Pazar Tünel Pasajında değişik renkler

Tünel Pasajında değişik renkler

09.01.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tüneldeki Akbabalı ve Ka-Vede lezzetli yemekler üzerine bir de müzik ziyafeti çekiyorlar. Sazdan caza farklı bir dünya...

Tünel Pasajında değişik renkler

Pasaja giriş serbest. Bir boş vaktinizde bir kapısından girip öbür kapısından çıkınız... Yemyeşil bir bahçeye dönüşen pasaja hayran olunuz... Geliniz görünüz ki, bizim ülkede taş üstüne taş koyanlar kıskanılır... Harabe halindeyken kimsenin yüzüne bakamadığı pasajı Hacer Gündoğdu canlandırınca, "ayranı kabaranlar", kiraladığı dükkanlardan çıkarmak, pasajı işgal etmek için onunla uğraşmaya başladı. İstanbulun en güzel binalarından biri Tünel Geçidi İşhanıdır. Aker ailesinin mülkü olan bu işhanının alt katında Orhan Akerin eşi bir sanat galerisi açmıştı. Pasajın orta yerinde entelektüel antikacı Mustafa Kayabekin dükkanı vardı. Kitaba, tarihe meraklı bu İstanbul efendisi dostumdu. Etraftaki dükkanlar dökülür ama ben Mustafa Kayabek için sık sık pasaja giderdim. Ayşegül Nadir furyasında Mustafa Kayabeki de üzdüler. Dükkanını kapadı. Orhan Akerin eşi de galeriyi kapatıp Belçikaya göçünce pasaj berduşlar yatağı oldu. İşte o sırada Ka-Venin sahibi Hacer Gündoğdu, bu pasajı değerlendirme arayışına girdi. Boş duran dükkanlardan birini kiraladı, Doğu Berlinden satın aldığı bir kitabevini olduğu gibi buraya taşıdı. Karşısındaki antikacı dükkanını kahveye dönüştürdü. Pasaj o eski harabelikten, terk edilmişlikten kurtuldu. Tarihi yapısıyla sempatik bir hale geldi. Pasajda bir dükkanda Hacer Gündoğdu kitap ve antika eserler satıyor. Karşı sırada kahve ve lokanta olarak değerlendirilen dükkanlar var. Yaz-kış, dükkanların önündeki masalarda çay-kahve içme ve bir şeyler yeme imkanı var. Boş bir dükkanı da kiralayarak pastaneye dönüştürmüşlerdi. Şimdi o pastane Akbabalı Meyhane olmuş. Akbabalı Meyhanenin ismi, duvarları süsleyen eski Akbaba mizah dergilerinden geliyor. Meyhane adını duvarlarını süsleyen Akbaba dergilerinden alıyor Geçen hafta Tüneldeki kitabevlerinden kitap aldık. Sonra mimar Tuncer Çakmaklının Galipdede Sokaktaki resim ve heykel galerisini gezdik. Dinlenmek için Tünel Geçidindeki Ka-Veye oturduk... Melih Aşık dostumuz da pasajdan geçiyormuş. Masamıza ilişti. Sohbet uzadı. Akbabalı Meyhaneye giderek bir şeyler yiyelim dedik. Melih Aşık uyardı, "Ben alkol almıyorum... Sadece bir şeyler yerim" dedi...Akbabalı Meyhane küçücük bir pasaj dükkanı. Hanım hanıma gelenler de var. Hanım erkek gelenler de var. Erkek erkeğe gelenler de var... Mutfağı Ermeni asıllı bayan Sona Edirneli yönetiyormuş. Sona hanımın mezeleri pek nefis. Fiyatlar da benzeri lokantalara göre makul ölçüde. Tüm soğuk mezeler 4 YTL. Patlıcan salatası, Akbabanın salatası, humus, tarama, fava, yahni, Ermeni topiği, midyeli lahana dolması, otlu mezeler Akbabalı Meyhanenin özel mezeleri. Ara sıcak olarak ciğer sote, asma yaprağında pastırma, gül böreği, ana yemek olarak İmroz köftesi ve çoban kavurma Sona hanımın özel yemekleri. Mezeler de, ara sıcaklar da, ana yemekler de pek lezzetli. Servis sorumluları Kadir Çamurdan, Mehmet Akçan ve Ahmet Koç müşterileri memnun etmek için çırpınıyor. Akbabalı Meyhanede canlı müzik de var. Rahim Çakmak ut ile, Umut Üçen keman ile mikrofonsuz, hoparlörsüz, doğal alaturka müzik yapıyor.Bütün bunlardan sonra kişi başına 40 YTLyi aşmayan bir hesap ödeniyor. Pasajda Akbabalı Meyhanenin bulunduğu dükkanın karşısındaki dükkan, Ka-Venin lokanta bölümü. Bu bölüm Turizm Bakanlığı ruhsatlı çok güzel bir lokanta. Alt katında modern bir mutfağı var. Üst katta salonun bir bölümünde kuyruklu bir piyano duruyor. Haftanın belli günleri Emin Fındıkoğlu bu piyanoda caz yapıyor, Feyzaya eşlik ediyormuş.Akbabalı Meyhaneden sonra Melih Aşık ile kahvemizi içmek için Ka-Venin lokanta bölümüne geçtik. O gece piyanoda Ercüment Orkut, çelloda Mine Erola eşlik ediyordu. Ravelin "Paravane pour une infante défunte"ünü seslendirdiler. Sonra arkadaşları Özge Selar flüt ile onlara katıldı. Bize yemek üzerine müzik ziyafeti çektiler. Yücel Sayman "Bu pasajda Hacer Gündoğdu, sazdan caza İstanbullulara farklı bir dünya yaşatıyor" dedi. Yolunuz düşer ise siz de Tünel Pasajına uğrayın. Günün her saatinde başka bir rengi var. Ara sıcaklar da ana yemekler de pek lezzetli. Kahveler ise Ka-Veden...