Pazar "Şöhret böyle projelerle daha işe yarar hale geliyor"

"Şöhret böyle projelerle daha işe yarar hale geliyor"

16.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kadına Karşı Şiddeti Önleme başlığı altında çeşitli kampanyalar düzenleyecek KAGİDER'in başkan yardımcısı Ümit Boyner: "İnsanlar şiddet kelimesiyle birlikte anılmak istemiyor. Cesaret isteyen bir konu. Gülben Ergen'de bu projeyi taşıyacak cesareti gördük."

Şöhret böyle projelerle daha işe yarar hale geliyor

Ümit Boyner ve Gülben Ergen kadınlara uygulanan şiddete karşı el ele axpaz021.jpg Buluştuğumuzda ikisi de çok neşeliydi. Çoktan kaynaşmışlar. "Poz vermesini hiç bilmem" diyen Boyner'e "Amma da bilmiyorsun, bak şu elin duruşuna, şu oturuşa" diyerek takılan Ergen de gerçekten heyecanlı. Böyle bir projede yer almak yüzüne renk getirmiş gibi. İşkadını Ümit Boyner ve sanatçı Gülben Ergen Türkiye'de "Kadına Karşı Şiddeti Önleme" başlığı altında artık birlikte çalışıyorlar. KAGİDER'in (Kadın Girişimcileri Derneği) kurucularından, onun yan kuruluşlarından Kadın Fonu'nun başındaki Ümit Boyner kadına karşı şiddeti önleme konusunda Türkiye'nin her yerinden projeler bekliyor. Maddi destek verecekleri bu projeler için bağış toplanması ve bu projelerin uygulanabilmesi için yapılacak kampanyaların yüzü olma görevi de Gülben Ergen'e düşüyor. Ümit Boyner: KAGİDER'i kurduğumuzda Türk kadınının ekonomik hayatta karar verme mekanizmalarında daha etkili hale gelmesini istiyorduk. Bunu da girişimcilik yoluyla yapalım diye konuştuk. Girişimcilik niye ilerlemiyor deyince akla önce finansman kaynağının olmadığı geliyor. Fakat bunun ötesinde; bırakın girişimciliği, kadının karar verme mekanizmalarındaki rolü zaten erkeklerle aynı yerden başlamıyor. Siz zaten kadınlarla ilgili projelere finansal kaynak sağlıyordunuz. Bu sefer sadece "Kadınlara Karşı Şiddeti Önleme" başlığı altında çeşitli projeler için bir çağrı yaptınız. Neden? Ümit B.: Ya da cesaret... Eğitim derseniz zaten Türkiye'de öncelikli bir sorun. Kadınlar ise okullaşma oranına baktığımızda zaten çok kötü bir yerde. Diğer taraftan Türkiye'nin kültürel yapısı var ki en zor çözülecek kısmı da budur. Çünkü kanun yapıyorsunuz fakat uygulamaya geldiğiniz zaman kültürel birtakım zorlamalarla uygulanamıyor. Bu tip şeyleri tartışan kadınlar da antipatik bir havaya sokuluyor. Erkek egemen bir toplumuz, böyle bir kültürel sorunumuz var daha baştan. Şiddet geniş bir kavram. Sadece dayak değil, baskı da olabilir. Buluştuğumuzda, Gülben hanımla dedik ki ikinci proje çağrımızı yapalım fakat bu sefer sadece "Kadına Karşı Şiddet"le ilgili projelere destek verelim. Kadınları önce bu baskıdan kurtaralım. Yani 30 bin avroya kadar bir bütçeyle destekliyorsunuz ama daha onu kullanacak eğitime, şartlara sahip olamıyor kadınlar... Gülben Ergen: Ben geldim. Meslek hayatımda, 16 yıldır yaptığım bütün işlerde karşımda Türkiyeli insanlar vardı. Ama benimle ilgili araştırmaların sonucunda görülüyor ki kadınların bana çok ilgisi var. Aslında son iki yıldır kadınlar için bir rol modeli teşkil ettiğimi düşünüyordum. Ümit B.: Gülben hanım gibi halka mal olmuş sanatçılar sosyal projelerde yer almalı. Toplumsal dönüşüm diyoruz, bu noktada onların mesaj vermeleri daha etkili oluyor. Ümit B.: "Avrupa'da ilk soru; Türkiye'deki kadının konumu" Kim ilk adımı attı? Gülben E.: Tanışmadan önce de birbirimizi sevdiğimiz, saydığımız muhakkak ki böyle kaynaştık. İlk görüşmeniz nasıl geçti, birbiriniz hakkında ilk intibalarınız nasıldı? Ümit B.: Şiddet konusunu biz ortaya attık. Aslında şiddet konusunu insanlar sevmiyor, böyle bir konuya sponsor olmak istemiyor. Yani cesaret isteyen bir konu ve biz Gülben hanımda o cesareti gördük. Gülben E.: Şiddet kelimesinin yanına benim gülümseyen bir yüzümü koyup onun o şiddetini kıracağız inşallah. Ama Gülben Ergen size şiddete karşı bir projede çalışayım diye gelmedi. Gülben E.: Ben Ümit hanıma sormadan bir şey yapmayacağım. Siz Ümit hanımdan daha çok uğraşacaksınız bazı şeylerle. Gülben E.: Her konuda oluyor bu magazinleştirme. Bunlar bizim dikkatimizi bölmeyecektir ki zaten ben çok alışkınım. "Erkek kadının bir adım önünde olmalıdır" diyen o kadar çok kişi var ki. Onların görsel medyadaki bu tavırları bilinçaltında yer ediyor. Tersini söyleyenler ise erkeğin önüne geçmek isteyen kadın muamelesi görüyorlar. İnsanların eşitliğini anladığımızda bunu da bir yarış olarak görmeyeceğiz. Yani "Bir tokattan bir şey olmaz", "Kocam benden fazla kazansın" diyen ünlülerle... Bu konuya yakışmayan magazinel polemikler de çıkabilir belki. Ümit B.: Destek verdiğimiz projeler oluyor Güneydoğu'da. Şiddet geniş bir konu. Sığınma evi de var bir ucunda, erkeklerin eğitilmesi de. Erkeklerin eğitimi hakkında bir proje geldi Erzurum'dan mesela. Gülben E.: Erkeklerin eğitim aldığı bir toplantıya katılmak isterim. Çok ilginç. Şiddet deyince Güneydoğu'daki töre cinayetleri de geliyor aklımıza. Ümit B.: Tabii bu, bugünden yarına olacak bir şey değil. Kadın kendini erkeğe karşı daha ikinci sınıf bir vatandaşmış gibi görebiliyor. Kadın çoğunlukla şiddeti hak ettiğini düşünerek yetiştiriliyor. Söylediğiniz gibi başka türlü bir şiddet var; baskı, izin vermeme, cesaretini kırma gibi. İlla fiziksel şiddet değil. O konularda eğitmek daha uzun bir zaman alsa gerek. Ümit B.: Bir yerde kesişiyor. Türkiye'nin negatif imajıyla ilgili Avrupa'da ilk sorulan sorulardan biri Türkiye'deki kadının konumu. Buradaki kadınlar dünyadaki kadınlardan çok daha kötü durumda değil. Ama töre cinayetleri, kadınların siyasette az yer alması gibi nedenler yüzünden ciddi soru işaretleri var kafalarında. Gülben E.: "Kadınlara örnek olabileceğimi düşünüyorum" Avrupa Tanıtım Komisyonu'ndasınız. Sizin bu iki göreviniz de kesişiyor aslında. Gülben E.: Kimse mükemmel değil elbette ama en azından çalışan, ayakları üzerinde duran bir kadın olarak örnek olabileceğimi düşünüyorum. Gülben hanım, siz örnek olacağınızı düşünüyor musunuz bu konuda? Gülben E.: Bunu örnek olmak için yapmadım. Ben kendimi sorumlu hissettim. Ama mutlaka böyle şeyler artmalıdır. Şöhret burada daha işe yarar bir hale geliyor. Başka ünlülere bu tip projelere destek olmaları açısından örnek olacağınızı düşünüyor musunuz? Gülben Ergen'in bir sanatçı olarak böyle bir şey düşünmesi ve bize gelmesi çok önemli bir fırsat çıkardı önümüze. Bu projeyi taşıyacak insanın niyeti, yapacağı etki önemli. Biz kendisinden çok etkilendik. Zaten belli şeyleri düşünmüş ve planlamış olarak geldi. "Gülben hanımdan çok etkilendik" Beş yıl önce belki de böyle bir projede yer alamazdım. Bu mesleğimle ilgili. Artık bulunduğum yerde, kaygılarımdan arınmış olmakla ilgili bir sağlamlık var. Şimdi böyle bir projeye daha çok yüreğimi koyabilirim. Tüm programımı buna göre ayarladım, bu iş her şeyden daha önemli. "Bu iş her şeyden önemli"