Pazar Üç günlük hafta sonu Dünya’yı kurtarabilir!

Üç günlük hafta sonu Dünya’yı kurtarabilir!

25.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bilim insanlarının gündeminde bu konu var: Acaba daha az çalışırsak gezegeni de daha az yorar mıyız? Araştırmaların sonucu müjdeyi veriyor: Evet!

Üç günlük hafta sonu  Dünya’yı kurtarabilir

Uzun ve ışıltılı bir tatilin ardından iş başına döndük ve kara bulutlar hemen tepemize çöküverdi. Cama hızla vuran damlalar sağ olsun, çalışma sezonunun tüm ciddiyetiyle başladığına dair hiç şüphemiz kalmadı. Hakkını yemeyelim, fırtınalı hava biraz olsun işimize de yaradı; gözümüzü denizde, şezlongda bırakmadı. Neticede yine bizi bu havalar mahvetti, “Bu kadar tatil yeter” diyerek yazın bitimini hepimize müjdeledi! Ancak merak etmeyin, bu yazının maksadı can sıkma konusunda gri bulutlarla yarışmak değil. Tam tersi!

Haberin Devamı

Günlerinin sadece 7’de 2’sini dinlenmeye ayıran bir canlı türü olarak, çalışma-dinlenme dengesini pek sağlıklı kurduğumuz söylenemez. Üstelik bizimle birlikte gezegenin kendisi de harıl harıl çalışıyor, harcadığımız kaynakları yerine koymak, yarattığımız kirliliği temizlemek için sürekli ekstra mesai yapıyor. İşte şu sıralar bilim insanlarının gündeminde de bu konu var: Acaba daha az çalışırsak gezegeni de daha az yorar mıyız? Yapılan araştırmaların sonucu hepimize müjdeyi veriyor: Evet!

Olumlu etkileri gözleniyor

İngiliz Independent gazetesinden Alex Williams’ın haberine göre hafta sonlarını üç güne çıkarmanın çevreye ve ekonomiye pek çok olumlu etkileri gözlemleniyor. En başta işe geliş gidişte ve ofis içinde harcanan enerjiden tasarruf ediliyor. Daha az aydınlatma, klima, bilgisayar vesaire çalıştığı için gün boyu harcanan enerji miktarı azalırken, karbon emisyon oranları da düşüyor. Fikir daha önce Amerika’nın Utah eyaletinde denenmiş. Devlet dairelerinde pazartesi-perşembe arası çalışma saatleri uzatılırken cuma günleri tatil edilmiş. Eyalet ilk 10 ayda 1.8 milyon dolar tasarruf etmeyi başarmış. Yılda 12.000 ton civarında karbondioksitin de çevreye salınmasının önlendiği tahmin ediliyor. 2011’e kadar süren uygulamaya, vatandaşların cuma günleri resmi mercilere ulaşamamaktan şikayet etmeye başlamasıyla son verilmiş.

Haberin Devamı

Çevreye somut katkı

Utah’da yapılan deney, çalışma günlerini azaltmanın çevreye somut katkılarını açıkça ortaya koyuyor. İşin çalışanları ilgilendiren kısmıysa doğrudan akıl ve ruh sağlığına yönelik. Geçtiğimiz yıl İsveç’in günlük çalışma saatlerini 10.00-16.00 arasına çekerek verimliliği artırdığı haberine bu köşede yer vermiştik. Üstelik çalışanların sadece performansları yükselmekle kalmıyor, hastalanma oranları da düşüyordu. Hafta sonunu üç güne çıkarmanın da aynı etkiyi yapacağı öngörülüyor. İşini çok sevenler için yedi gün bile çalışmanın önemi olmadığını biliyoruz. Ancak geriye kalan çoğunluk adına “Yaptıkları işin hayatları bakımından bir anlamı yok” diyor antropolojist David Graeber. İşyerinde harcanan saatlerin önemli bir bölümünde iş yapılmadığının da uzun süredir bilindiğine işaret ediyor. Ancak patronlar işin başında bulunmaya, verimliliğe kıyasla daha çok önem verdiği için kimse işi bittiğinde ofisini terk edemiyor.

Haberin Devamı

Sektörlerin gitgide daha fazla otomasyona yönelmesi ve yakın gelecekte robotların işleri devralacak olmasının da çalışma saatlerini etkileyeceği öngörülüyor. Amerika’da yüzde 47, Avrupa’da yüzde 57 oranında iş gücü gelecekte robotlara ve akıllı makinelere devredilecek. Otomasyona geçişle yapılanacak yeni ekonomik sistemin yaşanılabilir olması için üç günlük haftasonlarının bir hayalden öte, gereklilik olabileceği belirtiliyor.

Uzun bir hafta sonunun kendimize, çocuklarımıza, kişisel gelişimimize, yaratıcılığımıza ve sevdiğimiz her şeye çok daha zaman ayırmamızı sağlayacağına şüphe yok. Aslında en iyisi, o fazladan bir günü bu dünyaya neden geldiğimizi, hayat amacımızın ne olduğunu bulmaya ayırmak olurdu. Yine de onu bulmak için robotların ortamı ele geçireceği güne kadar beklemeyelim!