Kültür Sanat Altın Portakal kimin olacak?

Altın Portakal kimin olacak?

02.10.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Altın Portakal kimin olacak?

Altın Portakal kimin olacak


36. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde bir bölümü uluslararası alanda kendini göstermiş filmler yarışıyor


       Festivalin ilk etkinliği Unluca'daki Emniyet Müdürlüğü Sosyal Tesisleri'nin bahçesinde açık hava sinemasının açılmasıydı. Emniyet lojmanlarının ortasındaki tesiste Barkovizyondan "Selvi Boylum Al Yazmalım"ın gösterimi yapıldı. Emniyet MÜdürlüğü Bahçesi'nde gösterilen film büyük bir dikkatle seçilmişti elbette! Açılışa gelen ünlü oyuncuları görmek için bir kalabalık toplanmıştı. Ama filmi izlemeye aralırnad polis memurlarının da bulunduğu 30 kişi kaldı. Festivalin konukları ilk günü kortej ve resepsiyon telaşında geçirirken kısa metraj camiası bütün gün Belediye Kültür Salonu'ndaydı. Jüriyle birlikte, jüri disiplininde ilginç kısa filmler izlendi. BU yıl daha düzenli bir organizasyon yapılmay gayret ediliyor, ama programın yoğunluğu bu düzeni baltalıyor.
       Antalya'da bu yıl jürinin işi zor. Henüz izleyemediğimiz filmler arasından çıkabilecek sürprizler bir yana uluslararası festivallere katılmış önemli yapımlar da Altın Portakal için yarışıyor.

       HAREM SUARE
       Uzun süre İtalya'da yaşayan, sinema endüstrisinde çalışıp gözde bir birinci asistan haline gelen Ferzan Özpetek, ilk filmi "Hamam" ile sinema dünyasını fethetti. İçerdiği eşcinsellik teması Türkiye içinde yapay bir tartışmaya hedef olduysa da, filmin hem festivaller ve eleştirmenler hem de gösterime girdiği çok sayıda ülkedeki ticari başarısı yadsınamaz. Özpetek, "Hamam" ile 34. Festival'de film, yönetmen ve müzik dallarında Altın Portakalları topladı. Bu yıl da Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünün kapanış filmi olarak prömiyerini yaptığı "Harem Suare" ile Festival'in en iddialı yapımı.
       "Harem Suare" Osmanlı Sarayında Harem dairesinin yerini, özellikle Abdülhamit döneminde kadınlar için Batı'ya açılan bir okul haline gelişini anlatıyor. Geri dönüş ileri gidişlerle, Harem kapatıldıktan sonra burada yaşayan kadınların yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini gösteren filmin sanat ve görüntü yönetimine oryantalist ressamların yapıtları esin verdi.
       Başrolde Fransız sinemasının genç ve gözde oyuncusu Marie Gillain ve Alex Descas'ın yanı sıra Serra Yılmaz, Haluk Bilginer, Ayla Algan, Nilüfer Açıkalın, Selda Özer rol alıyor.

       KARA KENTİN ÇOCUKLARI
       "Her Şeye Rağmen" adlı özgün çalışmasıyla yönetmen olarak kendini gösteren, görüntü yönetmenliğinden gelen Orhan Oğuz, uzun süredir film çekmiyordu. Son olarak "Manisa Tarzanı" ile Antalya'da üçüncü film ödülünü almıştı. Oğuz'un yazıp yönettiği "Kara Kentin Çocukları" otuzlu yaşlarında bir marjinal bir çiftin, bir sapığın tehdidiyle altüst olan kaygısız yaşamlarını konu alıyor. Bir grup gencin yaşamı daha ilginç kılabilmek için kendilerine açtıkları sıra dışı, eğlenceli ama bir çıkışı, geleceği olmayan dünyalarının yıkılmasını anlatıyor. Filmde Nilüfer ve Peker Açıkalın, Toprak Sergen, Mehmet Esen, İsmet, Savaş Dinçel, Uğur Çavuşoğlu, Alp Yurdakul ve Güler Ökten rol alıyor.

       DURUŞMA
       Antalya'da merakla beklenen bir film de yıllardır evlerimize konuk olan "Bizimkiler" adlı sevilen televizyon dizisinin yaratıcıları Umur Bugay ve Yalçın Yelence'nin imzalarını taşıyan "Duruşma". Bir dönem Zeki Ökten'in yönettiği Kemal Sunal'ın başrolü üstlendiği filmlerle ünlenen Bugay'ın yazdığı, Perihan Abla'nın Yelence'nin yönettiği filmde başrolleri Rutkay Aziz, Meltem Cumbul, Zafer Algöz, Güven Kıraç paylaşıyor. "Bizimkiler"in kadrosu da yardımcı rolleri üstleniyor. Yelence - Bugay ikilisinin tüm dizilerinde çizdikleri sıradan insan portreleri ve hicvettikleri değer yargıları beyazperdenin tanıdığı özgürlükle genişlemiş biçimde "Duruşma"da da yer alıyor. İstanbul'un tipik mahallelerinden birinde kendisine aşık iki arkadaşla evlenip boşanan ve iki evliliğin ardından hala bakire olan bir genç kızın öyküsünü anlatıyor bu komedi.

       ÜÇÜNCÜ SAYFA
       Zeki Demirkubuz yazıp yönettiği üçüncü filmiyle "Masumiyet"in eriştiği başarıyı yakalamaya çalışıyor. Locarno Film Festivali'nde yarışarak dünya prömiyerini yapan film, uzun bir uluslararası festivaller turuna çıkmadan önce Antalya'da ulusal platformda boy gösterecek. "Sen de Gitme" ile tanınan Ruhi Sarı ve "Hamam" ile dikkat çeken Başak Köklükaya'nın zorlu rollerinin altından başarıyla kalktığı "Üçüncü Sayfa" adı üstüne, gazetelerin üçüncü sayfalarında rastladığımız yoksulluk, aşk, mutsuz evlilik, kent eşkıyaları ve cinayet öykülerini harmanlıyor. Yoksulluk ve yalnızlık içinde intiharın eşiğine gelen bir geçen, anlık bir öfkeye kapılıp cinayet işler. Kapı komşusu iki çocuk annesi, ihtiraslı genç kadın cinayeti örtbas etmeyi becerir. Aralarında kurulan ilişkinin varacağı yer başladıkları noktadan farklı olmayacaktır...
       "Masumiyet" ile 34. Festival'de Dr. Avni Tolunay Ödülü yanı sıra oyuncu dallarında ödülleri toplayan Demirkubuz, daha da yalınlaştırdığı sinema diliyle izleyiciyi şaşırtabilir.

       "PARÇALANMA"
       Türkiye kamouyonun uzun süre gündeminde kalan bir trajediyi konu alan "Parçalanma" Canan Gerede'nin üçüncü filmi. Türkiye - İzlanda ortak yapımı film, basında İzlandalı anne olarak anılan Sophia Hanssen'in, iki kızını Türkiye'ye kaçıran ve onunla görüştürmeyen, aşırı dinci eski kocası Halim Al ile hukuk mücadelesinden esinlenildi. Anne ve baba arasında kalan küçük kızların çektiği acıyı ön plana çıkaran filmin senaryosu da Canan Gerede'ye ait. Filmde Başrolleri Mahir Günşiray, Bennu Gerede, Baltasar Kormakur, Tuncer Necmioğlu'nun paylaşıyor.

       "SALKIM HANIMIN TANELERİ"
       TRT bünyesinde çektiği belgeseller ve dramalarla, kariyerinde yükselen bir grafik çizen Tomris Giritlioğlu "Salkım Hanımın Taneleri" adlı filminde yakın tarihin karanlık bir dönemine ışık tutuyor. Yılmaz Karakoyunlu'nun aynı adlı romanının serbest bir uyarlaması olan film, İkinci Dünya Savaşı sırasında azınlık mensuplarından alınan Varlık Vergisi'nin ve hızlanan köyden kente göç olgusunun yol açtığı toplumsal dönüşümü anlatıyor. Filmin her biri kendice güçlü kişilikleri, çatışan ihtirasları, dönemi hakkıyla yansıtan sanat yönetimi sayesinde belirginleşiyor. Senaryosunu Etyen Mahçupyan ve tamer Baran'ın yazdığı "Salkım Hanımını Taneleri"nin görkemli kadrosu Derya Alabora, Uğur Polat, Zafer Algöz, Güven Kıraç, Kamuran Usluer, Zuhal Olcay ve Hülya Avşar'dan oluşuyor.

       GÜLÜN BİTTİĞİ YER
       12 Eylül döneminde suçsuz olduğu bilindiği halde, muhbirlik yapması için korkunç işkencelerden geçirilen bir gencin trajedisini konu alan "Gülün Bittiği Yer" Antalya'ya dek başvurduğu her festivalden geri çevrildi. Polis, kendisi katılmamakla birlikte arkadaşlarının yaptığı eylemlerden haberdar olan delikanlının çözülmesi için çok sevdiği ve işkenceye aşkı uğruna dayandığı nişanlısına tecavüz edeceklerini söyler. Bunun üzerine konuşan ve özsaygısını, belki de erkekliğini yitiren delikanlı, onu elinde bir gülle bekleyen nişanlısına, ailesine bir türlü geri dönemez...
       İsmail Güneş'in senaryosunu Ömer Lütfi Mete ile birlikte yazıp yönettiği filmde başrolleri Cüneyt Arkın, Tolga Tibet ve Yağmur Kaşifoğlu paylaşıyor.

       MAYIS SIKINTISI
       "Kasaba" adlı siyah beyaz pastoral filmiyle hem ulusal hem uluslararası alanda doğup büyüdüğü toprakları tanıtan Nuri Bilge Ceylan, bu kez yönetmen olarak kendi iç dünyasına eğiliyor. "Mayıs Sıkıntısı" Ceylan'ın aynı mekanda, yine aile üyelerine ve arkadaşlarına rol vererek gerçekleştirdiği "kişisel bir yapım". Sesli ve renkli çekilen, ilk iki filmindeki hüzünden farklı olarak mizah içeren film yönetmende bir biçem değişikliğinin habercisi. Fotoğrafçılıktan gelen ve filmlerinin görüntü yönetmenliğini de üstlenen Nuri Bilge Ceylan, kendine özgü görsel estetiğini "Mayıs sıkıntısı"nda da yarattı.

       SINIR
       Türkiye - Irak - Suriye sınırları arasında Türkiyeli Kürtlerin Halepçe katliamına yardım etmek için başlayan ama Suriye'de Türk casusu sanılıp tutuklanmalarıyla yön değiştiren mücadelesini anlatıyor. Bu mücadelenin yanı sıra Kejan Aşireti içinde, törelerden kaynaklanan bir aile kavgası da konu alınıyor. "Dırejan" ile sinemada bir çıkış yapan Gani Rüzgar Şavata'nın Gürsel Ateş ile birlikte yönettiği filmde Şavata, İlknur Bozkurt, Eylül Deniz, Ali Yakar rol alıyor.

       LOLA AND BİLİDIKİD
       36. Festival'de son anda yarışmaya kabul edilen "Lola and Bilidıkid", Berlin Film Festivali'ne Panorama'nın açılış filmiydi. Berlin'de Forum bölümünden bir mansiyonla dönen film, İstanbul'da Altın Lale için yarıştı ve Halk Ödülü'nü kazandı. "Lola and Bilidıkid" Almanya'da ikinci kuşak Türkler arasından eşcinsel iki kardeşin trajik öyküsünü anlatıyor. Kutluğ Ataman'ın aksiyon, melodram, gerilim, komedi türlerini harmanladığını, genç oyuncularından yüksek performanslar aldığı film, yarışmanın iddialı yapımlarından biri.