Yeni nesil meyhane

Gitgide yıldızı parlayan Meşrutiyet Caddesi’nin yeni mekanlarından biri Safi Meyhane. Adı meyhane ama burası bildiğiniz meyhanelere pek benzemiyor. Çünkü burası modern meyhane. Mey İçki ve Turizm Araştırmlacıları Derneği’nin (TURAD) ortaklaşa başlattığı Meyhane Modeli Projesinin ilk meyvesi. Mesela burada masada oturmanın yanı sıra barda oturup mezeler eşliğinde rakınızı yudumlama seçeniğiniz var. Meyhane severlerin “Olur mu öyle şey?” dediğini duyar gibiyim. Belli ki oluyor. Çünkü burası Vefa Zat, Erdir Zat ve Murat Belge gibi “meyhaneci”lerden onay almış bile. Mekanı Mey İçki Kategori Geliştirme Müdürü Ceylan Ayık ve TURAD Başkanı Bahattin Yücel anlatıyor.

* Bu projenin geçmişinde nasıl bir araştırma süreci var?

Bahattin Yücel: Yaklaşık iki buçuk yıldır Samatya’da bir proje geliştirmeye çalıştık. Samatya’nın tarihi ve kültürel değerlerini günümüze taşırken bir köprüye ihtiyacımız vardı. Orada en önemli unsurun meyhaneler olduğunu gördük. Uluslararası şartlarda kabul edilebilir nitelikte meyhanelerin açılmasının daha doğru olduğunu düşündük. Meyhaneleri günümüze nasıl taşırız diye düşündük. Bunu yaparken de yerli-yabancı turist ayrımı yapmadık. Geçmişteki meyhaneleri araştırdık. Sonuçta iki ana fikir etrafında topladık bu projeyi. Bir tanesi klasik tarzda olan “vintage”, diğeri de “modern” meyhane.

* Bu modern meyhanenin farkı nedir?

Ceylan Ayık: Pratik menüler en önemli özelliklerinden. Günümüz gençleri akşam dışarı çıktığında birkaç mekana birden uğramak istiyor. Bir yerde çok uzun saatler kalmıyorlar.
Çok büyük paralar harcamak istemiyorlar. Burası dileyene uzun uzun oturabilecekleri klasik bir meyhane ortamı yaratırken dileyene de hızlı bir şekilde yiyip çıkabilecekleleri pratik menüler oluşturdu.

* Fiyatlar nasıl?

Ceylan A.: Büyük rakı 65 TL mesela. Öğlenleri ev yemeği tarzında hazırlanan fiks menüler, 12 TL. Yakında al-götür meze servisi başlayacak.

* Müzik nasıl olacak?

Ceylan A.: Fasıl olmayacak, 70’ler, 80’ler Türkçe popun yanı sıra Müzeyyen Senar, Zeki Müren gibi klasikler de olacak arada. Ama öyle sohbeti engelleyecek bir müzik yok.

* Dekorasyonu da alışık olduğumuz meyhanelere pek benzemiyor?

Bahattin Y.: i-am İstanbul isimli Türk-İngiliz bir firma yaptı dekorasyonu. Bu genç ekip bu projeyi yapana kadar hiç rakı içmeyen, meyhaneye gitme alışkanlıkları olmayan insanlardı. Ama şimdi hepimizi sollayacak durumdalar. İstanbul’da girmedikleri meyhane kalmadı.

* Meyhanelerin sadık bir kitlesi vardır. Onlardan nasıl bir tepki bekliyorsunuz?

Ceylan A.: Gelenseksel meyhanelerin içinde Refik, Yakup, Cumhuriyet, Despina gibi ekoller var. Bu ekoller devam etmeli hayatına. Bunun da belli bir kitlesi var zaten. Modern, çalışan beyaz yaka diye tabir edebileceğimiz kesimin gece hayatına dahil olabileceği, trend olabilecek mekanlara ihtiyacımız var meyhane anlamında. Meyhaneler sadece o klasik dünyanın içinde kalırsa çok belli bir grup insana hitap edebiliyor sadece, zaman içinde yok olma riski var bu yüzden. Klasik meyhanenin kodlarını taşıyıp bu kültürü yeni jenerasyona anlatabilecek bir yer burası.