Pazar Vegas’ta her otelin 10-15 lokantası var

Vegas’ta her otelin 10-15 lokantası var

10.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Vegas’ta her otelin 10-15 lokantası var

Vegas’ta her otelin  10-15 lokantası var



Bundan 15-20 yıl önce dünyanın en büyük kumar kenti olarak gelişmeye başlayan Las Vegas’taki oteller kumar oynayanların "yatakhanesi" lokantalar da, kumar arası süratle, ayak üstü karın doyurduktan sonra hemen oyuna döneceklerin "aşevi" şeklinde idi.
Şimdilerde kumar şehrinden tatil, eğlence ve alışveriş merkezi haline dönüşme aşamasında olan Las Vegas’ta oteller lükslükte birbiriyle yarışırken lokantalar da mutfaklarıyla yarışa girmiş durumda.

15-20 önce Las Vegas’ın en lüks oteli Hilton’da oda fiyatı 70 dolar, otelin en iyi lokantasında (müşteri çekmek arayışında) giriş, ana yemek ve tatlıdan seçmeli mönü 7 dolar idi. Şimdilerde Bellagio gibi "en kral otelöde geniş bir odanın gecelik ücreti 700 dolar; Picasso gibi "en kral restoran"ında kişi başına ödenecek fatura, orta kalite bir şarap ücreti dahil 700 dolar dolayında.
Bu oteller içinde, mimarisi, lüksü ile önde geleni Bellagio isimli otel.
Bellagio özel golf sahası, toplantı ve kongre salonları, özel çarşısı, spor tesisleri, özel eğlence ve gösteri merkezi, dünyanın en ünlü mutfak şeflerinin yönetimindeki 10 büyük lokantası ile başlı başına bir tatil kompleksi.
Las Vegas’ın en lüks oteli olarak Mirage’ı yaptıktan sonra onu aşan bir otel yapma arayışındaki Steve Wynn isimli işadamı 1.6 milyar harcama ile Mirage’ı yaptırmış. 3 bin 5 odalı bu otel 1998 yılında hizmete açılmış. Otelin bahçesinde sekiz buçuk dönüm araziyi kapsayan bir suni göl var. Bu gölün içinde bin fıskiyeden yukarıya fışkırtılan sular müzik ile dans ediyor.
Otelin çarşı bölümünde Armani, Prada, Tiffany, Hermes gibi ünlü markaların butikleri bulunuyor. Otelin müzesinde dünyanın ünlü resim ve sanat eseri koleksiyonları sergileniyor. Şu günlerde Faberge sergisi var.
Dönelim Bellagio’ya... Mirage ve Bellagio gibi otelleri inşa eden Steve Wynn mali sarsıntı geçirince, sahip olduğu otelleri 2000 yılında 6,4 milyon dolara Kirk Kerkorian’ın büyük payına sahip olduğu MGM Mirage grubuna satmış. Las Vegas’ta toplam 120 bin oda var. MGM Mirage grubu 6 büyük otel ve 18 bin odanın sahibi. MGM Mirage’nin hisse senetleri borsada en yüksek verimi sağlayan hisseler. 31.10.2001’de 21,10 dolar olan hisseler şimdilerde 30 - 35 dolardan işlem görüyor.
Şimdi de gelelim Bellagio’nin on lüks lokantasına... Şimdilerde mutfak şefleri o kadar öne çıkmaya başlamış ki, lokantaların kapısında, lokantanın ismi ile birlikte şefin ismi de metal harflerle duvara yazılıyor.
Las Vegas’ın en lüks, en ünlü lokantası Picasso. Ünlü şef Julian Serrano’nun mutfak sorumluluğunu üstlendiği lokantada Akdeniz yemekleri yeniliyor. Duvarlarda hakiki yağlıboya Picasso tabloları ile Picasso’nun seramikleri asılı. Yemek faturasına duvardaki Picasso eserlerinin fiyatından düşen pay da ekleniyor.
Le Cirque’in mutfak şefi Mark Poidevin. Tavandan kadife tentelerin sarktığı, kadife koltuklara oturulan bu lüks lokantanın, en lüks yemeği Karadeniz levreği ızgarası... Türkiye’de levrek yemeyenler Le Cirque’nin levreğine bayılıyorlarmış. Circo lokantası ise fiyatı makul bir İtalyan lokantası. Et lokantası Nectar’ın şefi John Schenk de ünlü bir şef. Aqua’da deniz ürünleri yeniliyor. Deniz ürünü dedi isek balık gibi değil de, ıstakoz gibi deniz ürünleri... Noodles, Asya yemeklerinde uzman bir lokanta. Philip Lo’nun şefliğini yaptığı Jasmine’nin mutfağı Hong Kong mutfağı. Olives bir Akdeniz bistrosu, Shintaro ise tapen-yaki’li, suşili bir Japon lokantası. New York’un ünlü Petrosyan’ı da Las Vegas’da dünyanın en pahalı havyarlarının yenildiği bir köşe açmış.
Lokanta faslını Prime Steak House ismini taşıyan ve Amerika’nın en ünlü steak house’ı olduğu iddiasını sürdüren bir lokanta ile kapayacağım. Bu lokantada yer bulmak mesele... Az sayıda masası olan, dekoru insanın içini kapatan, ışığı az, yaşlı ve varlıklı kesimin rağbet ettiği bir lokanta. Önceden masa ayırtan müşteriler lokantaya geldiğinde, masa hazır olsa bile önce bara davet ediliyor. Bara davetin nedenini ise müşteriler içki listesine göz gezdirince anlıyor. Olur da, bu kadarı olmaz! En ucuz şarap 400 dolar dolayında. Sonra birden 800 dolara fırlıyor. Oradan 2 bin dolara... İnanılması zor ama şişesi 14 bin dolara şarap var. Herhalde süs diye konulmamış. Bunları da içen vardır.
Prime Steak House’un şarapları pahalı ama eti makul fiyata. Bir karış diyemeyeceğim, yarım karış kalınlığında, el içi büyüklüğünde bir et parçası. Kıvır kıvır denilen şekilde, bıçak sürüldüğünde kesiliyor. Onun yanında kabuğu ile iri iri doğranarak kızartılmış kıtır patates ve haşlanmış sebze. 40 dolar dolayında... Başka şey yemeyi bırakınız, eti bitirmek güç. Açık anlatımıyla içki içmeyene bir şey yok ama, en ucuz şaraba bile davranan olur ise cebi yanıyor.
Bir Ramazan günü bunları anlattım ama... Ramazan ayında da Las Vegas’a giden olmaz herhalde!