Şarap dolapta yıllanır

myalcin@turk.net Önce Almanların "sekt" dedikleri köpüklü şarapları ve leziz kanapeler eşliğinde ağırlanıyor, önce bir kendimize geliyoruz. Ardından, someliye Guntram Fahrner'in davetiyle, bir üst kata çıkıyoruz. Almanya sıcak yazlara alışık olmadığından ve klima nadir kullanıldığından, salon adeta bir hamam sıcaklığında. Kenardaki bar tezgahına diziliyor ve Guntram'ın buz kovasından çıkardığı buz gibi Riesling şarabına kurtarıcı olarak hemen saldırıyoruz. Almanya'nın güneyindeki, Baden-Baden bölgesi yakınlarındaki Gaggenau kasabasındayız. Lüks mutfak ekipmanları firması Gaggenau, bu kasabanın adını bütün dünyaya duyurmuş. Son yeniliklerini sergilediği merkezi ve "mutfak akademisi" de burada. Sadece Almanya için değil, Türkiye için bile çok sıcak sayılabilecek bir akşamüzeri, bu merkezi ziyaret ediyoruz. Guntram kana kana yudumladığımız hafif içimli şarabın hemen ardından bu kez arkasında bulunan şarap kav dolabından aynı şaraptan çıkartıyor. Bu kez, şarap yine soğuk ama buz gibi değil. Birinci şarabın soğukluğuyla ferahlamışken, ikinciyi beğenmeyeceğimizi düşünüyoruz. Ama hayır! İkinci şişedeki şarap, daha sevimli, lezzetli ve yumuşak geliyor. Üstelik ilkinde hissedemediğimiz hafif tropikal meyvemsi ve narenciyemsi aromalar, bunda hayli belirgin.Guntram "Hangisini beğendiniz?" diye sorup beklediği cevabı aldıktan sonra "İkinciyi beğenmeniz normal" diyor. "Zira ilki 6 derece civarındaydı. Restoranlarda beyaz şarap genellikle böyle gelir. İkincisi ise 8 derecedeydi ve dolaptaydı. İlk şarap, oda sıcaklığından adeta bir ısı şoku yaşayarak buz kovasında hızla soğutuldu. Kendini 'kapattı'. İkincisi ise, saatlerdir zaten bu sıcaklıktaydı. Isı değiştirip hırpalanmadı, doğru sıcaklığında olduğundan da özelliklerini güzel yansıttı..."Aynı deneyi bu kez bir şişesi "oda sıcaklığında" olduğu için hamam suyunu andıran, diğer şişesi de 13 derecedeki kav dolabından çıkan bir Barbera kırmızısıyla yaşıyoruz. Burada da dolaptan çıkan ve çıktı, açıldı, daha ılık olan kadehlere kondu derken 15-16 dereceye yükselen şarap, daha canlı, meyvemsi ve hoş içimli... Deneyler bizi şaşırttı Önceki hafta bir grup Türk yeme-içme yazarıyla birlikte gittiğimiz Gaggenau tesislerinde, şarap dolaplarının Avrupa'da boşuna yaygınlaşmadığını görüyoruz. Kimilerinin şarap dolabı, kimilerinin ise kav dolabı dediği bu dolaplar, apartman koşullarında şarap saklamak ve doğru sıcaklıkta içmek isteyen tutkulu şarapseverlerce adeta kapışılıyor. Eurocave, Chambrair gibi kav dolabında uzmanlaşan firmaların yanı sıra Bosch, Miele, Siemens, Electrolux ve Liebherr gibi beyaz eşya devleri de şarap dolabı üretiyor ve iyi de satış rakamları yakalıyor. Beyaz eşya devleri de üretiyor Bosch'un da sahibi olan beyaz eşya holdingi BHS'nin "en üst markası" olarak konumlandırdığı Gaggenau ise diğer mutfak cihazlarındaki lüks konumunu burada da sürdürebilmek için, diğer firmalardan farklı bir yol izlemiş. Dolabı üretmeden önce, 2001'de Almanya'nın en iyi someliyesi, yani şarap garsonu seçilen Guntram Fahrner ile araştırma-geliştirme çalışmaları yapmışlar. Bunun sonucu olarak, diğer dolaplarda olmayan üniteleri eklemişler.Puro hümidoru, açılmış ve karafa süzülmüş şarapların ısınmaması için konabildiği karaf bölümü, "magnum" denilen 1,5 ve "double-magnum" denilen 3 litrelik şişeleri koymak için yüksek ve geniş bölümler, en ilginci de 12'lik sandıklarda satılan koleksiyonluk şarapları, sandığı kırıp açmadan saklamak için sandık yuvası... Tüm bunların sonunda, diğer şarap dolaplarının fonksiyonlarını da içeren ama ona göre artıları olan bir dolap ortaya çıkmış. İki yıllık bir araştırma Gaggenau bu iddialı dolaba, iddiasına uygun bir fiyat da koymuş. Türkiye'ye de gelen çift kapılı ve 118 şişe kapasiteli ankastre dolabın fiyatı 20 bin YTL... Gaggenau'cular, "Birçok şarapsever çok pahalı şarapları alıp evinde saklıyor, yıllandırıp içmek istiyor. Bir şişe Petrus'e bin-2 bin dolar veren meraklılar, elbette ki bu yatırımı riske etmek istemeyecekler. Petrus'lerinizin bozulmaması, mükemmel yıllanması için bu fiyat pahalı değil" diyorlar. Tabii her şarapsever, evinde Petrus'ler biriktirip bunu da yıllarca sabrettikten sonra içecek ekonomik güce ve zamana sahip değil. Onlar için de, daha küçük ve daha az fonksiyonlu 3 bin YTL'lik bir dolap daha üretmişler. Diğer markaların dolapları ise 2 bin YTL civarında. Tabii dünya markalarının ürettiği bu dolapları, bazı yerli firmaların şarap dolabı süsü verip sattıkları ucuz meşrubat dolaplarıyla karıştırmamalı. Titreşimsiz ve sabit sıcaklıklı serinletme teknolojisi, pahalı bir teknoloji ve şimdilik yerli firmalar tarafından kullanılmıyor.Bir zamanlar, "şarap mahzende yıllanır"dı. Gerçi şatolarda yine mahzende yıllanıyor, gücü yeten villa sahipleri de bodrumlarına kav yaptırıyorlar ama günümüzün apartmanlara tıkılınmış hayatında, mahzenlerin yerlerini şarap dolapları alıyor. "Şarap dolapta yıllanır" demek daha doğru kısacası... Petrus bozulmasın diye...