Pazar Sivereke 39 yıl sonra psikolog

Sivereke 39 yıl sonra psikolog

07.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Siverek 39 yıl aradan sonra bir psikoloğa kavuştu. Üniversiteden yeni mezun olan ve ilçeye sözleşmeli personel olarak atanan Süleyman Tunç "Günde ortalama bir aile geliyor, anne-çocuk ilişkilerindeki sorunları anlatıyor" diyor

Sivereke 39 yıl sonra psikolog

Süleyman Tunç (29), Adıyamanlı bir ailenin 12 çocuğundan biri. Liseyi bitirdikten sonra Dicle Üniversitesi Psikoloji Bölümünü kazandı. Dört yıllık eğitiminin ardından geçen yıl mezun oldu. Sağlık Bakanlığının 13 Aralık 2003te yaptığı sözleşmeli sağlık personeli sınavına katıldı ve kazandı. Görev yeri kendisinin de ilk tercihi olan Urfanın Siverek ilçesiydi. Bu olayın Siverek için de özel bir önemi vardı zira 160 bin kişinin yaşadığı ilçeye 39 yıl aradan sonra nihayet bir psikolog geliyordu. Tunç kısa süre önce Siverek Devlet Hastanesinde göreve başladı. Hayır, heyecanlı değildim. Geceleri "Ben şimdi ne yapacağım?" diye uykularım kaçmadı. Çünkü bunun için eğitim aldım. Zaten bu bölgenin insanıyım. İnsanların özelliklerini biliyorum. Bunun da etkisi olmuştu elbette. Görev yeri Hakkari olan arkadaşlarım var. Onlar oralara giderken yolların insan boyunda karla kaplı olduğu gibi şeyler söylüyorlardı. Ben kendimi şanslı görüyorum. Burada da çok zorlanacağımı sanmıyorum. İlk gününüzde heyecanlandınız mı? Aslında bana göre doğu ile batı arasında fark yok. Sosyal anlamda elbette batıyı isterdim. Ama atamalar genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadoluya yapılıyordu. Ben de bu yüzden tercihimi Siverekten yana kullandım. Siz Adıyamanlısınız. Genellikle o bölgedekiler, mesleklerini yapmak için batı illerini tercih ederler... "Psikolog denince insanların aklına deli doktoru geliyor" Ben de bilmiyorum. Belki imkansızlıklar yüzündendi. Belki de bu yıl, yoğun bir şekilde bu bölümden mezun olanlar vardı. Siverek Devlet Hastanesine 39 yıl aradan sonra bir psikolog atandı. Neden bu kadar geç kalındı? Türkiyenin her yerinde olduğu gibi Siverekin de ihtiyacı var. Siverekin psikoloğa ihtiyacı var mıydı? Hastane personelinin çok büyük ilgisiyle karşılaştım. Kendimi hiç yabancı hissetmedim. Hastanedeki bazı arkadaşlarım kendilerinin bile bir psikoloğa ihtiyaçları bulunduğunu söyledi. Sanki bekleniyor gibiydim. Hastanedeki ilk gününüz nasıl geçti? Evet, doğru. Bu, Türkiye geneli için geçerli. Sadece bu bölgeye has bir durum değil. Bilinçsizlik söz konusu. Psikolog denildiğinde, akıllara klinik psikoloğu geliyor. Biz klinik psikoloğu değiliz. Özellikle aile danışmanlığı konusunda insanlar gelebilir, bize danışabilir. İnsanlar, genellikle psikologları deli doktoru olarak nitelendiriyor. Orada da aynı inanış geçerli mi? Günde bir aile falan geliyor. Genellikle şikayetler aile ve çocuk arasındaki ilişkilerle ilgili oluyor. Günde kaç hasta geliyor? Aileler "hasta" kelimesini duyduklarında kendilerine sorunlarının çözümü için ilaç yazmamı bekliyor. Herhalde psikolojik bir durum bu. Göreve başladıktan sonra sizi şaşırtan bir olayla karşılaştınız mı? Ne zaman psikoloğa delilerin değil, gerçek anlamda sağlığı yerinde olan insanların gittiği yargısı oluşursa o zaman bize gelebilirler. Sivereklilerin size danışacaklarına inanıyor musunuz? Sadece Siverek için geçerli değil bu. Psikoloğu deli doktoruyla bir tutan anlayışı ben tek başıma kıramam. Bu, zamanla ilgili bir şey. Bilinci yerinde insanlara baktığımızı gördüklerinde onlar da yavaş yavaş alışacaklar. İnsanlarla barışık olmak gerekiyor. Bize gelenler, daha sonra başkalarına da tavsiyede bulunacak. Onlar da psikoloğa gitmenin kötü bir şey olmadığını anlayacak. Benim kişisel olarak yapabileceğim bir şey yok. Bu bir ekip çalışmasıdır. Bu problemi nasıl gidereceksiniz? Doğu toplumunda biraz daha gelenekçi bir yapı olduğu doğru. Sorunlarını genellikle aile içinde çözmeye çalışırlar. Bu amcasının oğlu olur, dayısının oğlu, teyzesi veya halası olur. Onlar sorunlarını birbirleriyle konuşurlar. Böylece boşalıyorlar. Ama ne zaman bir psikoloğa gitme cesaretine veya bilincine erişirler bilemem. Doğu insanı daha içe kapalı değil mi? "Tek başıma Sivereki cennete dönüştüremem" Bu gerekiyor. Biz hastanedeki diğer arkadaşlarla konuştuk. Siverekteki bazı kurumlar aracılığıyla küçük el ilanları yapıp ilçeye psikoloğun geldiğini duyurmayı düşündük. Hastanede bir psikoloğun olduğunu haber vermek için bir şey yapıldı mı? Evet, bu konuyla ilgili güneydoğuya belki 100 tane psikolog atandı. Ben tek başıma Sivereki cennete dönüştüremem. Bazı şeylerin kırılması için konferansların düzenlenmesi, radyo-televizyon programlarının yapılması gerekiyor. Bizim halkla diyaloğa geçmemizin sağlanması lazım. Bir ekip çalışması gerekiyor. İnsanların işin ucundan ben de tutayım demesi gerekiyor. Ancak bu şekilde faydalı olabiliriz. Yoksa tek başımıza bir şey yapamayız. Elimizde sihirli bir değnek yok. Bölgede bir de töre cinayetleri var... İntiharların nedeni Batmandaki intiharlara onlarca kulp taktılar. Bana göre tek bir nedeni yok. Bence intiharların büyük bir bölümü depresyon nedeniyle gerçekleşiyor. Depresyonun en belirgin komplikasyonlarından biri intihar veya intihar girişimidir. İnsanların açılmaması bu olayı tetikleyen nedenlerden. Özellikle bu bölgede eş ve çocuk kayıplarından sonra depresyonlar yaşanıyor. İnsanlar bize gelme yönünde çaba göstermeli. Biz kapı kapı dolaşıp "Burada bir depresyonlu var mı?" diyemeyiz. İnsanlar birbirlerine yardım edebilir. Bölgedeki intiharların nedeni ne olabilir size göre?