Pazar Taş Mektep'in 120'nci yılı

Taş Mektep'in 120'nci yılı

24.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

1886'da Taş Mektep olarak bilinen binada eğitime başlayan Ankara Atatürk Lisesi 120'nci yılını kutluyor. Okul vakfının başkanı Erol Üçer "Hâlâ o ruhu taşıyoruz" diyor

Taş Mektepin 120nci yılı

axpaz021.jpg Bugünkü Ankara Atatürk Lisesi'nin atası olan Ankara Mekteb-i İdadisi'nin 1886 yılında kurulmasını sağlayan, dönemin valisi Sırrı Paşa gibi; genç nesilleri eğitme misyonunu üstlenen Gama Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Üçer, Milliyet'in başlattığı "Baba Beni Okula Gönder" kampanyasındaki öncü gönüllülerden de birisi.Milliyet'in kampanyası çerçevesinde doğuda savaşan dedesi ve babası anısına Iğdır ve Doğubeyazıt'ta öğrenci yurtları yaptıran Üçer, "Herkes eğitim işine seferberlik olarak bakmalı ve destek vermeli" sözleriyle geleceğe eğitimli gençler hazırlama inancını vurguluyor.Üçer mezunları arasında şairlerden bakanlara çok sayıda önemli isim olan Ankara Atatürk Lisesi'nin gelişmesi için 1986 yılında kurulan ALEV'in başkanlık koltuğunda "genç, çağdaş, kalkınmış ve dinamik Türkiye" hedefine emek harcıyor. Üçer'in 1946'da mezun olduğu Ankara Atatürk Lisesi ise, müdür Nedim Namdar'ın ifadeleriyle Anadolu lisesi statüsünde, 30 kişilik sınıflarda, 112 kişilik öğretmen kadrosu ve 1604 öğrencisiyle 120'nci yaş gururunu yaşıyor. Ankara'da 120 yıl önce temelleri atılan, bugünse takma adını aldığı andezit taşı binası yok edilen Taş Mektep, Ankara Atatürk Lisesi adıyla betonarme binasında varlığını koruyor. Taş Mektep, Ankara Atatürk Lisesi Vakfı (ALEV) Başkanı, Türkiye'nin sayılı eğitim neferlerinden biri olan Erol Üçer'in gayretli çalışmalarıyla yeni yaşını kutluyor. Andezit taşından inşa edildiği için Taş Mektep adıyla anılan Ankara Mekteb-i İdadisi'nin tarihine ışık tutan gazeteci Turan Tanyer'in kitabındaki bilgilere göre, bugün Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi'nin bulunduğu Develik Tepesi'nde kurulan iki katlı, 12 derslikli, bahçesinde yontma taştan havuzu ile dikkat çeken bina 1889'da öğrencilerini ağırlamaya başladı. Ancak Sırrı Paşa bu bina eğitim hizmetine açıldığında Ankara'da değildi, onun yerinde Abidin Paşa valilik görevi yapıyordu. Yatılı sistemiyle civar vilayetlerdeki çocuklara da kapılarını açan okul, 1908 yılındaki meşrutiyet hareketinde Ruh-u Vatan isimli cemiyetle muhalif bir öğrenci grubunu da barındırdı. 1917'de ise Ankara Mekteb-i Sultanisi'ne dönüştürülen okul, edebiyat ve fen şubelerine bölünerek öğrencilerine ilgi alanlarına göre eğitim sunmaya başladı. Mustafa Kemal kurtuluş mücadelesini idare etmek için 27 Aralık 1919'da geldiği Ankara'da ziyaret ettiği okulda öğrencilere ve hocalarına seslenerek bağımsız yaşama gayesine mutlaka erişileceği müjdesini verdi. "Mektepli efendiler" diye seslendiği topluluktan milli sınırlar içinde tam bağımsızlık gününe gelineceğinden emin biçimde çalışmalarını istedi. Atatürk'ün Taş Mektep ziyaretinde Latin alfabesine geçiş konusu da, muallim Ayaşlı Ali Rıza Bey'in, öğrencilerin yaptığı imla hatalarına son vermek amacıyla dile getirdiği öneriyle ilk kez gündeme geldi. Artık sadece siyah-beyaz fotoğraflarda kalmış taş bina, 1928'de Latin alfabesini kabul eden Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi anlarına tanıklık etmeyi sürdürdü. Okuldaki sıralar, milletvekillerinin oturması için ilk meclis binasına nakledildi, yaz tatilinde hastane olarak hizmet verdi. Benzersiz yıllar Alman Komünist Partisi üyesi mimar Bruno Taut, Hitler muhalifi olduğu için ülkesinden kaçarak geldiği Türkiye'de Taş Mektep ruhunu bugünlere taşıyacak olan şimdiki Ankara Atatürk Lisesi'ni inşa etti. Sıhhiye'de Sezenler Sokak'taki betonarme bina, 1939'da tamamlanınca resmi adı Ankara Erkek Lisesi olan taş bina boşaltıldı. Bina orta dereceli sınıflara ev sahipliği yaparak 1940'lı yıllarda da direnişini sürdürürken, ani bir kararla tümüyle yıkıldı. Taş Mektep ruhunu taşıyanlardan Erol Üçer, "O tarihi bina bir eğitim müzesi olarak kalabilirdi. Keşke korunabilseydi. Ben yeni binamızın 1946'da verdiği ilk mezunlarından birisiyim. Gücümüzü Taş Mektep günlerine dayanan geçmişten alarak bugün okulumuz için güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. 'İnsanlarca okullarına sevgi ve saygı duyulsun, sahip çıkılsın' düşüncesinden hareketle vakıf olarak okulumuzdaki sıkıntıları telafi etmeye gayret ediyoruz" diyor. Çehresi değişiyor 120 öğrenciye burs verdiklerini belirten Üçer'in öncülüğündeki ALEV, Ankara Atatürk Lisesi'nin ardiye yerine dönmüş bodrum katını tümüyle değiştiriyor. Müdür Namdar, bodrum kattaki masa tenisi salonu sayesinde başarılı sporcular yetiştirdiklerini vurguluyor.Laboratuvarlar, dinleyerek değil birebir deneyerek öğrencilere biyoloji, kimya derslerini sevme olanağı sağlarken, satranç salonu iddialı turnuvalara tanıklık ediyor. Namdar, Üçer ve ALEV'in de desteğiyle okullarını başarılı günlere taşıdıklarını belirtirken, en son Liselerarası Satranç Turnuvası'nda birinci olduklarını anımsatıyor. Satranç birincisi oldular Taş Mektep koridorları Türk edebiyatında ve ülke tarihinde kalıcı izler bırakacak isimleri ağırladı. Muallim kadrosunda Ahmet Hamdi Tanpınar, Nurullah Ataç, Faruk Nafiz Çamlıbel, Nihat Özön, Ahmet Kutsi Tecer yer aldı. Şiirde Garip akımının kurucuları olan Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet bu binada başlayan dostluklarını gelecek yıllara taşıdı.Yerini alan Ankara Atatürk Lisesi'nin mezun listesinde ise Hikmet Çetin, Hüsamettin Cindoruk, Hikmet Uluğbay, Altan Öymen, Önder Sav, İhsan Sabri Çağlayangil, Mustafa Bumin, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Turgut Özakman, Can Dündar, Sinan Çetin, Hasan Cemal, Erman Toroğlu gibi siyasetten medyaya, spordan iş dünyasına kadar tanınmış pek çok isim bulunuyor. Ünlü mezunlar