Pazar Suyla gelen çocuklar

Suyla gelen çocuklar

01.12.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Loş ışık, müzik, su... Bu yıl Türkiyeye yerleşen İngiliz Harrington çiftinin iki çocuğu da suda doğdu. İlki İngilterede, diğeri ise Türkiyede

Suyla gelen çocuklar

Evde anne-baba ve iki minik çocuk var. Mutlular. Çünkü Harrington çifti henüz bir hafta önce ikinci bebeklerini kucaklarına aldılar. Buraya kadar her şey normal. Her doğum sonrasında anne- babalar muhtemelen böylesi duyguları yaşarlar. Ama bu ailenin "anne"si biraz farklı. Valerie Harrington son günlerin en popüler kadınlarından. Türkiyede sezaryenle doğum artarken o suda doğumu tercih etti. Üstelik ülkesinden çok uzakta, bu yöntemin çok az bilindiği bir ülkede. Valerie Harrington, İstanbulda Amerikan Hastanesinde ama doğumhanede değil İngiltereden özel olarak getirtilen özel bir havuzda doğum yaptı. İlk çocuğu Jamie Johnda olduğu gibi... Suyun sıcaklığı 40 dereceydi. Kevin Harrington doğum boyunca sürekli elini tuttuğu eşinin terini sildi, su verdi ve sohbet etti. Ve yaklaşık iki saatin sonunda Jo Charley dünyaya geldi. İngiliz Harrington çifti bu yılın haziran ayında Türkiyeye geldiler. Kevin Harringtonın işi nedeniyle. Kemer Countryde yaşıyorlar. 2004e kadar da burada kalacaklar. Valerie Harrington suda doğumun en doğal yöntem olduğunu söylüyor. "İki çocuğum da ameliyathanenin gürültülü, ışıklı ortamında doğmadılar. Ayrıca doğumun ertesi günü eşimle yemeğe gittim" diyor. İlk çocuğunuzu da İngilterede suda doğurdunuz... Evet, ilk bebeğim de böyle doğdu. Ama hastanede değil, evde ebelerle suda doğum yaptım. Hem evde hem de suda doğum. Korkmadınız mı? Hiçbir zaman evde doğumun, hastanede doğumdan daha tehlikeli olduğunu düşünmedim. Hatta anne kendini evinde olduğu için daha rahat hissediyor. Eğitimli olmaları nedeniyle ebelere de bu konuda çok güveniyordum. Her şey çok doğaldı. Peki, nasıl karar verdiniz bu yönteme? Anne ve bebek için doğal olması beni en çok etkileyen özellik. Bebek için çok rahat çünkü zaten dokuz ay boyunca anne karnında suyun içinde yaşıyor. Yani hiç adaptasyon sorunu yaşamıyor, çok doğal gerçekleşiyor her şey. Hem ilkinde hem de ikincisinde şiddetli bir ışığın, gürültünün içine doğmadı bebeklerim. Ameliyathane ortamı yoktu. Çok yumuşak bir ortama, direkt suya doğdular. Işık ve gürültü şokundan uzak kaldılar. Çevrenizde böyle bir deneyim yaşayan var mıydı? Onların söyledikleri sizi etkiledi mi? Patronum suda doğum yapmıştı. Hamile kaldığımda onunla konuştum. Bana deneyimlerini, yaşadıklarını anlattı. O da etkili oldu. Havuz İngiltereden İngilterede yaygın bir yöntem mi bu? Önceden çok değildi ama son zamanlarda yaygınlaşıyor. İngilterede ebeler artık suda doğumla ilgili eğitim almaya başladılar. İlk doğumu suda yapacağınızı söylediğinizde eşiniz nasıl tepki gösterdi? Ona ne istediğimi, bu yöntemi neden seçtiğimi anlattım. Mutlu oldu ve bana hem destek hem de cesaret verdi; "Yapmak istediğin, seni en çok rahatlatacak yöntem neyse onu seçelim" dedi. Suda doğum Türkiyede yaygın değil. İstanbulda doğuma karar verdiğinizde endişelenmediniz mi hiç? Bu yıl Türkiyeye geldik, eşimin işi nedeniyle. Türkiyeye ilk geldiğimde bu yöntemin olup olmadığını, doktorların kabul edip etmeyeceklerini bilmiyordum. Bazı endişelerim vardı. Zaten ilk önce başka bir doktora gittim ama o çok sıcak yaklaşmadı. Amerikan Hastanesinden Gülnihal Şarmanla tanıştım, daha sonra da Alp Nuhoğlu ile. Çok ilgilendiler. Suda doğumu araştırdılar, doğum sırasında neler yaşadığımı sordular. İngilteredeki ebeler doğum boyunca her 10 dakikada bir not almışlardı. Onları anlattım. Özel havuz getirmek problem yarattı mı? İngilteredeki bir firmadan aldık. İlk havuz daha büyüktü, dört paneli vardı. Bu, kolay taşınabilsin diye daha küçüktü. Cankurtaran botlarıyla aynı malzemeden yapılan bir havuz bu. Doğum esnasında hiç korktunuz mu? Gülnihal sürekli benimle konuşuyordu. Eşim de yanımdaydı. Sadece bir ara korkar gibi oldum. Kordon bebeğin boynuna dolandı. Ama Alp inanılmaz hızlıydı ve hemen halletti bu sorunu. Neler konuştunuz Gülnihal hanımla? Kadın kadına konuşur gibi rahattık. "Ne zaman iyi hissedersen o zaman bırak kendini, biz bebeği hemen alacağız" diyordu. Doğum boyunca müzik dinlediğinizi de biliyoruz. Nasıl bir müzik seçtiniz? Lighthouse Family diye bir İngiliz grubunu dinledim. Sözleri kolay ve dinlendirici bir müzikleri var. İlk doğumumda da aynı grubu dinlemiştim. Suda doğum, doğum sonrasında yaşanan problemleri de azaltıyor mu? Evet. Çünkü su her şeyi yumuşatıyor, annenin hareketlerini rahatlatıyor ve bebeğin anne karnından dışarı çıkma sürecini kolaylaştırıyor. Perşembe gecesi 00.17de doğum yaptım. Ertesi gün hastaneden çıktım, aynı akşam da eşimle yemeğe gittim. Türkiyede sezaryenle doğumda artış var. Sezaryene nasıl bakıyorsunuz? Kişisel fikrim ama doğal doğumun en iyi yöntem olduğunu düşünüyorum. Türkiyede bir yandan anneler doğal olduğu için emzirmeye özendiriliyor. Diğer yandan çok sayıda sezaryenle doğum yapılıyor. Bu çelişkiyi anlayamıyorum. Sezaryenin şart olduğu durumlar olabilir ama anne sağlıklıysa bence normal doğumu seçmeli. Ameliyatlı bir anne doğumun ertesi gününde yemeğe gidemezdi. Ayrıca sezaryenden sonra altı hafta araba kullanamıyorsunuz. Ben ameliyatı sevmiyorum ve zorunlu olmadıkça sıcak bakmıyorum. Bebek için de problem yaratabiliyor. "Benim işim çocuklarım" İngiltere ve Türkiye arasında başka hangi farklar var? Doktorun yerini İngilterede ebeler alıyor. Oysa Türkiyede daha klinik bir ortam var. Türkiyede sezaryen tercih edilirken, İngilterede doğala dönüş yaşanıyor. İngilterede artık anneler doğal doğumların, hem anne hem bebek için daha iyi olduğunu fark ettiler. Ayrıca İngilterede farklı seçenekler sunuluyor. Evde doğum gibi, annenin daha az uyuşturulması gibi... Hamileliğin ilk gününden itibaren doğumun her ayrıntısı planlanıyor doktorla birlikte. Sizin için en önemli fark neydi? Burada sürekli kontrole gittik. İngilterede sadece iki kez ultrason çekiliyor. Biri 12inci, diğeri 20nci haftada. En önemli fark buydu. Abisinin tepkisi ne oldu bebeği görünce, kıskandı mı? Hayır. O genelde herkesi sever. Sürekli bebeğe sarılıyor. Ağladığını duyduğunda hemen yanına geliyor, ilgileniyor. Araları iyi yani... Bebek hayatınızı çok değiştirmedi galiba, düzeniniz aynen devam ediyor. Aynı tempoda gidiyor. (Gülüyor) Ben nereye gidersem bebek de oraya geliyor. Her gün dışarıdayız. Cumartesi alışverişe gitmiştik mesela. Doğal doğumun sonrası da doğal oluyor. Kendinizi ve bebeğinizi daha özel hissediyor musunuz, böyle bir doğumdan sonra? Bence her bebek özeldir. Çalışmıyorsunuz, annelik bir meslek mi? İngilterede çalışıyordum, haftada birkaç gün. Burada benim işim çocuklarım. Üçüncü bebeği düşünüyor musunuz? (Duruyor) Bu arada eşi "Hayır" diyor. Valerie de "Soruyu anlamadım" diyerek gülüyor. BABA ANLATIYOR "Doğumun en zor yanı hiçbir şey yapamamak" Siz neler yaşadınız, hem hamilelik boyunca hem de doğum sırasında? Duygularımı anlatmam çok zor. Benim görevim Valerienin neye ihtiyacı varsa onu sağlamak, destek olmaktı. Payıma düşenler onunkilerle kıyaslandığında çok daha kolaydı. Doğum sırasında yanındaydınız. Nelerden konuştunuz? Her şeyden... Valerie işlerin yolunda gideceğinden emindi. Durumla ilgili konuşuyorduk ve elini tutuyordum; yüzünü, boynunu mendille siliyordum. İstediği zaman su verdim. Korktunuz mu peki? Korkmadım çünkü doktorlar yanımızdaydı. Herhangi bir problem olduğunda müdahale edeceklerini biliyordum. Doğumun baba için en zor yanı nedir? En zor olan şey hiçbir şey yapamamak. Fazla yardım edemiyorsun, acısını azaltamıyorsun. Yapabildiğim en iyi şey elimden geldiğince ona yardımcı olmak, ne istiyorsa yerine getirmekti. "Herkes suda doğum yapamaz" Suda doğumun özellikleri neler? Alp Nuhoğlu: Bu yöntem ilk kez Rusyada gündeme geldi ve daha sonra Avrupada yayıldı. Havuz, çocuk havuzundan çok da farklı değil. Nasıl bir çalışma yaptınız? Gülnihal Şarman: Valerie evde suda doğum yapacağını söyledi, ebe olarak yanında bulunup bulunamayacağımı sordu. Şahsen evde doğumun çok sağlıklı bir yöntem olduğunu düşünmüyorum. Kendisine bu ortamı hastanede sağlayabileceğimizi belirttim. Doğuma ekip olarak hazırlandık. Çeşitli denemeler, kontroller yapıldı. Siz neler hissettiniz doğumda? G.Ş.: Bu çifte öncelikle saygı duydum. Beni en çok ilgilendiren nokta, bebeğin solunum hareketleriydi. Boğulma tehlikesi ve akciğer problemleri yaşanabilirdi ama bir sorun çıkmadı. A.N.: İlk defa yapmamıza rağmen her şey yolunda gitti. Suda doğumun normal doğum ve sezaryenden en önemli farkları neler? A.N.: Sezaryeni kategori dışı bırakmak gerekir. Tartışılabilecek konu suda doğumla normal doğum arasındaki farklar. Bence en önemli fark, suyun kaldırma kuvvetinin ve su ısısının verdiği rahatlık. Bu rahatlığın havuzun içinde kolay hareket edebilme özgürlüğüyle birleşebilmesi önemli. Ayrıca kişilerin çok bilinçli olması, konuyu iyi araştırması ve kooperasyon da çok önemli. İsteyen her kadın bu yöntemi tercih edebilir mi? A.N.: Bebeğin çok büyük olmaması ya da gelişiyle ilgili herhangi bir problemle karşılaşılmamış olması; hamileliğe eşlik eden astım, kalp, şeker gibi hastalıkların bulunmaması ve en önemlisi bebeğin kafayla geliyor olması gerekir. BEBEK BEKLEYENLERE ÖNERİLER "Her gün iki fincan kuşburnu çayı içtim" Hamilelik sırasında özel şeyler yaptınız mı, örneğin egzersiz? Hiç egzersiz yapmadım. Sadece çok aktiftim. Her gün oğlumun peşinde koşturdum. Normal hayatımda neler yapıyorsam onları yaptım. Bu arada yedinci aydan itibaren kuşburnu çayı içmeye başladım. Çünkü kasları güçlendiriyor. Ama çok sert bir çay, o yüzden yedinci aydan önce içmemek lazım. Ben her gün iki fincan içtim. Başka bir şey yaptınız mı? Nefes alma egzersizleri yaptım. Karnınızı şişirecek kadar nefes alıp yavaş yavaş bırakıyorsunuz. Böylelikle vücudunuza daha çok oksijen giriyor ve bu da ağrıyı azaltıyor. Günde kaç kere ya da kaç dakika nefes egzersizi yapmak lazım? Kendim için konuşursam ben günde 10 dakika yaptım, daha fazla değil. Başka ne önerirsiniz bebek bekleyen kadınlara? Ne istiyorsanız, neyi mantıklı buluyorsanız onu yapın. Ama hangi yöntemi seçerseniz seçin çok okumalısınız. Okuduğunuz zaman çektiğiniz acı bile azalıyor. Ben suda doğumla ilgili bilgi topladığım için neler olacağını biliyordum, hazırlıklıydım. Ve o duruma uygun bir ortam yarattım; loş ışık, light müzik, kocam, suyum, doktorlarım... Çok kontrollü ve aynı zamanda çok güvendeydim. Neye ihtiyacınız varsa onu iyi belirleyin. Acınız azalır böylece.