Pazar Tüm zamanların metalcileri

Tüm zamanların metalcileri

25.09.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Iron Maiden'in yedinci konser albümü "Death On The Road", aynı zamanda DVD formatında yayınlandı

Tüm zamanların metalcileri

muratbeser@muratbeser.com Bu iki topluluğun sahiplenilme duygusu yaş ilerlese de azalmaz; arada kötü albüm yapsalar bile küsülmez. Vesselam yüksek sadakat gerektiren bu fanlık zor zanaattır. Iron Maiden'ın 2003 tarihli "Dance Of Death" adlı çalışması, saygın metal dergisi Kerrang tarafından, uzun süreden beri çıkan en iyi albümleri olarak kabul görmüştü. Geçen hafta piyasaya verilen ikili konser "Death On The Road" ise, bu albümün turnesindeki kayıtlardan oluşmuş. "Death On The Road" çıkar çıkmaz forum sitelerindeki fanları ikiye ayırdı; ilki "Bir önceki konser ile aşağı yukarı aynı şarkılar çalınıyor, para için yapılmış" derken, ikinci gruptakiler performansı övdü ve "Her Iron Maiden çalışması arşive konmaya değer" diye savunma yaptı. Ama görüş ne olursa olsun, her iki gruptakiler de sevdalısı oldukları topluluğun albümünü edinmeyi seçtiklerini yazdılar. Heavy metal gençliği arasında en temel kaynaşma konularının başında, bu müziğe kimlerle başlandığı vardır. En sık karşılaşılan yanıtlar ise Iron Maiden ve Metallica'dır şüphesiz. Sonra sıralama Judas Priest, Kiss, Manowar diye uzar gider. Uzun listedeki bazı isimler kimilerince "koftiden" sayılsa da, ilk iki sırayı paylaşan isimler ilelebet muteberdir. Adını ortaçağ engizisyon mahkemelerinde kullanılan ve hiç kimsenin kurtulamadığı işkence aletinden alan İngiliz topluluk, bundan 29 yıl önce Londra'da kurulmuştu. O yıl rock müziğinin inişte, punk'ın patlama arifesinde olduğu zamana denk geliyordu. Iron Maiden'in çıkışı çölde vaha olarak gösterilerek, NWOBHM akımının başını çekecekti. Bu yeni akım Iron Maiden ile birlikte rock'ın soluklanmasını, metal müziğinin zirveye taşınmasını sağlayacaktı. İlk iki yıl barlarda çalan topluluk, adını ulusal arenada ilk kez ilk kısaçaları ve solist Di'Anno'nun bıçak taşıma suçu ile tutuklanmasıyla duyurdu. Gariptir ki, bu dalgalanmanın getirdiği ün, aynı zamanda EMI ile anlaşma imzalamalarını sağladı. Topluluk, Judas Priest ile turneye çıkana değin, bir dizi üye değiştirdi. "Running Free" ve "Phantom Of The Opera" gibi parçalar İngiliz listelerini zorladı. Şarkı sözlerinin ve uğurcakları olan Eddie tiplemesinin "zararlı" bulunması yüzünden topluluk, 1980 ortalarında başbakan Margaret Thatcher tarafından mahkemeye verildi. Metal camiasının en parlak isimlerinin başında anılmalarına neden, 1981 tarihli ikinci albümleri "Killers" oldu. Bir yıl sonraki "Number Of The Beast", en iyi heavy metal albümleri arasında yer aldı. Üye değişikliklerinin durdurulamadığı topluluk, bu çetin yolda üç onluğu devirdi ve 13 stüdyo albümünü geride bıraktı. Çölde bir vaha Iron Maiden'in yedinci yasal konser albümü "Death On The Road", aynı zamanda DVD formatında yayınlandı. Bu konseri canlı izleme şansına sahip olan mutlu azınlık dışında, DVD'sini izleyenler gördü ki, orta büyüklükteki bir şehri geceden gündüze çevirecek kadar bol spotla aydınlatılan sahnenin başrol oyuncuları Eddie ve ortada derviş gibi salınarak söyleyen Bruce Dickinson. Topluluğun dinleyicilerini profesyonelce kucakladığı, belgesel değeri bulunan canlı kayıtlar, sahnede daha önce yüzlerce kez çalınmış önemli klasiklerin yanında, Blaze Bayley yakın döneminin şarkılarını da içeriyor. Açılış parçası "Wildest Dreams", sonrasında "Rainmaker" ve "Dance Of The Death" ile yenilerin kafası okşanırken, "Wratchild", "The Trooper", "Number Of The Beast" gibi şarkılarla maziye bakılıyor. Karnesi pekiyilerle dolu olan bu şatafatlı konser, Iron Maiden'ın halen çok formda olduğunu gösteriyor. Biraz yeni, biraz eski Ünlü saksofoncu Michael Brecker uzun süredir ağır hasta. New York'taki bir kanser tedavi merkezinde kemoterapi görmekte olan 56 yaşındaki sanatçı günden güne kötülüyor. Brecker'ın kendinden 10 yaş büyük ağabeyi trompetçi Randy, durumun pek ümit verici olmadığını açıkladı. Buna rağmen Brecker'ın eşi Susan ve kız kardeşi Emily, bir bağış havuzu oluşturmak için seferber olmuş durumda. Gereksinim duyulan şey sadece para değil; dünyanın önde gelen bütün müzik yayınları nakledilmek üzere ilik arıyor. Bunun için bir de adres veriliyor: NY Blood Bank, at 212-570-3441. "Sanatının bende hakkı vardır, şimdi sıra bende" diyenler için. Bir umut uğruna, info@michaelbrecker.com adresinden elektronik postalar da düzenli olarak kontrol ediliyor. Michael Brecker'a yardım eli "Klarnetin dünya markası" ya da bir başka deyişle "Türkiye'nin Jan Garbarek'i" Hüsnü Şenlendirici'ye dur durak yok. Üretkenliği ile bilinen Hüsnü, yeni albümü "Hüsn-ü Klarnet"in henüz dumanı üzerindeyken konser planlarını yaptı bile. Bilinen klasiklerin yanında, kendi bestelerine de yer verdiği albümünde, doğaçlamaları ile farklı duygu yüklemeleri yapan sanatçıya, Orhan Şallıel, Mehmet Akatay, Orhan Osman, İsmail Tunçbilek gibi konusunda uzman müzisyenler eşlik ediyor.İlk konser Doublemoon sanatçılarının konuk olacağı, Nokia sponsorluğundaki Hear New dizisi içinde Babylon'da gerçekleşecek. Tarihler 4 Ekim Salı ve 28 Ekim Cuma. Hüsnü'nün yeni albüm konserleri başlıyor