21.09.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Bir kere bile İstanbul’da metroya bindiyseniz istasyonlarda müzisyenlere özel alanlar ayrıldığını görmüşsünüzdür. Bazen bu alanlar boş oluyor, bazen de elinde kemençesi, gitarı, kanunu ya da uduyla bir müzisyen istasyondan geçenlere müzik yapıyor. Peki bu müzisyenlerin hikayelerini merak edenler var mı aranızda? Biz merak ettik
ve Kadıköy-Kartal ile Yenikapı-Hacıosman hattını dolaştık, müzisyenlerle konuştuk. Kimi iki yıldır bu işte kimi 11... Hepsi işlerinden memnun. Çünkü hem müzik yapıyor hem de evlerini geçindiriyorlar.
“Kalabalık değil, akustik önemli”
Mürsel Akdemir
İki senedir metro müzisyenliği yapıyorum. Ondan önce aşçı yardımcılığı yapıyor, düğünler
ve diğer organizasyonlarda akordiyon çalıyordum. Hafta içi burada çalıp hafta sonlarında farklı organizasyonlarda çalışmaya devam ediyorum. Ayrıca belirli kanallarda programlara katılıyorum.
İki ayda bir kura çekilip
çalacağımız istasyonlar
belirleniyor, haftada dört-beş gün farklı yerlerde çalıyorum.
İnsanların bizi takdir etmesi çok büyük bir keyif. Bu nedenle işimden çok mutluyum. Bizim işimiz için istasyonların kalabalık olmasından çok akustiği önemli. Örneğin Osmanbey istasyonu genelde daha kalabalık oluyor, uğultudan müziğin etkisi azalabiliyor.
“Şişhane istasyonu daha etkili”
NadIa Habatova
Neredeyse iki senedir metroda müzisyenlik yapıyorum. Daha önce ev işlerinde çalışıyordum, çalışma şartları çok zorlamaya başladı. Ben de o işi bıraktım.
10 senedir İstanbul’dayım. Gençliğimde gitar çalmıştım. İki sene önce tekrar aldım.
Haftada üç gün genelde Şişhane’deyim. Levent, Kadıköy istasyonları çok kalabalık olduğu için gitarımın sesi çok fazla duyulmuyor. Şişhane’yi bu anlamda daha etkili buluyorum. Metroda çalışmak için izin alırken kimse test etmiyor, güzel çalıyor muyuz çalamıyor muyuz diye... Zaten insanlar kendi karar veriyor kime destek olacağına.
“Kazancımız şansa bağlı ama geçinebiliyorum”
Fikret Çelik
Müziğe küçük yaşta babamla başladım. Babam udiydi. Yakşalık 30 sene solisterle profesyonel çalışmalarım oldu. Gözlerimi kaybettikten sonra o işi bırakıp metroda çalmaya başladım. Beş senedir kanun çalarak metroda müzisyenlik yapıyorum. Şu an başka bir işte çalışmıyorum. Maddi ve manevi olarak işimden çok memnunum; evimi geçindirebiliyorum.
Yolcuların ilgisi bizi çok memnun ediyor. Şu an ekstralara çağırsalar bile gitmeyi düşünmüyorum. Haftada üç-dört gün, her gün farklı bir istasyonda çalışıyorum. Metroda müzisyenlik yapabilmek için İstanbul Ulaşım A.Ş’den izin alınıyor ve program dahilinde çalışmaya başlanıyor. Taksim ve Osmanbey genelde daha yoğun olan istasyonlar fakat kazancımız her gün şansa bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
“Metroda çalmak otelde çalmaktan daha kazançlı”
Sinan
İki buçuk senedir metroda kanun çalıyorum. İki ayda bir kura çekilerek tüm müzisyenlerin yerleri belli oluyor. Şu an çok fazla başvuru olduğu için alımlar durduruldu. Osmanbey ve Kadıköy altın istasyonlardan. Kalabalık istasyonlar
bana göre değil.
Kazancım her gün değişiyor. Otellerden de teklif geliyor ama metroda çalmak hem daha keyifli hem de daha kazançlı. Metro müzisyenliği dışında sistem ve ağ uzmanlığı kursu aldım. Birkaç iş görüşmem oldu. İlerleyen zamanlarda onları da değerlendirmeyi düşünüyorum.
“Yeni bir filmde müzisyen rolünde olacağım”
Mecit Çınar
Aslen Trabzon Vakfıkebirliyim. Kemençe çalmak bizde babadan oğula geçer. Ben de öğrenciyken müzisyenliğe başladım. Büro yönetimi okurken ikinci sınıfta bırakmak zorunda kaldım. 11.5 senedir metroda, haftada dört gün, günde dört saat kemençe çalıyorum. Ulaşım A.Ş. bu anlamda bize çok yardımcı oluyor. Birçok müzisyen buradan kazandığı parayla
ev geçindiriyor.
Taksim, Levent, Osmanbey kalabalık istasyonlar ama ben Kadıköy metrosu açıldığından beri burada çalıyorum ve gayet memnunum. Kazancımız ay sonu
ve ay başı olarak da değişiklik gösteriyor. Örneğin Taksim Gezi olaylarında, Soma faciası yaşandığında belli süre işimize ara verdik, çalmadık.
Metro müzisyenliği dışında oyuncuyum. 17 senedir tiyatroyla ilgileniyorum, çeşitli oyunlarda oynadım. Şimdide yeni bir filmde müzisyen rolünde olacağım.