Pazar “Şöhret beni uğraştırıyor”

“Şöhret beni uğraştırıyor”

31.01.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Gecenin Kraliçesi” dizisinde saplantılı âşık Esra’yı canlandıran Funda Eryiğit’in ünlü olmakla arası pek iyi değil. Eryiğit “Şöhrete alıştım da hâlâ onu yönetmeye çalışıyorum. Uğraştırıyor beni...” diyor

“Şöhret beni uğraştırıyor”

Onu ilk “Canım Ailem”in Seyhan’ı olarak tanıdık. Sonra “Sessizlik” isimli tiyatro oyunuyla duyduk adını, “Harikalar yaratıyor, mutlaka izlenmeli” diye. Derken hepimizi şaşırtan bir değişimle “Karadayı” dizisinin fettan kabadayı güzeli Belgin olarak karşımıza çıktı. Şimdi de “Gecenin Kraliçesi”nin saplantılı âşığı Esra rolünde tabiri caizse döktürüyor. Funda Eryiğit canlandırdığı her karakterde bizi “o” olduğuna inandırmaya devam ediyor. Kendisi için ise “Ben kendinden çok bahseden biri değilim. Kendimi o kadar çok iyi tanıdığımı düşünmüyorum. O yüzden çok net cevaplar da veremiyorum. Pek röportaj yapılacak biri değilim yani” diyor.

Haberin Devamı

-“Gecenin Kraliçesi”nde tutkulu ve saplantılı bir âşığı oynuyorsunuz ama o kadar sahicisiniz ki insan kızamıyor. Siz nasıl tanımlarsınız Esra’yı?

Ben sevdim Esra’yı. Sadece biraz yüksek yaşıyor hislerini ve biraz fazla takıntılı. Arkadan iş çeviren bir durumu da yok henüz ama bilemiyorum dizi bu, her şey başına gelebiliyor karakterlerin. Esra biraz fazla keskin bir karakter.

-Sizi sevmediği bu kadar aşikar olan biri için ısrar etmek ne kadar mantıklı?

Çok zor. Mantığı yok zaten ama Esra da çok mantıklı kararlar veren bir kadın değil. Saplantı derecesinde Kartal’a bağlı. Yaklaşık yedi yıldır evliler. Ama Murat’la (Yıldırım) Kartal-Esra ilişkisini kurarken “Bunlar çocukluk arkadaşları bir taraftan ve güzel geçirdikleri zamanlar da olmuştur, yedi yılı böyle bir kahırla geçirmemişlerdir” diye tahmin ediyoruz.

Haberin Devamı

-Siz bu bir durumda ne yapardınız?

Yapmazdım öyle bir şey! Yani illa yedi yıl benimle yaşayacaksın durumu... Çünkü sevmediğini, seninle beraber olmak istemediğini gördüğün birinde diretmek gerçekten biraz saplantılı bir durum.

“Murat çok komik, Meryem’in içi dışı bir”

-Genel tepkiler nasıl?

Genelde güzel şeyler söyleniyor. Esra’yı kimisi seviyor, kimisi hiç sevmiyor. Hikayedeki durum itibariyle aslında evli olan o, aldatılan kadın o. O yüzden hak veren de var vermeyen de ama ben sonuna kadar hak veriyorum Esra’ya ki vermek de zorundayım oynamak için.

-Aile kızından daha vamp kadına dönüşmenizle daha çok dikkat çektiniz diyebilir miyiz sizce de?

Bu tip roller genelde daha dikkat çekici oluyor. Ne yapacak diye beklediğin karakterler oluyor galiba, biraz da onun etkisi var. “Karadayı”daki Belgin’le oldu bu dönüşüm aslında ve bir riskti bence yapımcı için de. Ben şaşırmıştım mesela “Allah Allah eminler mi?” diye. Ben de çok keyif alıyorum ama böyle şeyleri oynamaktan çünkü hiç anlamadığım bir yerdeler. O da eğlendiriyor beni oynarken.

-Rol arkadaşlarınız için ne dersiniz?

Murat sakin, rahat ve çok komik. Meryem (Uzerli) çok deli dolu, hemen iletişime geçen bir kadın. Ben şaşırdım mesela çünkü ben hemen ilişkiye girebilen biri değilim, başta biraz mesafeliyimdir. Meryem çok tatlı, içi dışı bir. Uğur (Polat) abi zaten çok sakin, her zaman. Seda (Akman) ve Burak (Deniz) ile yeni tanıştık, Deniz’i (Celiloğlu) tanıyordum. Selim (Bayraktar) çok tatlı, onun müzik listesini ele geçirmeyi düşünüyorum, çok güzel bir müzik arşivi var.

Haberin Devamı

“Sessizlik’i biz de özledik”

-Tiyatroda da başarılı isimlerden birisiniz. Planlarınızda var mı bir şey?

“Sessizlik”in dördüncü sezonu ve bütün ekip çok özledik oyunu, çok oynamak istiyoruz aslında ama Devlet Tiyatrosu sürekli erteliyor ve oyalıyor açıkçası. Bir de mayısta İstanbul Tiyatro Festivali’ne yapacağız bir şey. Gülce Uğurlu, Firuze Engin yazacak. Bedir Bedir, Esme Madra ve ben oynayacağız.

“Bisikleti seviyorum”

-14-15 yaşlarındaki bir Funda olarak şu anda olduğunuz yeri tahmin edebilir miydiniz?

Yok canım, nasıl tahmin edeyim! Hiç etmezdim.

-Memnun musunuz bulunduğunuz yerden?

Memnunum yani güzel ama tabi memnuniyetsizlikleri de oluyor insanın. Tam olarak ne açıdan soruyorsun mesela...

Haberin Devamı

-Mesela malum ünlüsünüz, insanlar sizi tanıyor. Bir ara “Şöhrete alışmaya çalışıyorum” demiştiniz, alışabildiniz mi artık?

Alıştım da hâlâ onu yönetmeye çalışıyorum. Çok hoşuma gitmiyor galiba, uğraştırıyor beni...

-Başka bir ülkede yaşamak ister miydiniz? Mesela Hollanda doğumluymuşsunuz, orada?

İsterdim, çok seviyorum Amsterdam’ı. O küçüklüğü, ulaşımın rahatlığını, her yere erişebiliyor, şehrin seni içine alıyor oluşunu, bisikleti çok seviyorum. Burada da mutsuzum diyemem, çok şükür yolunda gidiyor her şey ama isterdim orada yaşıyor olmak.

-Bisiklet seviyorsunuz galiba. Biniyor musunuz sık sık?

Yazın biniyorum. Arkadaşlarla Kadıköy’den Maltepe’ye gidip geliyoruz. Hatta karşıya da bisikletle gideyim gibi hayaller kurdum ama İstanbul çok yokuş ve trafik! Mümkünatı yok bisikletle ulaşımın...