Pazar Tadımlık Arjantin

Tadımlık Arjantin

21.04.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Mayıs Meydanı, Plaza de Mayo Anneleri, dünyanın en geniş caddesi... Her yerde Eva Peron... Herkesin elinde kabaktan oyulmuş kupası, demir pipetiyle milli içecek mate ve adeta bir sanat dalı olarak et... Barbeküsünden tangosuna, tarihi güçlü figürlerine hızlı bir Arjantin turu...

Tadımlık Arjantin

Uçağımız Buenos Aires’e doğru alçalırken aklımızda ne tango, ne futbol, ne de ‘dumanı tüten’ Arjantinli Papa vardı. 17.5 saatlik uçuşun ardından çok sağlıklı işlemeyen zihnimizi tek şey kurcalıyordu:
Arjantin kovboyları ‘gaucho’lar nezaretinde Pampas çayırlarında otlayan danalar dedikleri kadar lezzetli mi?
Uçağımız Ezeiza Havalimanı pistine teker koyduğunda 10 günlük mini Latin Amerika turunun fünyesi ateşlenmiş oldu.
Arjantin-Uruguay-Brezilya üçlüsünden ‘tadımlık’ bir gezi planlamıştık. Hedef, her ülkede bir şehirde, az zamanda çok işler başarmaktı. Buenos Aires’in tarihi ve kültürü ağır basacak, ikinci durak Colonia del Sacremento bizi sükunete davet edecek, son durak Rio de Janeiro’daysa eğlencenin sınırları yoklanacak. Herkesin macerası farklı olsa da yola koyulmak isteyenler için, Arjantin gezi notlarımızı paylaştık.

Bize vize yok!
Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu cebine koyan Güney Amerika’da hemen her ülkeye elini kolunu sallayarak giriyor. Arjantin’de pasaport kontrolü Türk vatandaşları için “rüzgar gibi geçti” esasıyla işliyor.
Buenos Aires’teyiz. Şehirde Avrupa havası hakim. Arjantinlilerin çoğu İtalyan ve İspanyol kökenli. “İspanyolca konuşan ve Paris’te yaşadığını düşünen İtalyan’a Arjantinli denir” esprisini yapıyorlar.

Kanlı “pembe ev”
Şehrin nabzı Plaza de Mayo’da (Mayıs Meydanı) atıyor. Meydan adını Mayıs 1810’da İspanyollara karşı başlayan ayaklanmadan alıyor. Devlet Başkanlığı binası Casa Rosada (Pembe Ev) burada. Şu anda “ev sahibi” Cristina Kirchner ancak Casa Rosada’nın en ünlü sakini “tüm zamanların first lady’si” olarak anılan Eva Peron. Ünlü balkon konuşmalarını bu binadan yapmış. Bina, eski devirde pembe rengini, boyaya kalıcı olsun diye hayvan kanı katılmasından almış.

Perşembe anneleri
Türkiye’de Cumartesi Anneleri’ne ilham kaynağı olan, 1976-1983 arası askeri yönetim döneminde “kaybolan” çocuklarını arayan Plaza de Mayo Anneleri 1977’den beri Casa Rosada’nın önünde toplanıyor. 14 annenin birbirlerini tanımak için bağladıkları beyaz eşarplarla başlattığı hareket dünya çapında simgeleşti. Her perşembe saat 15.00’te meydanda onlara rastlamak mümkün. 1977’de öldürülen Azucena Villaflor adlı anne Plaza de Mayo’nun ortasında gömülü tek kişi.

En iyi saklanmış sır
Casa Rosada’nın arkasındaki binadaysa Buenos Aires’in en iyi saklanan sırlarından birisi var. Bina, Bicentennial Musem, yani ülkenin 200’üncü yılı için hazırlanan bir müze. Burada Meksikalı sanatçı David Alfaro Siqueiros’un bir duvar resmi var. Resim derken, şöyle hayal edebiliriz: Deniz altında bir hava kabarcığının içindesiniz. Dört bir yandan deniz kızları etrafınızı sarmış sizi izliyor. Suyun karanlığı ve ışığın kırılmasını hayal etmenize gerek kalmıyor.

Operada yükseklik korkusu
Biraz uzakta, dünyanın en geniş caddesi Avenida 9 de Julio’ya geçiyoruz. Sadece bir kilometre uzunluğunda ama genişliği 110 metre. Gidiş-geliş 22 şeritlik bir yol. Karşıdan karşıya
kelle koltukta geçiyoruz.
Hemen yakınlarda ünlü opera binası Teatro Colon var. 1908’de açılan binada bir bale gösterisi izlemek için bilet alıyoruz. At nalı şeklindeki bina, dünyanın en iyi akustiklerinden birine sahip. Yerimiz 28 metrelik binanın en üst balkonu. Hem ihtişam, hem de yükseklik başımızı döndürüyor.

Sahneli, localı kitapçı
Buradan dünyanın en ilginç kitapçılarından birine gidiyoruz. Adı El Ateneo Grand Splendid. 1919’da 1000 kişilik bir tiyatro olarak açılan bina bugün kitapseverlere hizmet veriyor. Zamanında Carlos Gardel’in şarkı söylediği sahnede kahve içmek, locaya çekilip kitap karıştırmak mümkün

Bu et ise bizdeki ne?
Artık yolculuk boyunca aklımızı kurcalayan sorunun cevabını arama zamanı. Arjantin’de et adeta bir sanat dalı. Burada parolalar belli: ‘asado’ barbekü, ‘parilla’ ızgara, ‘bife de lomo’ bonfile... “Bu et ise, bizdeki ne?” dedirtebilecek birkaç restoran Cabana Las Lilas (Puerto Madero), La Brigada (San Telmo) ve La Cabrera (Palermo).
Arjantin’in milli içeceği mate’den bahsetmek lazım. Sokaklarda elinde kabaktan oyulmuş kupası, demir pipetiyle mate içen bir sürü insan dolaşıyor. Mate, tadı sert bir bitki çayı. Koltuğunun altında termos taşıyarak sık sık mate kupalarına su ekleyenleri görünce uyarmak şart: Dikkat kafein içerir.

Haberin Devamı

17.5 saat sürüyor
THY’nin Buenos Aires seferleri Sao Paulo aktarmalı olarak haftada 4 gün yapılıyor. Sao Paulo uçuşu13.5 saat sürüyor. Burada1 saat civarı bekleyen uçak, 3 saatlik bir uçuşun ardından Buenos Aires’e varıyor.

Tadımlık Arjantin

EVITA’NIN GARDIROBUNA YOLCULUK
Buenos Aires’in bir kahramanı ülkeyi bağımsızlığa kavuşturan San Martin’se diğeri Eva Peron. Arjantin için bir first lady’den fazlasından söz ediyoruz. Evita Müzesi küratörü Gabriel Miremont duruma açıklık getiriyor: “Jackie Kennedy bile Washington’a Evita’nın Buenos Aires’e getirdiği kadar turist getirmiyor.” Eva Peron’un Palermo’daki müzesinde 1930 ve 1940’larda bir first lady’nin gardırop sırlarına
şahit oluyoruz. Birbirinden şık döpiyesler, şapkalar, ayakkabılarıyla dominant karakterini stiliyle de yansıtıyor.

Haberin Devamı

Tadımlık Arjantin

En renkli semt
Buenos Aires’in en renkli semti Boca. Renkli, çünkü bu fakir denizci semtinde oturanlar, hurda metalle kapladıkları evlerini, artık gemi boyalarıyla rengarenk boyamışlar. Şimdi ise çok turistik ve arka sokakları biraz tehlikeli. Maradona’nın takımı Boca Juniors, buradaki Bombonera (Şeker Kutusu) lakaplı statta oynuyor.

Tadımlık Arjantin

TANGO İZLEMEK İÇİN TORTONİ’YE UĞRAMAK ŞART
Tangosuz bir Arjantin gezisi tam olmaz. Arjantin’de tango kursları ve şovları çok. Tango izlemek
için en ideal yerlerden biri Cafe Tortoni. 1858’de açılan bu kafeye uğrayanlar arasında Albert Einstein
ve Hillary Clinton da var. Akşamları kafenin alt katında tango şovu izlemek heyecan verici.

NE ALINIR?
Buenos Aires alışveriş için çok uygun. Ülkenin para birimi peso. Döviz bürosu 1 dolara
5 peso, otel 1 dolara 6 peso, “sokaktaki adam”
1 dolara 6.5 peso verebiliyor. Arjantin’in milli taşı, pembe hareli rodocrosita güzel bir hatıra. Karamelize süt “dulce de leche” çok meşhur. Ülke dünyanın beşinci büyük şarap üreticisi. Pazar günleri San Telmo’da kurulan pazarda antikadan resme her şey var. Diğer günler için alışveriş caddesi Florida. Burada fresklerle süslü lüks Galerias Pacifico alışveriş merkezi görülmeye değer.

Nükleere dayanaklı Evita

Haberin Devamı

Şehrin en ilginç yerlerinden birisi Recoleta mezarlığı. Burası en güçlü isimlerin son istirahatgahı. Mermer mozoleler, heykeller yan yana. Akşam üstüne doğru adeta bir korku filmi. Burada iyi bir “yer”in fiyatı 500 bin doları buluyor.
Recolata’nın en ünlü sakini Evita. Ancak dost topraklarda değil. Etrafında, ismini bile telaffuz etmeyi reddeden, ona “esa mujer” (o kadın) diyen üst sınıf Arjantinliler yatıyor. Hatta Evita’ını naaşını kaçırıp saklayan darbeci Pedro Aramburu da birkaç mozole ötede. Hikâye şöyle:
Eva Duarte Peron küçük çaplı bir oyunculuk kariyeri kovalarken 1944’te albay Juan Peron’la evleniyor. 1946’da Peron devlet başkanı seçilince first lady’lik kariyeri başlıyor. 1952’de 33 yaşında kanserden öldüğünde tüm dünya Evita’yı tanıyor. 1955‘te Peron devrilip İspanya’ya kaçıyor. Evita’nın mumyalanmış naaşı askeri yönetimce Peronist gücü kırmak için kaçırılıyor. 16 sene ortalarda gözükmeyen naaşın 1971’de Milano’da sahte bir isimle gömülü olduğu ortaya çıkıyor. 1974’te Peron’un üçüncü eşi, Arjantin’in ilk kadın devlet başkanı Isabel Peron tarafından Arjantin’e getiriliyor. Evita’nın şu andaki mezarında,
kat kat koruma duvarları altında nükleer bir patlamaya bile dayanabileceği iddia ediliyor.

Peron’un elleri kayıp
Juan Peron’un ölüsü de rahat bırakılmamış. Peron’un simgesi, halkı iki elini kaldırıp avuçlarını göstererek selamlaması. 1987’de Peron’un o zaman yattığı Chacarita mezarlığına giren kimliği belirsiz kişiler iki elini keserek çalmış. Peron hareketinin gücünü simgeleyen eller hâlâ kayıp!