Pazar Ünlü isimlerin kırmızı odası

Ünlü isimlerin kırmızı odası

26.10.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Red Room, İstanbulun yepyeni gözdesi. Tarkan, Selin Denizli gibi ünlülerin parti mekanı. Kıpkırmızı, kitsch bir oda... Burada uzanarak yemek yiyor, sonra dans ediyorsunuz; tabii konuk listesine dahilseniz

Ünlü isimlerin kırmızı odası

Bir kere ismi güzel; Red Room, yani kırmızı oda. İnsanın gidesi geliyor. Biraz gizemli, biraz ateşli. Acaba içeride neler oluyor? Bu gizem içeri girene kadar devam ediyor. Süzer Plazanın alt katına iniyorsunuz ve karşınıza kırmızı kadife bir perde çıkıyor. O perdelere doğru yürürseniz, arasından yine kırmızı şeffaf bir kapı beliriyor. Kapıdan geçiyorsunuz. Kıpkırmızı, loş bir odaya giriyorsunuz. Bakacak, görecek o kadar çok şey var ki etrafta... Bakılacaklara geçmeden, Red Roomla ilgili asıl önemli iki noktayı hemen özetleyelim. Birincisi herkesin bu bir aylık mekanı hemen duymasını sağlayan bir olay: Tarkanın doğum gününü burada kutlaması. İkincisi de öyle kafanıza göre, parayı bastırıp, buraya girememeniz. Çünkü ellerinde bir "guest list"leri yani konuk listeleri var. O listeye dahil değilseniz şansınızı zorlamayın.Bu konuk listesinde şu anda 3 bin 200 kişi var. Mesela Tarkan, mesela Kenan ve Ozan Doğulu, Ralf Tezman, Ece Erken, mesela Melisa Mızraklı, Nurettin Hasman... Çoğunlukla medyatik tipler, sanatçılar, işadamları Avrupaya gidip gelen jet set mensupları alınıyor bu listeye. Listeyi bizzat mekanın patronları Gökhan Yüzbaşıoğlu ve Nurdan Gür yapıyor. Zaten listedekiler ya arkadaşları ya da arkadaşın arkadaşları. Biraz çevreleri geniş de... Belki siz de listedesinizdir ya da ileride gireceksiniz diye düşünerek mekana geri dönelim. Müşteriler 21.00 gibi yemek için gelmeye başlıyor. Bu saatlerde Amsterdamın ünlü kulüplerinden Supper Clubdan gelen Junior şarkılarını söylüyor. Beatlesla başlıyor, Frank Sinatraya geçiyor, Elvisle devam ediyor. Mekanda şef Kerem Alabalıkın hazırladığı yemekler üç ayrı mönü halinde sunuluyor: Et, tavuk ve vejetaryen. Seçiminizi yaptıktan sonra salatanız, çorbanız, ara sıcağınız, ana yemeğiniz ve tatlınız geliyor. Bir de makarna var. Gece 23.30 civarında DJ Bora çıkıyor. Red Room sabah saat 04.00e kadar bir kulübe dönüşüyor. Perşembe günleri ise Yüzbaşıoğlunun "İstanbulun en güzel partisi" dediği hiphop partisi yapılıyor. Mekanın dekorasyonunu "kitsch" olarak yorumluyor Gür. Avizeler, disko topları, kadifeler, altın yaldızlı kocaman aynalar, süslü püslü aksesuvarlar... Sandalyeler ayakkabı ve çanta derisinden özel olarak üretilmiş. Şamdanlar, küllükler Amerikadan; servisler Harrodsdan; diğer tüm aksesuvarlar, mekanın neredeyse tümünü kaplayan kırmızı kadifeler ise İstanbuldan. "Kırmızı ateşli, tahrik edici bir renk. Gecenin ve eğlencenin rengi gibi" diyerek açıklıyor durumu, mekanın dekorasyonunu kendi elleriyle yapan Nurdan Gür. Mekanın girişi de perdeyle kapatıldığı için kendinizi gerçekten bir evin salonunda hissediyor, dış dünyadan kopuyorsunuz. Girdikten sonra solunuzdaki bölümde lounge var. Bu yatak-kanepe bölümde uzanarak, tepsilerin içinden yemeğinizi yiyorsunuz.Bir şekilde konuk listesine girmeye bakın. Süssüz ama lezzetli yemeklerle doyacak, Juniorı çok seveceksiniz. Ayrıca sahipleri harika, kırmızı çok güzel, havası iyi... Tel: (0212) 243 83 60 Konuk listesine dahil olmayan giremez Red Roomun sahipleri Nurdan Gür ve Gökhan Yüzbaşıoğlu (solda). Yüzbaşıoğlunun aynı zamanda finansla ilgili işleri de var. Gür ise bundan önce Cımbız, Şamsa gibi yerlerde işletmecilik yapmış. Bu yılın ocak ayında Türkiyeye dönmüşler. Öncesinde 1999dan beri Meksika, Arjantin, New York, Mİami gibi şehirlerde yaşamışlar. Sonra da gelip önce Bodrumda Tantrayı açmışlar. Şimdi de Red Roomu. Yüzbaşıoğlu "Eğlence sektöründe numune olsun diye yerler açmak istedik" diyor. Red Roomun halkla ilişkileriyle de Neslihan Yargıcı ilgileniyor. "Numune olacak mekanlar açıyoruz" Arabanızı vale alıyor. Ücret 7 milyon 500 bin lira.Red Room oturmalı 70, ayakta 300 kişilik kapasiteye sahip.Bar alçak ve sandalyelere oturuluyor. Orada da rahat rahat yemek yenebiliyor.Kapıda iri, siyahlar giyinmiş iki adam sizi karşılıyor. Çok kibar davranıyor, gizemli perdeyi aralayıp sizi içeri alıyorlar.Red Roomu özellikle Amsterdamdaki kulüplere benzetiyorlar. Gece zıplarken acıkırsanız tost var.1 hafta-10 gün tadilattalar, bilginize... Amsterdamdaki kulüplere benzetiyorlar