Pazar "Türk şarkıcıların dünyaya açılması için bir köprü olacağız"

"Türk şarkıcıların dünyaya açılması için bir köprü olacağız"

26.11.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

10 yıldır "Türk gençlerinin de bir MTV'si olması lazım" düşüncesiyle çalışan ve sonunda hayaline kavuşan Esra Oflaz Güvenkaya, MTV Türkiye için "Türk sanatçılarının dünyaya açılmaları için ellerine bir fırsat veriyoruz. Biz artık bir köprü vazifesi göreceğiz. Sonuçta yeteneklerini dünyaya gösterebilecekleri bir platform ortaya çıkıyor" diyor

Türk şarkıcıların dünyaya açılması için bir köprü olacağız

axpaz011.jpg "MTV'nin 15-24 yaşları arasında bir çekirdek izleyicisi ile bir de kendini genç hisseden, 35'e kadar giden bir kitlesi var" diyen Güvenkaya son günlerde iki konuyla gündemdeydi. Biri Sertab Erener, Nil Karaibrahimgil, Teoman, Athena gibi Türk sanatçılar ve gruplarla birlikte Pussy Cat Dolls'un da katıldığı, 8 bin konuğun izlediği MTV açılış partisiydi. Diğeri de "MTV de yaş sınırı yoktur. Bizim şahıslara koyduğumuz bir ambargo kesinlikle olamaz" diye açıklama getirmeye çalıştığı ama günlerce gazetelerde -özetle- "MTV Ajda Pekkan ve Sezen Aksu bize uygun değil diyor" diye çıkan haberlerdi.Bize açılışı da, MTV'nin politikasını da anlatan Esra Oflaz Güvenkaya, fotoğraflarda da görebileceğiniz gibi şık, uzun, ince, sarışın, renkli gözlü, alımlı bir kadın. Pussy Cat Dolls kızlarıyla yan yana sahneye çıktığında, hepsinden daha güzel ve doğal olması da cabası. Güvenkaya hayaline kavuştu, müzik kanalını yayına geçirdi, "Sırada MTV Avrupa Müzik Ödülleri'nin İstanbul'da verilmesi var" diyor. MTV'nin zaman zaman sürpriz partiler yapacağını da sözlerine ekliyor. En sonunda Türkiye'nin de bir MTV'si oldu. MTV Türkiye'nin başında da sürekli gülen yüzü ve ışıldayan gözleriyle Esra Oflaz Güvenkaya var. Aslında o yönetim kurulu başkan yardımcısı. Başkan, abisi Fatih Oflaz. Ama işle birebir ilgilenen, 10 yıldır MTV'yi Türkiye'ye getirmek için uğraşan o. Çok görkemliydi. 8 bin kişi katıldı. 12 yerli sanatçı, artı Pussy Cat Dolls vardı. Gençler saatlerce aynı coşkuyla eğlendiler. MTV Uluslararası'nın başkanı Bill Roedy de onur konuğumuzdu. Medya dünyasında çok önemli bir kişidir. "Muhteşem bir organizasyondu" dedi. MTV Türkiye'nin partisine ev sahipliği yaptınız. Parti nasıl geçti ? MTV Uluslararası'nın başkanı: "Bu kadarını beklemiyorduk" "Biz bu kadarını beklemiyorduk Türkiye'den" dedi: "Çok iyi starlarınız var. Çok şaşırdım. Uluslararası standartlarda iyi bu kadar sanatçıyı bir arada göreceğimi tahmin etmezdim." Organizasyonu da beğenince "Siz Avrupa Müzik Ödülleri'ni yapmak için hazırsınız bence" dedi. Türk sanatçılar için görüş bildirdi mi? Dünyanın en geniş kapsamlı organizasyonlarından biri. MTV Avrupa ekibi 150 tırla o şehre geliyor. Kalacakları yerler, rehberlik, yeme içmeleri gibi konularda da Türkiye'den firmalarla hizmet anlaşmaları yapıyorlar. Dünyada 1 milyar insana yayın yaptıkları için o gece hiçbir aksaklık olmaması gerekiyor. Bir partide en az 50 dünya starı oluyor. Müzik Ödülleri gecesi de sizin hayaliniz zaten. Çok zor bir organizasyon, değil mi? Elbette. Yıldızlar geliyor. Hem yakın hem uzak çevreden turistler akın ediyor. Binlerce insan... Ödül gecesinden iki hafta önce ödüllerle ilgili yayınlar başlıyor. O gençler iki hafta öncesinden İstanbul'la ilgili haberleri seyretmeye başlıyorlar. Ya da düşünün Robbie Williams gelecek, onunla röportaj yapılacak ama Ortaköy'de çay içerken, arkasında o muhteşem İstanbul manzarasıyla. Biz bu konuyu başbakanımızla da konuştuk. O da "Türkiye'nin tanıtımıyla ilgili bu kadar büyük bir fırsattan mutlaka yararlanalım. Çalışmaları yapın" dedi. İstanbul'un tanıtımı için harika bir fırsat. "İlk Müslüman lokal MTV biziz" Abimin "Bırak" dediği zamanlar çok oldu bu süreç içinde. 10 yıl önce ben Londra'ya, MTV Avrupa genel müdürüyle görüşmeye gittim. Büyük bir ciddiyetle, siyah bir takım, saçlar toplu falan, MTV binasından içeri girdim. Kapı bir açıldı, birinin ayakları çıplak, öbürünün burnunda halka... Genel müdür bana uzaylıymışım gibi baktı, o da tişörtlüydü. "Siz gerçekten iş yapmaya gelmişsiniz" dedi. Ne kadar zamandır, nasıl uğraşıyorsunuz bu iş için? Arada hayal kırıklığına uğrayıp bırakmak istediğiniz zamanlar oldu mu? Aynen öyle bir durumdu. Stüdyoları gördüm falan. O gün dedim ki "Biz MTV Türkiye kanalını kuracağız, Türk gençlerinin de bir MTV'si olması gerekiyor." Bu marka dünyanın en büyük yayın ağlarından bir tanesi. Biz 72'nci lokal kanalıyız. Ve ilk Müslüman lokal MTV'yiz. Yani 10 yıl öncesinden başlayan bir iş ama sonra birçok şey oldu Türkiye'de. Krizler yaşandı, yüzde 400 devalüasyon bile yaşadık. Büyük yatırım gerektiriyor bu iş sonuçta. Ama sonunda oldu. "Siz de bir kravat takıp toparlansanız iyi olur" deseydiniz. MTV altı yıldır dünyanın en değerli medya markası seçiliyor. Bence sadece müzik değil aynı zamanda bir yaşam kanalı. Bugün gençlerin kendini ifade ederken kullandığı her şey MTV'de. Organik bir şey. Yaşıyor. Ve gençlerin de bu yaşayan yapıda kendilerini ifade etmelerini sağlıyor. MTV'yi bu kadar önemli yapan nedir? "Her yıl üç genç yeteneği destekleyeceğiz" Yaptığımız her şey MTV'nin uluslararası havuzuna gidiyor. Kliplerimiz, programlarımız... Kendi beğenilerine göre alsınlar, kullanabilsinler diye. Türk sanatçılarının dünyaya açılmalarında ellerine bir fırsat veriyoruz. Benim hedeflerimden biri bu zaten. Biz artık bir köprü vazifesi göreceğiz. Sonuçta yeteneklerini dünyaya gösterebilecekleri bir platform ortaya çıkıyor, biz bu kapıyı kendilerine açmış olduk. Biliyorsunuz çoğu genç sanatçının hayali "dünyaya açılmak" oluyor. Sizce MTV Türkiye bu konuda onlar için bir şans olabilecek mi? Ben kişisel olarak hiçbir şeye karar vermediğim için MTV'nin müzik politikasıyla ilgili olarak, bu konuda Allahtan başıma bir şey gelmiyor. Şimdi böyle de bir fırsat varken, sizi zorlayanlar, ricalar, teklifler arttı mı? Kişisel olarak soruyorum. Onlara da aynı şeyi söyleyeceğim. Ben karışmıyorum, sadece fikirlerimi beyan ediyorum. Tabii ki öyle telefonlar alan arkadaşlarımız oldu. Ama burada her konu için bir kurul, komisyon var. Kimse kişisel bir şey yapamıyor. Ne fark eder, buranın başısınız. Şirketler de size baskıda bulunmak isteyebilir. Biz her sene üç genç yeteneği destekleyeceğiz. Genç yeteneklerimizin biraz daha hızlı yol almalarını sağlamak için böyle bir misyonumuz da var. Genç sanatçılar için başka projeler var mı? Biz gençlere öyle sormadık. Söylediğiniz çok farklı bir grup. Bizim elimizi kolumuzu bağlayan kriterlerimiz var. Biz onlara "MTV Avrupa'nın Türkiyede lokalleşmiş versiyonunda ne görmek istiyorsunuz?" diye sorduk. MTV'de neler olabileceğini bildikleri için ona göre cevap verdiler. Gençler üzerinde araştırmalar yaptık diyorsunuz. Ya Türkiye'deki gençlerin çoğu arabesk dinlemek istiyor çıksaydı ne yapacaktınız? "Kıstasımız kişiler değil, yayımladığımız müziğin tınısı" Elbette söylediler, tabii ki onları da değerlendirdik ama bu değerlendirmeyi de hep MTV'nin global müzik politikası çerçevesinde yaptık. "Şu, şu sanatçıları daha çok görmek isteriz" de demediler mi? Biz gençliğin nabzını tutan her şeyi yayımlarız elbette. Bizde şahıs, yaş gibi konularda kesinlikle bir ambargo yok. Fakat MTV'nin global yayın politikasında müziğin tınısı önemli. Bu tını, bu müzik daha kalitelidir, diğerleri değildir demiyoruz. Sadece MTV'ninki budur diyoruz. MTV'de yayınlanan iyi, öbürü kötü diye bir şey yok. Yani kıstas kişiler değil, müziğin tınısı olacaktır. Ayrıca görsel kalite kriterimiz var. Burada yayınlanacak video klipler de uluslararası havuza gidecek. Burada her klip tek tek izleniyor ve değerlendiriliyor. Biz bunları yaparken Türk gençliğine karşı da sorumlu hissediyoruz. Yani Türkiye'de arabesk de Türkü de "bizim müziklerimiz" de var diyenler çıksa da Müslüm Gürses, Orhan Gencebay MTV'de olmayacak. Hoş MTV deyince aklımıza bu isimler gelmiyor ya. "Ben Sezen Aksu'yu da çok severek dinliyorum" Acid jazz, house, alternatif Latinleri çok seviyorum. Türkçe de çok seviyorum. Rock albümlerini dinliyorum. Sezen Aksu'yu da çok seviyorum. Siz neler dinliyorsunuz? Eskiden söylediklerinizin çoğuna gidiyordum ama artık iş seyahatleri, yoğunluk derken pek katılamıyorum. Klasik müzik konserlerine, Babylon'daki performanslara gider misiniz? "Şifacılık bizim ailede birkaç nesildir devam eden, genetik bir şey" Eyvah o nereden çıktı? Doğru. Kişisel fikrime göre bir çocuğa yapılacak en büyük fayda eğitim vermektir. Bunu da bir vakfa girerek yapmıyorum, tek tek ilgileniyorum çocuklarla. Çok çalışkan ve okumak isteyen ama parasız oldukları için okuyamayan çocuklara yardım ediyorum. Sizin okuttuğunuz 10 çocuk varmış, doğru mu? Benim eski ofisim Taksim'deydi. Oradaki mendilci bir-iki çocukla başladım. Onlar beni buldu, sohbet ederken derslerinin çok iyi olduğunu ama ailelerinin onların okuldan alacağını, paraları olmadığını anlattılar. Zaten öyle iki-üç çocukla başlayınca da biri birini getirdi, sayı arttı. Ama birkaç çocuğumu aileleri okuldan yine de aldı, kapattılar, evlendirdiler. Çok iyi okuyorlardı oysa. Çok üzülüyorum buna gerçekten. Zorunlu eğitim bittikten sonrasını çok fazla kontrol edemiyorum çünkü aileler devreye giriyor. Ailelerin ofisimi bastığı zamanlar oldu. "Bırakın, kafasına yanlış şeyler sokuyorsunuz, bu okul da nereden çıktı?" diyen anne-babalar. Ama ben inatla devam ediyorum. İlk çocuğu nasıl buldunuz? Ben bunun eğitimini de aldım New York'ta. Böyle bir yeteneğim zaten vardı. Hem de birkaç nesildir var bizim ailede. Genetik bir şey. Ben üzerine eğitim aldım bu yeteneğimi değerlendirebilmek için. Baş ağrır, elin farklı yerlerine masaj yaptırılırsa o baş ağrısı geçer. Bu halk arasında da tecrübeyle bilinir. Soğuk algınlığında omurgadaki hangi noktalar önemli gibi... Ama tabii elinizde şifa olması da gerekiyor. Bir de şifacılığınızdan bahsediyorlar. Ellerinizle şifa verdiğinizden... Çok yakın üç-dört arkadaşım dışında kimse bilmez. Evdeki yardımcım mesela, hastalandığı zaman ona yardım ediyorum. Ama bu demek değildir ki her hastalık böyle hallediliyor. Kapınızda kuyruk oluyordur. Hastalarınız vardır sizin, doktor gibi. "Karate yaptım. Turuncu kuşak sahibiyim" Boyum 1,78. Ama hep topuklu giyiyorum, oluyorum 1,88. Bu topuklu giyme hevesi de annemden kaldı. Benim annemin boyu 155 cm. Ve hep çok yüksek topuklu giyerdi. Ben de ona özendim, sonra da bırakamadım. Boyunuzu sormam lazım, çok uzunsunuz? Hep spor yaptım hayatımda. Karate de yaptım. Turuncu kuşak sahibiyim ben. Son zamanlarda pilatesi çok seviyorum, onu yapıyorum. Spor yapıyor musunuz Açılış gecesinde, MTV Networks Uluslararası'nın başkanı Bill Roedy, Güvenkaya'ya "En iyi lokal kanallarımızdan biri" diyerek orijinal MTV Europe müzik ödülünü verdi. Ve ilk defa sanatçı olmayan biri bu ödüle sahip oldu. Artık MTV müzik ödülü alan bir Türk var!