Pazar Senatörün ölümü...

Senatörün ölümü...

03.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Geçen hafta ölen senatör Paul Wellstone için "kendine özgü" tanımı yetersiz kalır. Başlı başına bir "tür"dü o. Küçük adamların sesini, büyük adamların meclisi Senatoya taşımıştı

Senatörün ölümü...

"Neden" diyecek oldu, "hep böylelerini bulur zamansız ölüm? Neden silah lobisinin sözcüsü bir şahin, uçak kazasına kurban gitmez mesela?"Susturdum onu. (Küçücükken annemin, babamın ve tabii bacak kadar boyuma bakmayıp benim temsil ettiğimize inandığım değerlere karşı bildiğim ve kendi yandaşları boyuna adam öldüren birisinin kurban gittiği bir siyasi cinayetle ilgili olarak "Hak etmişti" dediğimi hatırladım. Ev bir anda yerinden oynamıştı: Annem ile babam, nasıl hiçbir cinayetin "iyi" olamayacağını; nasıl hiç kimsenin, başkasının elinde ölümü hak etmediğini, hayatın nasıl kutsal olduğunu, her ölenin ardında nasıl gözü yaşlı ana-baba, eş dost, çoluk çocuk bıraktığını ve benim nasıl bu evde asla böyle konuşamayacağımı bir güzel anlatmışlardı. "Bir güzel" öfke tufanına neden olmuştu sözlerim. İyi ki de olmuş... O azarı hiç unutmadım; hayata va ölüme bakışım değişti.)Aklım çeyrek yüzyıl öncesinin Türkiyesinde, birinin ölümüne öfkelenirken, başka birininkini benimsemeye hazır lafını "bir güzel" geri aldırdım kocama. Paul Wellstoneun ölümüne öfkelenmesini anlıyordum ama. "Neden o?" sorusu her ölümün, hele hele kaza ile gelen her ölümün sorusuydu ya, Wellstone özelinde, daha bir kaçınılmazdı sanki.Amerikan siyasetinin en "nevi şahsına münhasır" simalarındandı. "Kendine özgü" sözü hiç mi hiç karşılamıyor anlatmak istediğimi. Başlı başına ayrı bir "tür" idi o. Bir tane Paul Wellstone vardı.Artık yok. Hayatı boyunca Demokratlara oy vermiş, Cumhuriyetçi Partiye, Amerikalılarda az rastlanır bir partizanlıkla, fanatik taraftarın haksız yere galip geldiğine inandığı karşı takıma duyduğuna benzer bir hınç duyan kocam, senatörün ölümüne kahrediyordu. Senatörün son oyu; Başkan Busha Iraka karşı, "gerekirse tek başına" kuvvet kullanma yetkisi veren tasarıya ilişkindi. "Savaşa hayır" diyen bir avuç senatörden biri olması kimseyi şaşırtmadı. Amerikan seçmeninin bir bölümünün Saddamı devirme harekatına destek vermemeyi "yurtseverlik karşıtı" bir tutum saydığını, bu nedenle Wellstoneun Bushun istediğini yapmayarak yeniden seçilmeyi tehlikeye attığını söyleyenler oldu. Senatörün yanıtı basitti: "Seçmen benim daha popüler olmak adına inanmadığım bir şeye evet demeyeceğimi biliyor." Cin bakışlı, muzip yüzlü, ufak tefek bir adamdı. Ufak tefek adamların adamıydı. 1990da mütevazı bir bütçe ve daha sonra adıyla özdeşleşecek çim yeşili bir seçim otobüsü ile başlattığı "çelimsiz" bir kampanya sonunda, herkesi şaşırtarak Senatoya seçildiğinden beri küçük adamların sesini, büyük adamların meclisinden içeri taşımıştı.Asgari ücretin yükseltilmesi için kavga mı kopmuş, en önde onu görürdünüz. Emeklilik hakları, ucuz sağlık hizmetleri, zihinsel özürlüler için programlar gibi buram buram "sosyal devlet" kokan ve bu kokusuyla da ortalama Amerikan siyasetçisinin midesini kaldıran her adımda vardı. Son bir yılını Başkan Bushun Alaskadaki yabani hayatı koruma alanlarını petrol sondajına açmasına direnerek, kadınlara yönelik şiddete karşı yasalar hazırlayarak ve evet, Iraka karşı "hemen şimdi" savaş sevdalılarına kafa tutarak geçirmişti."Teddy" Kennedy ile birlikte Demokrat Partinin "en sol" ismi diye bilinirdi Wellstone ama işin garibi, kimi Cumhuriyetçiler bile severlerdi onu. Hemen her konuda zıt düştüğü Cumhuriyetçi Utah Senatörü Orin Hatch "Özü sözü öyle birdi ki, en karşı çıktığınız görüşüne bile saygı duymanızı sağlardı" dedi ardından.Wellstone artık yok. Oy pusulasındaki yerini Carter döneminde başkan yardımcılığı yapan, 1984te Reagana karşı başkan adayı olup kaybeden eski senatör Walter Mondalee bırakıyor. Demokratların umudu, Mondalein adı ve saygınlığı sayesinde Wellstoneun koltuğunu koruyabilmek. Ama burada duruyorum. Pazar pazar, Amerikan siyaseti anlatmak değildi amacım. Bu yazıyı Wellstoneun anısına saygı sayın. Sahi, siz bugün sandığa gittiniz mi? Özü sözü bir bildiğiniz birine verebildiniz mi oyunuzu? n ABDde salı günü yapılacak ara seçimler öncesinde Cumhuriyetçi rakibine karşı çetin bir mücadele veriyordu Minnesotanın Demokrat senatörü. Bir cenazeye giderken bindiği özel uçak, "kötü hava koşulları nedeniyle" düştü. 58 yaşındaki Wellstone, liseden beri birlikte olduğu 39 yıllık eşi Sheila, 33 yaşındaki kızı Marcia, seçim kampanyasında görevli üç yardımcısı ve iki pilotla birlikte yitirdi hayatını.