Pazar “Tatlı hayat”ın merkezi

“Tatlı hayat”ın merkezi

16.08.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Deniz, güneş, limonata, makarna, dondurma... Oh ne rahat tatlı hayat! İtalya’nın güneyindeki Amalfi kıyılarının en özel bölgelerinden Positano, yaz tatili için ideal...

“Tatlı hayat”ın merkezi

Positano’dayken telefonda konuştuğum bir arkadaşım “Orası nasıl bir yer?” diye sordu. “Turkuvaz Tiren Denizi’nin kıyısınındaki sahili boyunca turuncu şemsiyeler uzanıyor, yamaçlarını şeker renklerinde evler süslüyor, limon ağaçlarının kokusu, begonvillerin gölgesi altında makarnanın, deniz mahsulünün, dondurmanın âlâsı yeniyor” dedim. “Hayal gücün çok kuvvetli” dedi. John Steinbeck 1953’te yazdığı bir yazıda “İnsanı derinden etkiliyor. Oradayken size hiç de gerçekmiş gibi görünmeyen ancak ayrılınca
gerçek olduğunu fark edebildiğiniz düşsel bir mekan” diye anlatmış Positano’yu. Yine de inanın, benim betimlemem oldukça gerçekçi.

Haberin Devamı

Sirenlerin şarkısıyla tatil

Bir zamanlar kendi halinde bir yer olan Positano, Steinbeck’in yazısı yayınlandıktan sonra özellikle Amerikalılar arasında çok popüler oluyor. Bugünlerde ise hem Tom Ford, George Clooney, Rod Stewart gibi ünlü isimlerin ziyaretleri hem de “Yetenekli Bay Ripley”, “Kızgın Güneş”, “Sadece Sen” gibi filmlere platoluk yapmış olması onu popüler kılmaya devam eden etkenlerden.

Ya merdivenler? Denize sıfır bir yerde tatil yapma hayaliniz varsa Positano’da bu neredeyse imkansız. Zira sahili restoranlarla dolu. Fakat tepelerde kalabileceğiniz yerlerin nefes kesen manzarası da hiçbir şeye değişilmez. “La dolce vita / tatlı hayat” sözü burada ortaya çıkmış sanki.

Yaklaşık 40 kilometrelik, girintili çıkıntılı bir sahil şeridi olan Amalfi kıyısında, inanışa göre bir zamanlar ince sesleriyle denizcileri etkileyip, kayalara sürükleyen tanrıçalar, yani “sirenler” yaşarmış. Positano’daki en meşhur otelin adının da Le Sirenuse olması şaşırtıcı değil. Gecelik fiyatı yüksek sezonda 1000 avroyu aşan odalarıyla sık sık “dünyanın en romantik otelleri” listelerinde başı çeken Le Sirenuse, kasabadaki Santa Maria Assunta kilisesinin minelerle bezeli kubbesine bakan geniş bir terasa sahip. Otelde kalmasanız bile bir akşamüstü içkisi için terasa uğranmalı. Il San Pietro di Positano, Hotel Palazzo Murat ve
The Hotel Poseidon da iyi otellerden.

Haberin Devamı

Positano’nun adıyla ilgili efsaneyi aktarmadan olmaz. Hikayeye göre, Bizans İmparatorluğu’na ait Siyah Meryem ikonası bir korsan gemisi tarafından kaçırılır. Gemi, Akdeniz’i geçerken şiddetli bir fırtınaya tutulunca heykel dile gelir ve “Posa posa” (yere bırakın) diye bağırır. Güç bela Positano’ya yanaşan gemi heykeli bırakır ve fırtına diner.

Mutfağının şahaneleri

Positano’dan 10 dakikalık bir deniz yolculuğu yaparak ulaşabileceğiniz Da Adolfo, bölgenin en meşhur restoranlarından. Sabah 10’dan itibaren, kasabanın ana iskelesinden kalkan ücretsiz servisleri var. Rezervasyon yaptırarak öğle yemeği saatinde giderseniz günü Da Adolfo’nun özel plajında da geçirebilirsiniz. Limon yaprağı üzerinde mozarella, marine edilmiş ançüez, ev şarabı ve deniz mahsullü makarnalar çok seviliyor.

Haberin Devamı

Oldukça modern görünmesine rağmen geleneksel bir mutfağa sahip olan Ristorante Next 2, yeşil biberli makarnasıyla meşhur Don Alfonso, şık bir aile işletmesi olan Donna Rosa da damağına düşkün olanların denemesi gereken yerlerden. Kasabadan alınabilecek en iyi şeylerin başında da yemekle ilgili şeyler geliyor; makarnalar, limonçellolar ve soslar...

NASIL GİDİLİR?

Positano birdenbire karşınıza çıkacak bir güzellik değil. Ona ulaşmak çaba istiyor. İstanbul’dan Napoli’ye yaklaşık iki saat süren uçak yolculuğunun ardından 100 avro vererek direkt Positano’ya gidebilir ya da deniz veya demiryoluyla önce Sorrento’ya ardından otobüsle Positano’ya geçebilirsiniz. Yollar oldukça virajlı. Ama kesinlikle değer!

NE ALINIR?

Positano’da her şeye turistik fiyatların konduğu Bodrum ve Çeşme’de yapılacak lüks bir tatilden daha çok para harcayacağınızı sanmıyorum. Kendinize ya da sevdiklerinize bir hatıra almak isterseniz mercan aksesuarları, keten tunikleri ve masa örtülerini, hasır çantaları, seramik tabakları ve el yapımı sandaletleri ıskalamayın.