"Starların tek çıkabileceği yer Günay"

Etiler, Taksim gibi eğlence merkezlerinde değil, Şişli'nin göbeğindeki Günay 25 yıllık bir müessese. Leman Sam, Neco, Nükhet Duru, Muazzez Abacı, Gülben Ergen, Hülya Avşar, Ebru Gündeş, Sibel Can, Huysuz Virjin... Türkiye'nin en önemli isimlerinin sahneye çıktığı bir yer. Ama Günay artık haftada bir program ancak yapabiliyor. Tabii bu da Günay'ı "döndürmeye" yetmiyor.Sahibi Günay Tuncel "Eğer burası da kapanırsa Muazzez Abacı, Sibel Can, Nilüfer, Sezen Aksu gibi sanatçıları konserler ve özel geceler dışında, bir hafta sonu eğlenmek için dışarı çıktığınızda, yemeğinizi yiyerek dinleyemeyeceksiniz" diyor. 1960 yılından beri gece hayatının içinde olduğunu söyleyen Tuncel'in çıkan haberlere karşı tek itirazı gazino tanımlaması. "Ben Günay'a gazino denmesine kızıyorum. Bana gazino yakıştırması yapıyorlar. Burası müzikli bir restoran, canlı müzikli bir eğlence kulübü" diyor. Tuncel bize Günay'ı anlattı, şimdiki eğlence zevkiyle eski eğlence anlayışını karşılaştırdı. Geçtiğimiz hafta gazetelerde "geriye kalan tek gerçek gazino Günay Restoran'ın ayakta kalabilmesi" için sanatçıların harekete geçtiği haberlerini okuduk. Bizim dostluklarımız var. Hepsi burada çalıştı. Başka bir yerde çıkmıyorlar. Onların çıkacağı çizgide bir yer yok. Türkiye'de star dediğiniz sanatçılar belli. Onlar da burasının kapanmasını istemiyorlar. Böyle destek oluyorlar. Bu da tabii çok güzel. Şimdi Hülya Avşar olacak. Kesinleşmedi ama Aşkın Nur Yengi ve Emre Altuğ da burada sahneye çıkacak. Tabii bu arada ben Günay'a gazino denmesine kızıyorum. Ben Batılı düşüncedeyim. Gazinolar ise daha alaturkadır. Sezen Aksu, Nilüfer gibi gazinoda çalışmayan sanatçılar sizin için burada sahneye çıktı. "Alaturka müziği sevmem, anlamam" Ben doğma büyüme Şişliliyim. Batı müziği dinleyerek büyüdüm. Alaturka müzikten hiç anlamam. Sevmiyorum da. Hatta Muazzez Abacı'ya da sevmediğimi söyledim "Otur, karşıma bir dinle, beğeneceksin" dedi. Oturdum, dinledim, tamam güzel söylüyor ama ben zevk almıyorum. Ben baştan da hep Batı müziğiyle çalıştırdım. Leman Sam, Neco, Nükhet Duru... Şu bu derken alaturka koymam için baskı yaptılar. Muazzez Abacı'yla başladık, gördüm ki yine aynı Günay müşterisi geliyor, rahatladım. Tabii bir de dans diye bir şey kalmadı. Hoppa da zıppa da diye bir şey var. Zaten böyle yerlerde şarkı söyleyenlerin çoğu şarkı söylemekten bihaber. Gidenler de müzikten anlamıyor. Batılı derken... Deşarj olmaya gidiyorlar. Herhalde herkes çok dertli ki böyle aşırı hareketlerle deşarj olmaya çılışıyorlar. Biz slow dans ederdik. Dinlemekten çok... "Genç eşim slow dansı benden öğrendi" Benim genç eşim var biliyorsunuz, 27 yaşında. Evlendik, slow dans bilmiyordu, benden öğrendi. Slow dans yok artık. Eskiden yedi gün çalışıyordum. Benim haricimde de birçok gazino vardı. Sonra yavaş yavaş bunlar kaybolmaya başladı. Neden? Eskiden böyle televizyon yoktu, şimdiki gibi ekstra olaylar, şirket toplantıları, özel geceler yoktu. Şimdi sanatçılar bunlardan çok da iyi para kazanıyorlar. Bir yandan müşterilerimiz de azaldı, yaşlandılar. Şimdi biz de düştük haftada bir güne. Cumartesileri. Yazın dört ay kapalısın. Ramazanda 1,5 ay kapalısın. Ekstralarla yılda en fazla 50 gün çalışıyoruz. 50 günle nasıl bu kaliteyi devam ettirirsiniz? Zor bir durumda mısınız? Starlar belli. Gençlerin burada çıkabilmeleri için burayı doldurabilecek kapasiteleri olması gerekir. Ayrıca ben de burayı değiştirip bar yapabilirdim. Ama 25 yıl emek verdim, niye değiştireyim? Burayı biraz değiştirmeyi, daha gençlerle çalışmayı hiç düşünmediniz mi? Kendilerine göre eğleniyorlar. Bana göre bilmiyorlar ama bir gün gelip de bana "Ee, nasıl eğleneceğiz o zaman?" derlerse ne diyeceğim? Benim tarzım farklı. Bir de biz eskiden alırdık flörtlerimizi giderdik, eğlenirdik. Şimdi tek gidiyorlar, gittikleri yerlerde bir kız, erkek arkadaş bulmak istiyorlar. Siz de "Gençler eğlenmeyi bilmiyor" diyenlerden misiniz? Hem çok yumuşağımdır hem de aşırı sertimdir. Gerektiği yerde gerekeni yaparım. Nasıl bir patronsunuz? Kimse. 28 yaşında bir oğlum var ama hiçbir zaman onu bu işe sokmadım. Bu işe girerse hayatı kayar. Burayı kim devralacak? Muazzez Abacı çok tatlı, canayakındır. Ama herkes ondan korkar. Çok otoriterdir. Sahneye çıkarken bir-iki kadeh viski içer ama bazen ölçüyü kaçırabilir. Fazla içince de kontrolünü kaybediyor. Bir gün sahneden indi. Kuliste birtakım sesler, münakaşalar oldu. Geldi, "Ben işi bırakıyorum" dedi, "Siz bilirsiniz" dedim. Ama rezervasyonlar var. Arayayım mı aramayayım mı? Aramadım. Baktım, öbür hafta geldi "Günaycım nasılsın?" diye girdi içeri. "Abacı 'İşi bırakıyorum' diye gitti, sonra 'Günaycım' diye geldi" "Sanatçılar orada kendini evinde gibi hisseder" Arkadaşlar yeni akıl etmişler Günay'a destek olmayı. Ben açıldığından beri gerektiğinde destek olmaya çalıştım. Bazen para almadan bazen çok az ücret alarak sahneye çıktım. Günay destek verilmesi gereken bir yer çünkü bu şekilde eğlenilen yer bir tek orası kaldı. Aynı zamanda çok kaliteli ve nezih bir mekandır. Orada bir sanatçı sahnede çok rahat olur. Günay bey de çok iyi bir patrondur. Kendimi orada hep evimde gibi hissettim. "Günay'a destek olmalıyız" Günay artık günümüzde çok az kalan gazino-gece kulübü kültürünün son örneklerinden biri. Bu nedenle ben Günay'ın kapanmaması için sanatçıların destek olması gerektiğini düşünüyorum. Ben de bu düşünce doğrultusunda, çok yoğun bir çalışma programım olmasına rağmen üç hafta sonumu Günay'a ayırdım. "Huysuz Virjin'e korkutmak için kurşun sıktım" O zaman onu korkutmam gerekiyordu. Bilinçle yapılmış bir şeydi o. Ani bir sinirle değildi. Onu yola getirmek için... Geçen gün Seyfi televizyonda "Siz onun ufak tefek olduğuna bakmayın, çok serttir, katıdır o" dedi benim için. Ama inanın hiçbir sanatçıyla büyük bir problem yaşamadım. Onların isteklerini yerine getirdikten sonra bir sorun yok. Ben bir tane biliyorum. Seyfi Dursunoğlu'nun kulisine girip kafasının altına yastık niyetine koyduğu bornoza kurşun sıkmışsınız.