"Ustalarımın sözünü her zaman dinledim"

BAŞARIYA YÜRÜYENLER Küçük yaşta ailesiyle Kayseriden İstanbula gelen Kaçanın hayatı ortaokul yıllarında Oğuz Aralla karşılaşmasıyla değişmiş. Mizah anlayışını tam 15 yıl boyunca Gırgır dergisinde sergileyen Kaçan, gelişiminde Aralın rolünü her fırsatta vurguluyor. Karikatürist Hasan Kaçan şimdilerde farklı bir alanda yeteneklerini sergiliyor: atvde yayınlanan "Ekmek Teknesi" adlı dizide renkli karakterlerden Heredot Cevdeti oynuyor. Dizinin senaryosu da Kaçanın elinden çıkma. Şu sıralar "Ekmek Teknesi" dizisinin hem senaristliğini yapıyorsunuz hem de Heredot Cevdet karakterini canlandırıyorsunuz. Nasıl başladınız diziye? Türk sinemasının büyük yönetmenlerinden Osman Sınavla bir yemekte karşılaştım. Sınav bir gün benimle bir şeyler yapmak istermiş, ben de onun hayranıyım. O gün o yemekte "Ekmek Teknesi"nin tohumları atıldı. Yaklaşık üç aylık bir çalışma sonunda ilk bölümün senaryosunu yazmış bulduk kendimizi. Tabii Heredot Cevdet de bu çalışmanın bir uzantısı. Daha önce oyunculuk yapmadınız sanırım. Heredot Cevdet ilk oyunculuk denemem. Osman Sınav dizinin karakterlerini oluştururken benim Heredot Cevdet karakterini taklit edişimi bıyık altından gülerek süzmüş. "Hasan Kaçan kusura bakma ama Heredot Cevdet sensin" dedi. Ben de bunun üzerine, bir mahalle kahvesinde kendimi insanlara manyak hikayeler anlatırken buluverdim. "Ben oyuncuyum" diyemem çünkü bu, yıllarını oyunculuğa vermiş birçok değerli insana hakaret olur. Ben Sınavın iteklemesiyle Heredot Cevdet karakterinin taklidini yapıyorum diyelim. Geleneksel bir mahallede büyümeniz sanatınıza yardımcı oldu mu? Aslen Kayseriliyim. İstanbula çocuk yaşlarda ailemle yerleştim. Hem Anadolu hem geleneksel İstanbul kültürünü almış oldum. Elbette bu birikim ilerleyen dönemlerimde bana renkli bir dünya sunabilme olanağını sağlamıştır. Herhalde çocukluğumda etrafımda anlatılanları, yaşananları kafamdaki bilgisayara kaydetmişim. Zaten Gırgır dergisini de halka mal eden ve başarılı kılan, Oğuz Aralın yönlendirmesiyle genç yazar- çizerlerin bu geleneksel kültürü eserlerine yansıtmasıdır. Geleneksel İstanbul mahalle kültürü benim sanatımı belirlemiştir. Başarılı olmanıza ne yardım etti? Başarılı bir mizahçıysam bunu öncelikle ustam Oğuz Arala borçluyum. Çocukluğumdan beri sağa sola çiziktirir, arkadaşlarıma matraklık yapardım. Bu yeteneği sanata dönüştüren Oğuz Araldır. Yakın çevremde komik insanların olması, komik hikayeler anlatması ve bunları dinleyerek büyümüş olmamın da etkisi büyüktür. Ama başarı varsa -ki Gırgırda olabilmek, o kadronun içinde yer alabilmek bile büyük başarıydı- o başarının mimarı ustamızdır. Sizi başarılı ve farklı kılan nedir? Hayal etmek. Herkes disiplinli ve azimli bir çalışmayla kendi alanında başarıyı yakalayabilir. Ama bence bu, olağan başarıdır. Esas başarıyı diğer başarılardan farklı kılan sanırım hayal gücü. Bir anlamda yaratıcı düşünce denilen şey. Öyle olunca diğerlerinden farklı düşünüp var olanın üzerine bir şeyler koyabiliyorsunuz. Sizce gerçek başarı nedir? Alanımda kendimi ulaşmak zorunda hissettiğim bir izleyici kitlesi var. Yazıp çizdiklerimiz insanların dilinde pelesenk olduğunda bunu söyleyebilirim. Bu eskiden de böyleydi şimdi de böyle. Onun dışında, yaptığınız bir işten çok para kazanırsanız ama bu sizi duygusal olarak tatmin etmezse buna başarı denemez. İnsan bir şans oyunundan da para kazanabilir. Mühim olan yaptığınız işin sizi duygusal olarak tatmin etmesi. Üstüne bir de para kazanıyorsanız oh ne âlâ. Başarı yolunda sizi cesaretlendiren, kışkırtan şey ne olur? Ürettiğim şeylerin beğenilmesi, bunlardan söz edilmesi beni kamçılar. Başarısızlıklar da, hayal kırıklıkları da beni hırslandırır. Başarıya ulaşmanın kriterleri nelerdir? Söz dinlemek. Sizden önce yaşanan tecrübeleri es geçmemek, kendi vicdanına karşı dürüst olmak, çalışmak, sabretmek ve de hayatta her şeyin olabileceğini bilmek, bunu içselleştirmek. Kendinizi geliştirmek için şimdiye kadar neler yaptınız, neler yaparsınız? Ustalarımın sözünü her zaman dinledim. Öğretmenlerimin öğrettiklerini kendimce sınıflandırıp işime yarayanları zihnimde tuttum. Okumak çok önemli ama okunanları hazmedebilecek alt yapıyı zihinde oluşturmak emek istiyor. Ben büyük başarılar yaşasam da bunun hep bir üstünün olduğunu bilip ondan daha iyisini yapmaya çalıştım. Kendi alanımın dışındaki şeylerle ilgileniyorum. Değişik ilgi alanları sizi mutlaka geliştiriyor. Bir de birbirinden farklı düşüncede insanlarla çok konuşurum. Bu da muhakeme imkanı veriyor. Bundan sonraki hedefleriniz neler? Nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz? Ekip çalışmasıyla Oscarı almayı hedefliyorum. Çok zor ama Galatasarayın UEFA Kupasını alması kadar zor değil. Bir gün mutlaka o kırmızı halının üzerinde yürüyeceğiz. Tabii ki çok çalışacağız. Çok yorulacağız. Çok sabredeceğiz. En çok beğendiği oyuncular: Sadri Alışık, Türkan Şoray, Adile Naşit, Şener Şen. En çok beğendiği yazarlar: Orhan Kemal, Nietzsche. En çok beğendiği tiyatrocular: Zuhal Olcay, Haluk Bilginer. En çok beğendiği üç film: "Kıyamet", "Suspiria", "Baba". En son okuduğu kitap: "Adalara Vapur", Metin Kaçan. En son dinlediği CD: Gülay. En son izlediği film: "Asteriks". Kullandığı parfüm: Diesel. Arabasının markası: 96 model GMC cip. Hasan Kaçanın favorileri HAFTANIN ZİRVESİNDEKİLER GOSTERİ Adres: İstiklal Caddesi, Halep Pasajı, 2. kat, Beyoğlu Tel: (0212) 252 74 52 Sihirli Salı, Maya Sahnesinde İstanbul Magic Studio ilüzyonistleri her salı yeni gösterileri "Sihirli Salı"yla Maya Sahnesinde illüzyon konusundaki yeteneklerini ve farklılıklarını sergiliyor. İllüzyonistler iki perde arasında Fuaye Kafede close-up gösterilerini sürdürüyor. Değişik bir etkinlik izlemek istiyorsanız bu büyülü gösteriyi kaçırmamaya bakın. KİTAP Rüyalar Lordu Sandman Neil Gaimanın yazdığı; Sam Keith, Mike Dringenberg ve Malcom Jones IIIün çizdiği; birinci cildi geçen yıl yayımlanan "Sandman-Düş Müziği" adlı çizgi romanın "Sandman-Bebek Evi" adlı ikinci cildi Arka Bahçe Yayıncılıktan çıktı. Dünya Fantastik Edebiyat Ödülü sahibi tek çizgi roman olma özelliğini taşıyan "Sandman"de Endless ailesinin üyesi olan Rüyalar Lordu Sandmanin başından geçenler anlatılıyor. Johnnie Walker Efsanesi Keep Walking... Hiç vazgeçmemek, daha iyisi için daha çok çalışmak, hep ileriyi hedeflemek ve engeller karşısında yılmamak… Tüm bunlar Johnnie Walkerın 2000 yılında başlattığı "Keep Walking" kampanyasının temelini oluşturan kavramlar. Yürüyen Adamın ilk yaratıldığı tarihten bugüne hiç değişmeyen başarma arzusu ve ilerleme tutkusu bu kampanya ile yeniden hayat buluyor. Mücadeleci ruh üzerinde şekillendirilen Keep Walking kampanyasının öğeleri ise ilham verici başarı öykülerinden ve sözlerden oluşuyor. 2000 yılında başlayan ve halen devam eden kampanyada hayatı boyunca birçok zorlukla karşılaşan ancak asla yılmayan kişiler ön plana çıkarılıyor. Bu çerçevede ilk olarak dünyaca ünlü futbol yıldızı Roberto Baggio, aktör Harvey Keitel gibi kişiler farklı yönleriyle tüketiciye tanıtıldı. Bu ünlü kişilerin başarısızlıklar karşısında yılmak yerine daha güçlü adımlarla ilerlemeleri Yürüyen Adamın mücadeleci ruhu ile özdeşleştiriliyor. Dünyanın her köşesinde hayallerinin peşinde koşan kişilerin örnek alındığı Keep Walking kampanyası yepyeni uygulamalarla devam ediyor.