Pazar “Yusuf Ömer ilk başla komutunu kucağımda verdi”

“Yusuf Ömer ilk başla komutunu kucağımda verdi”

28.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ağır senaryolarda imzasını görmeye alıştığımız Osman Sınav, ilk kez romantik komedi çekiyor. Üstelik kamera arkasında yalnız değil. Yönetmen koltuğunu oğlu Yusuf Ömer’le paylaşıyor. Sınav: “Bizim ilişkimiz hep setlerde gelişti, Yusuf ilk komutunu ‘Süper Baba’da verdi”

“Yusuf Ömer ilk başla komutunu kucağımda verdi”

Süper Baba”dan “Deli Yürek”e, “Kurtlar Vadisi”nden “Uzun Hikaye” filmine uzun bir başarı listesi var Osman Sınav’ın. Fakat ilk kez bir romantik komedi çekiyor, kendisi gibi yönetmen olan oğlu Yusuf Ömer’le birlikte... Baba-oğlu 2 Temmuz Perşembe günü FOX TV’de başlayacak olan “İnadına Aşk” adlı dizinin setinde ziyaret ettik. Romantik komedi Osman Sınav’a hafif gelse de çok keyif aldığını itiraf ediyor. Birkaç bölüm sonra diziyi sadece Yusuf Ömer’in gözünden izlemeye devam edeceğiz çünkü Osman Sınav yeni sezonda bambaşka bir projeyle ekranda olacak...

Haberin Devamı

-İlk defa oğlunuzla beraber bir dizi yönetiyorsunuz. Neler hissediyorsunuz?

Osman Sınav.:Şu ana kadar gördüklerimden çok umutluyum. Çok kısa sürede benden daha ileride olacağını görüyorum. Ona her baktığımda, onun yaşındaki yönetmenlik günlerimi hatırlıyorum. Yalnızdım ve hiçbir sinemacıyı tanımıyordum. Onun çabaları bana geri dönüşler yaşatıyor. Gurur duyuyorum.

-Yusuf Bey, “Dolu Dizgin Yıllar” dizisinde başroldeydiniz. Oyunculuk rafa mı kalktı yoksa tamamen bitti mi?

Yusuf Sınav:Hayatımdan tamamen çıkardım.

Osman S:Konservatuvarda okurken yapmamaya karar vermişti bu işi. “Dolu Dizgin Yıllar”da oynaması için ben ısrar ettim. Oyunculuk yaptığı için şimdi oyuncuya nasıl yaklaşması gerektiğini biliyor. Yönetmen oyuncuya trafik memurluğu yapmıyor aslında. Yönetmen oyunucunun ruhunu değiştirir.

Haberin Devamı

“Yatak odamdayım ama babam da sanki orada gibi”

-Aynı sette çalışmanın zorlukları oluyor mu?

Osman S.:Vallahi bilmiyorum, benim açımdan yok. Hatta çok keyifli. Yeniden gençliğime dönmüş gibi hissediyorum kendimi.

Yusuf S.:Babamla öyle çok bir otoriter ilişkimiz yok zaten. Çocukluğumda da olmadı. Babamla ilişkimiz küçüklüğümden beri hep set içinde gelişti. Ama başka şeyler de oluyor. Yönetmen olduktan sonra bunu daha çok fark etmeye başladım. Sette iki kafa var şu anda. Ben de şöyle tabir ediyorum bu durumu; evimdeyim, yatak odamdayım, babam da var ama orada.

Osman S.:Set herkesin ortasında gibi gözükse de bir mahremiyeti vardır aslında yönetmen için. Orada ikinci bir kafanın, algını değiştirme ihtimali olan birinin varlığı rahatsız edebilir tabii ki.

-Baba oğul ilişkinizin film setlerinde gelişmiş olmasının avantajı bu tabii...

Osman S.:Öyle tabii. Yusuf Ömer’in ilk başla komutunu verdiği yıl 1994, “Süper Baba” seti. Şevket Altuğ sahnede biz monitöre siyah torbayı geçirdik, Yusuf kucağımda gözükmüyoruz. “Haydi, başla de” dedim. Yusuf Ömer “Başla” diye bağırınca, Şevket Altuğ şaşırdı. “Yönetmen burada” dedim. İlk başla komutunu kucağımda verdi.

-Sizin gençlik yıllarınızla kıyaslarsak oğlunuzun daha iyi olduğunu düşünüyor musunuz? Daha mı şanslı bir yandan?

Haberin Devamı

Osman S.:Kesinlikle daha iyi olduğunu düşünüyorum. Tüm gençler bizim dönemimize göre çok daha şanslı. Biz sinema okuluna gittiğimizde, hayatımızda kameranın olduğu bir ortamda olma ihtimalimizi bilmiyorduk. Ben daha çok onun yaratıcılığından etkileniyorum. Bir kere algıları çağın ritmiyle uyumlu. Beni çok şaşırttığı yerler oluyor.

“Babam ilk gün sete kamuflajla geldi”

-İlk kez romantik komedi çekiyorsunuz...

Yusuf S.:Osman Sınav’dan “İnadına Aşk”... Şaka bir yana, ilk gün sete geldi üzerinde kamuflaj vardı. Dedim ki “Bu bilinçaltıdır, reddetmedir, bunu yapma.”

Osman S.:Bana tabii hafif geliyor, hep daha ağır işler yaptığım için ama çok keyifli. Gülüyorum, çok eğleniyorum. Bir süre sonra ben bırakacağım, Yusuf Ömer tek yönetmen olarak devam edecek.

-Sizin başka projeleriniz var demek oluyor bu...

Evet. Yeni sezonda yayınlanacak başka bir diziye başlayacağım. Muhtemelen Ayça Bingöl oynayacak. Ağır melodram bir aşk dizisi olacak. 3 senedir senaryosu üzerinde çalışıyoruz.

Haberin Devamı

-Babanıza siz mi ön ayak oldunuz romantik komedi çekmek için?

Yusuf S.:Yok, aslında trendleri takip ettik. Piyasa ve televizyon seyircisinin algısının bu yöne gittiğini gördük ve bir tane de biz yapmak istedik.

Osman S.: Başka bir format deniyoruz üstelik. Tek bir ilişki yok senaryomuzda. Bir matruşka bebeği gibi düşünün. Her ilişkinin içinden başka karakterler başka ilişkiler çıkıyor. Seyircinin sıkıldığını anladığımız yerde hikayeyi başka bir yere çevirebilir ve sürdürülebilir bir hale getirebiliriz.

-Evet, son zamanlarda trend romantik komedi dizileri.Bunun sebebi nedir sizce?

Osman S.:Fox TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Aşkın anlattı. Ertuğrul Öztürk ona çok güzel bir şey söylemiş. “Bu tür diziler yaparak aslında televizyon algısını değiştirdiniz. Daha şık, daha kentli, daha güleryüzlü karakterler izliyoruz.” Televizyon ve sinema dramaları aslında bir ülkenin yüzüdür. Yabancı birine “Bu nasıl bir ülke?” diye sorsanız dizi ve filmlerini izleyerek size cevap verebilir. Türkiye’nin daha güler yüzlü, daha şık, daha romantik bir yüzü de ortaya çıkmış oldu. Ben bu durumu
çok pozitif buluyorum.

Haberin Devamı

“Hâlâ kağıt ve kalem kullanıyorum”

-Siz de senaryo yazıyor musunuz?

Yusuf S.:Evet yazıyorum ama kendimi yazmaya oturtmam çok zor oluyor. Başarırsam yazabiliyorum ama oturmak uzun yıllar alabiliyor.

Osman S.:Yazma eğilimi tam da böyle zor bir şeydir aslında. Yazarlık meselesinde oturmak çok önemlidir. İlk cümleyi bulduğunuz zaman gerisi gelir.

-Sizin bir yazım tekniğiniz var mı?

Osman S.:Ben kendimi çakarım,
üç gün otururum. Her şeyden uzaklaşırım. Hâlâ kağıt ve dolma kalemle yazarım. Bir yaz şemsiyenin altında balkonda senaryo yazdım. İki gün sonra farkettim, göğüsüm ciğer gibi, kıpkırmızı olmuş. Üzerimde A4 kağıdın şekli çıkmış. Güneş kağıttan benim göğsüme yansımış.

-Neden teknolojiyi kullanmıyorsunuz diye sorabilirim o halde?

Yusuf S.:Aa, onun tarzı bu. Artık kaç kişi var dolma kalemle senaryo yazan.

Osman S.:Öyle alışmışım, çok daha rahat hissediyorum kendimi.