Pazar Tüketim artarsa fiyat düşer

Tüketim artarsa fiyat düşer

15.08.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Araştırmalar Türkiyede organik tarım ürünleri konusunda büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Ancak bu potansiyelin değerlendirilebilmesi için iç piyasadan gelen talebin dikkate alınması gerekiyor

Tüketim artarsa fiyat düşer

Tarımda, fiyatları doğal koşullar belirler. Nitekim, organik tarımda da durum farklı değil. Organik ürün üreticileri, kimyasal ve sentetik girdi kullanmadıklarından hastalıklara karşı zorluklar yaşıyor. Birim verimi de, diğer tarım şekillerine nazaran çok daha düşük. Üretici, tarlasından ancak birkaç hasat dönemi sonrası istediği verimi alabiliyor. Kontrol ve sertifika kuruluşlarının üretim aşamasında yaptıkları denetimler de yüzde 1-5 oranında üretim maliyetini etkiliyor. Depolama maliyeti de buna eklendiğinde fiyat yükseliyor.Tüm bunlar, organik ürünlerin, diğerlerine kıyasla yüzde 25-65 arasında daha pahalı olarak satılmasına neden oluyor. Hatta bazı ürünlerde bu fark yüzde 100e kadar ulaşabiliyor.Orta yaş grubundakilerin tercihiUzmanlar, Türkiyede büyük bir potansiyeli olan organik tarımın daha fazla gelişmesi ve yaygınlaşması için iç piyasanın gözardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. İç piyasaya yönelik araştırmalara göre, Türk tüketici eğilimleri önemli bir iç piyasa potansiyelinin varlığını gösteriyor.Başlangıçta dış talebe yönelik olarak yapılan organik tarımsal üretim zaman içerisinde önemli aşama kaydetti. Türkiyede de organik ürünlere yönelik bir iç piyasa mekanizması işlemeye başladı.Ancak, organik ürün pazarının iç piyasa içerisinde yeterince gelişememesinde gelir düzeyi, eksik veya yanlış bilgi, aşırı pahalı ürün fiyatları, tüketici bilinci gibi olumsuz etkenler söz konusu. Arjantinde üretimin yüzde 15i, İtalyada yüzde 57si iç piyasada tüketiliyor. İç piyasadaki tüketiciler, gelir düzeyi yüksek orta yaş grubundan oluşuyor. Türkiyede ise halen ürettiğimizi yurtdışına satıyoruz.Türkiyedeki perakendecilerde fiyat yüksekliğinin nedenleri arasında talebin azlığı, satış yerlerindeki kiraların yüksekliği, ambalajlama maliyeti, tanıtım ve reklam eksikliği yer alıyor. Türkiyede 200e yakın organik ürün, markette tüketiciyle buluşuyor. Ancak, genelde normal tarım ürününün iki katı fiyatıyla. Peki, daha sağlıklı beslenme için daha fazla para ödenmeli mi? Üretici, fiyatları maliyet yüksekliğiyle açıklıyor. Çünkü, verimi ve ürün miktarını artırmak adına ne hormon ne de başka bir kimyasal girdi kullanılıyor. Üreticiler, talep arttıkça fiyatların da aynı oranda düşeceği mesajını veriyor. Halen yurtdışında da organik ürünler, aynı tür tarım ürünlerine nazaran daha yüksek fiyatlarla satılıyor. Denetim firmasının organik ürün satan şirkete verdiği sertifikanın veya bir kopyasının, satış noktasında görülür bir şekilde asılması şart.Etiket üzerinde Tarım Bakanlığının organik tarım logosu yer almalı.Ekolojik ürünler, diğer ürünlerden ayrı reyon ve bölümlerde satışa sunulmalı. "Organik ürün" reyonu olduğu açıkça belirtilmeli.Ürünün kapalı ambalajlarda olması şart. Organik ürün satın alırken nelere dikkat etmeli? Karayolları Genel Müdürlüğü ağındaki ana yollara bir kilometre mesafedeki tarım arazilerinde organik bitkisel üretim yapılamaz. Ağır sanayi tesisi, reaktör, santral, maden işletmesi yakınlarında, kentsel atık alanlarına üç kilometre mesafedeki tarım arazilerinde organik tarım yapılamaz. Çevre kirliliğinden şüphe duyulan alanlarda organik tarım yapılıp yapılmayacağına, konu uzmanının raporu ile sertifikasyon kuruluşu tarafından karar verilir. Nerelerde organik tarım hiçbir şekilde yapılamaz? Ambalaj, özel üretilmiş uygun organik kaplama maddelerinden yapılıyor. Organik ürün plastik koruyucu ve metal kaplarla ambalajlanacaksa, kapların ürünle temas edecek yüzeyleri organik madde ile kaplanıyor. Organik ürünün ambalajlanması esnasında, ürünün organik niteliğini koruyacak bütün hijyenik tedbirler alınıyor.Depolamada da yine diğer tarım ürünlerinden ayrı olması esası söz konusu. Organik ürünler otoyol kenarlarında bekletilemiyor ve yakıt kullanan araçlarla taşıma gerçekleşecekse çift muhafazayla kaplanıyor. Nasıl ambalajlanıyor? Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aziz Özmerzi, organik üretim yapılan seralarda kullanılan arı yöntemini anlattı:"Bitkilerde döllenmeyi hayvanlar, başta arılar sağlıyor. Bu amaçla, hava akımının olmadığı seralarda arılar kullanılıyor. Çünkü, bitkilerin döllenebilmesi için tozlanması gerekiyor. Bu amaç için arılar kullanılıyor. Bir bitkideki tozu, arılar diğerine taşıyor. Bu iş için, bambu sarısı arılar biçilmiş kaftan. Seranın içerisinde uçup döllenmeyi sağlıyor. Bal yapma özelliği yok. Bir sezonluk kullanılıyor. Kovanları da yok. Seralarda, özellikle organik domates, biber, patlıcan ve salatalık üretiminde arılar kullanılıyor. Çünkü arıyla, hormon kullanımı ortadan kalkıyor. Döllenmeyi sağlayan kimyasalların yerini arı alıyor. Hastalık da varsa, yine arıya zarar vermeyecek ilaç kullanıldığından, son derece sağlıklı oluyor..." Serada arı formülü Organik Tarım Kanunu Taslağı hazırlandı ve komisyonda görüşülmesi sağlandı.AB mevzuatına uyum çalışmaları yapıldı.Kontrol ve sertifikasyon sisteminin kurulması ve geliştirilmesi konusunda akreditasyon çalışmaları hızlandırıldı.Organik tarımın yaygınlaştırılması ve kontrolü projesi çerçevesinde araştırma, geliştirme, eğitim, yayım çalışmaları yapıldı.Çiftçiler için düşük faizli selektif kredi verilmesine imkan sağlayan cari faiz oranından yüzde 60 indirimli olarak azami üç yıl vadeli yatırım ve bir yıl vadeli işletme kredisi kullanma imkanı sağlandı.İl teşkilatında organik tarım timleri oluşturuldu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ne yapıyor? Organik tarım metoduyla üretim yapmak isteyenler kontrol veya sertifikasyon kuruluşuna başvuruyor. Ardından, bu kuruluş, başvuru sahibinin üretim yapıp yapamayacağına karar veriyor ve sözleşme imzalanıyor. Bu sözleşmeler, her üretim aşaması için ayrı ayrı olabileceği gibi, tek bir sözleşme de olabiliyor. Sonra bir geçiş süreci başlıyor. Süreç, üretime başlandığı andan belgelendirmeye kadar geçen zamanı işaret ediyor. Bu süre, hasat tarihine kadar belirleniyor (genelde üç yıl). Eğer tarım alanı daha önce hiç işlem görmemişse, geçiş süreci uygulanmayabiliyor. Kuruluşlar, üretim sürecini istediği an denetleyebiliyor, ilacın ekim ve dikimini inceleyebiliyor.Hayvancılıkta ise, organik tarım metodu uygulanan işletmelerden gelen büyük ve küçükbaş organik hayvan gübreleri ve yönetmelikçe belirtilen gübre ve toprak iyileştiriciler ile yeşil gübreleme yoluyla gübreleme yapılıyor. Kontrol veya sertifikasyon kuruluşu, gübreden kuşku duyarsa analiz yaptırabiliyor.Organik tarım metoduyla bitkisel üretim yapanlar tarım alanlarında kesinlikle kimyasal ot öldürücüler, büyümeyi durdurucular ve gerileticiler kullanamıyor. Hasat zamanında, kullanılan araç gereçlerin ekolojik tahribat ve kirlilik oluşturmaması esası söz konusu. Elle yapılan hasatlarda toplayıcılar eldiven kullanıyor. Plastik gereçler yerine tahta ve hasır tercih ediliyor. Organik ürün, normal tarım ürünleriyle aynı mekanda ve aynı anda işlenmiyor... Her isteyen organik üretim yapamıyor