlemler bütün Avrupa Topluluğu ve giderek bütün dünya ülkeleri için geçerli kılınmalıdır. Turistik yörelerimiz tarım alanlarıyla iç içe olduğundan, bütün bu önlemler titizlikle ve kuşkusuz nezaketle uygulanmalıdır.

Yanıtlar: 1) e, 2) b, 3) b, 4) c, 5) d, 6) d, 7) a ve b, 8) d