Türkiyenin ilk DJi hâlâ gecelerde...

Gece hayatına aşina olanlar Tefoyu iyi bilir. Asıl adıyla Tevifik Dölen, 71 yaşında ama her gece, her yerde! Tek başına gezen Tefonun gece aşkı da genç yaşlarda başlamış. İsviçrede gördüğü diskoteğin bir örneğini İstanbulda açan Tefo, hem Türkiyeye diskoteği getiren kişi hem de ilk Türk DJi olduğunu belirtiyor. Geçen yıl diskoteğinin 40ıncı yılını kutlayan Tefo ile son zamanlarda sık sık gittiği Corridor Barda, fonda Sinatra şarkıları eşliğinde konuştuk. Tefo Sinatrayı duyduğunda kendini tutamıyor; şarkılara eşlik ediyor. Bazen kalkıp dans figürleri de gösteriyor... Ben aslında tekstil mühendisiyim. Diskoteği de iş için İsviçreye gittiğimde gördüm. Büyük bir pistte "swing" bir müzikle bir çift çıkıp dansa başlıyor, dans edenlerin sayısı yavaş yavaş artıyordu. Bunu Türkiyeye uyarlamak istedim. Çalıştığım şirketten ayrıldım. Dostlardan sermaye aldım. Türkiyedeki ilk diskoteği sizin açtığınız doğru mu? Tabii, sene 1963. Diskotek kuruyoruz ama Türkiyede mikser yok, tiz ve bas hoparlör yok, ışıldak yok. Amplifikatör ve hoparlör bulduk. Yurtdışındans getirttik. Plaklar Belçikadan geliyordu. "Tefo" ile Türkiyedeki müzikal uğraşı yeni boyut kazandı. Hoparlörler büyüdü, mikserler geldi. Zorluklar yaşamadınız mı? Disk jokey olmadığı için de benim yapmam gerekti. Emre Serter diye bir arkadaşım vardı. Çok yakışıklıydı, genç kızları da oyalar diye onu da alalım dedik. Ona da ben öğrettim. O yüzden ilk disk jokey evet, benim. Bu durumda ilk disk jokey de siz mi oluyorsunuz? Erol ve Haldun Simavi, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Mehmet ve Tomris Sarper, Koyuncu ailesi... Kimler gelirdi Tefoya? 2,5 sene açık kaldı. Sonra bir hanıma aşık oldum. Diskoteği işletirsem benimle evlenmeyeceğini söylediği için işletmeyi bıraktım. Sonra ne oldu? Kaç yıl devam etti? Bir ara Şamdanı işlettim. Uçurduk orayı da. Etilerde T&Si açtık ama sonra kaybettik. Başka yerler işlettiniz mi? Müşteri çok değişti. Artık 15 yaşındaki çocuk bile para alternatifi. Biz girişte para almazdık mesela, aklımıza bile gelmezdi. Danslar değişti, artık insanlar zıplıyor. Benim çalıştırdığım yerlere kravatsız girilemezdi. Artık herkes kotlarla geziyor. Türkiye gece hayatının evrelerini görmüşsünüz. Neler değişti sizce? Etilerde bir yeri çalıştırmamı istiyorlar. Birkaç hafta sonra açmayı düşünüyoruz. Tefo sadece gezmeye devam mı edecek? Yeni bir yer açmayı düşünmüyor musunuz? "Anne ve babamdan dans etmek için doğmuşum" Aşağı yukarı her gece çıkıyorum. Her gece gezer misiniz? Abdi İpekçi Caddesindeki bütün barlara bir merhaba diyorum. Reasürans Pasajındaki On Barda karaokeyi ben açıyorum. Karaoke olan günler mikrofonu ilk bana veriyorlar. Rica ettikler, bir aydır böyle devam ediyor. Nerelere gidiyorsunuz? "My Funny Valentine"ın Chet Baker versiyonunu söylerim. Frank Sinatradan "My Way", "New York New York" da çok beğenildi. "Acaba henüz geç değilken oyuncu veya rol yapan şarkıcı kılığına girsem nasıl olur" diye düşünüyorum. Hangi şarkıları söylüyorsunuz? Hiçbir zaman yanıma birini almam. Çünkü o zaman onun isteklerine tabi olmanız gerekiyor. Bende de gerilim oluyor. Sizi hep tek başına görüyoruz... Kıskanmıyor dersem yalan olur. Öylesine kıskanmıyor. Biliyor ki ben gidiyorum ama telefon cebimde, aradığı zaman buluyor. Bu hayatı çok seviyorum. Geceyi çok seviyorum ve anne-babamdan dans etmek için doğmuşum. Karınız ne diyor gezmelerinize? İlk dans müsabakamı 15 yaşındayken Büyükada Anadolu Kulübünde kazandım. Ben dansa kalkınca herkes oturup beni izlerdi. Evet, çok güzel dans ediyormuşsunuz... Bende Parkinson var ama gece çıktığımda 45 dakika dans ediyorum. Ama şimdiki dans değil, aletli jimnastik gibi bir şey. Ellerini ayaklarını oynatıp hopluyorsun. "Eller havaya" dansı, sallanmalar... Ben de ona adapte oldum. Hâlâ dans ediyor musunuz? Gitmiyorum. O elektronik müzik nedir, zaten onu da anlamadım. Elektronik müzik yapan yerlere, partilere, kulüplere gidiyor musunuz?