15.03.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:
BADE GÜRLEYEN bade.gurleyen@milliyet.com.tr
Bir zamanlar imza peşinde koşarken korumaların “Dağılın!” diyerek kovaladığı o “çılgın taraftarlar” artık futbolcuların sağ kolu, kulüplerin olmazsa olmaz elemanları. Roberto Carlos, İbrahima Yattara, Cisse ve Sivok gibi yıldız oyuncularla antrenmanlara katılan, onlarla yemeğe, alışverişe, banka işlemlerini halletmeye, çocuklarını okuldan almaya, hatta OGS ödemesi yapmaya bile birlikte giden çevirmenlerden söz ediyoruz...
Şu sıralar Fenerbahçe kulübüne bağlı olmayan ancak hâlâ Roberto Carlos, Edu ve Deivid’in tercümanlığını yapan fanatik Fenerbahçeli Fatih Sönmez, Trabzonspor’un dört dil bilen genç çevirmeni Halil Yazıcıoğlu ve “doğuştan Beşiktaşlı” olan Beşiktaş’ın iki çevirmeni Eray Akyürek ve Emre Demirtaş ile bir araya geldik. Galatarasaray ve Sivasspor’da yabancı futbolcuların dertlerine kim tercüman oluyor diye mi merak ediyorsunuz? Hiç kimse. Aldığımız bilgilere göre bunlar, “Türkçe öğrensinler” mantığında olan kulüpler çünkü...
“Zapotocny ve Holosko Türkçe kursuna gidiyor, ödevleri beraber yapıyoruz”
Emre Demirtaş (33 / Beşiktaş)
-İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nden mezun olduğumda öğrenci değişim programına başvurdum. Gidebileceğim ülkeler arasında Çek Cumhuriyeti ve Macaristan vardı. Ben de bol bol Kafka okuduğum, Çek kızların da güzel olduğunu duyduğum için Çek Cumhuriyeti’ne gitmeye karar verdim, Çekçe öğrendim. İTÜ İşletme Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Turizm sektöründe rehberlik de yaptım.
-Futbola hep meraklıydım. Ortaokul, lisede teknik direktör olmak istiyordum. Olamayacağımı anlayınca “Bari spor muhabiri olayım” dedim. Hatta 1990 yılında İstanbul Fulya’da dayımı ziyaret ettiğimde, orada Beşiktaş tesislerine uğradım. O dönem Beşiktaş’ta İngiliz futbolcu Alan Walsh oynuyordu. Onunla tanışmak için elimde son derece dandik bir kayıt cihazıyla yalan söyleyip “Okul gazetesi için röportaj yapmam lazım” dedim. Kabul ettiler. 6 yaşından beri koyu Beşiktaşlıyım.
-Geçen yıl Holosko transfer edildi. Çek oyuncular Sivok ve Zapotocny’yi de almak istediklerini öğrendim. Bir gün kulüp beni arayıp tercümanlık teklif etti. Beni daha önce çalıştığım acentelerden bulmuşlar. Bir yıldır Beşiktaş’tayım. Bu benim hayalimdeki meslek.
-Şu an Holosko, Sivok ve Zapotocny’ye tercümanlık yapıyorum. Zapatocny sürekli kaybolur, şehri tanımak ister çünkü. Gece yarısı pizza ya da balık sipariş etsene diye arayanlar da oluyor. Bir keresinde Zapatocny’yi ailesi ziyarete gelecekti, çıkıp el bezi, havlu, halı gibi evin ihtiyaçlarını aldık geldik. Ancak ben bundan hiç şikayetçi değilim.
-Zapotocny ve Holosko Türkçe kursuna gidiyor. Her hafta ödevleri beraber yapıyoruz. Yardımcı oluyorum. Türkçe onlar için bambaşka bir dil.
-Zapotocny tam bir aile babası. Boş vakitlerini çocuklarına ayırıyor. Holosko ve Sivok ise İstinyepark’a gitmeyi çok seviyor. Ancak artık eşleri hamile olduğu için son 4-5 aydır onlar da aile babası olmaya başladılar.
- Üç futbolcum da kebap ve balığa bayılıyor. Özellikle Sivok için en az haftada bir gün Boğaz’da bir balık restoranında rezervasyon yaptırıyorum. Bir de baklavayı çok seviyorlar.
“Banka işlemlerinde bile yardımcı oluyorum”
Eray Akyürek (41 / Beşiktaş)
l-Alman Fabian Ernst ve Fransız Eduard Cisse’nin tercümanıyım. 2,5 yıl önce de teknik direktör Jean Tigana’nın tercümanıydım. Banka işlemleri, internet başvurusu, OGS sorunları, alışveriş ya da otomobilinin tamiri konusunda da onlara yardımcı oluyoruz. Bir kere Cisse kaybolmuştu. Gördüğü tabelaları okumasını istediğimde ise “Ümraniye-Çekmeköy” gibi bir şey beklerken bana simitçiyi, çaycıyı falan söylüyordu. Böyle komik şeyler de oluyor. Cisse dürüme, dönere ve baklavaya çok meraklı.
-Fransızca ve İngilizce çeviri yapıyorum. Saint Michel Lisesi mezunuyum. 20 yaşında turizm sektöründe çalışmaya başladım. Bir dönem Fransa’da bulundum. İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdim. Florida’da işletme mastırı yaptım. Bankacılık yaptım, Belçika’da turizm şirketi kurdum. 16 yaşında Darüşşafaka ve Bakırköy Yücespor’da futbol oynadım. 6-7 yıllık futbolcu kariyerim de var. Doğuştan Beşiktaşlıyım.
-Türkçe öğrenmek isteyenler de oluyor. İstemeseler bile sahada bilmeleri gereken kelimeleri öğretiyorum. Mesela “Sağ-sol, arkana dikkat et, pas ver, çabuk oyna” gibi kelimeler takımın yararı için çok önemli.