Anna Piaggi Bir Devrin Kapanışı

Anna Piaggi kendine özgü stili, trendleri tarzıyla bütünlemesi ve tüm renkleri kullanımdaki başarısıyla hayat enerjisini çevresine istediği gibi yansıtabilen bir isim olarak karşımıza çıktı. İnternetin dünya çapında yayılmasıyla birlikte çeşitli bilgilere ve birçok kişiye hızlıca ulaşabildiğimiz dönemlerde, “ilk”ler arasında yer alan Piaggi, moda dünyasında ünlü tasarımcıları tarzıyla etkilebilen bir “stil ikonu” olarak herkesin ilgisini daha da fazla çekti. Karl Lagerfeld, Manolo Blahnik’in ilham perisi Piaggi, yaşadığı süre boyunca genç yetenekleri destekleyerek hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olan bir “iyilik meleği” olarak görüldü.

Tarzını tüm moda camiasının benimsediği, egzantrik tarzı, mavi saçları ve teatral makyajıyla moda dünyasına yön verenler arasında yer alan Piaggi’nin en önemli özelliği sokağa asla şapkasız ve eldivensiz çıkmıyor olmasıydı. Elinde mutlaka tarzını tamamlayan yelpaze, baston ya da şemsiye taşıyan moda ikonumuz, kırmızı rujuyla da karakteristik detaylara önem verdiğini vurguluyordu.

“Hayatım boyunca nasıl istersem öyle giyindim, modayı her zaman yakından takip ederdim ancak, her zaman modaya bağlı kalmanın doğru olmadığını savunan bir insan oldum. Ben renkli kişiliğim ve kıyafetlerimde kimsenin beni yadırgamasına izin vermeden yaşayan bir tarza sahip oldum, beni eleştirenlerin önce kendilerine bakmalarını sağlayarak aslında kim olduklarını, üzerlerindeki parçaları nasıl taşıdıklarını değerlendirmelerini sağladım. Durup düşünmek her zaman önemlidir ancak, asıl önemli olan ne istediğini bilmektir, ben biliyordum ve moda dünyasının “en”leri arasında gösteriliyordum. Avrupa bir dergiye beş yıl önce verdiği röportajında tüm duygularını özetleyen bu konuşmasıyla aslında “ne demek” istediğini anladığımız Piaggi, ardında büyük hazineler bırakarak aramızdan ayrıldı.

Fendi ve Chanel modaevlerinin kreatif direktörü, moda dünyasının hatırı sayılır tasarımcılarında Karl Lagerfeld’in Anna Piaggi için; "Modayı yaratan Anna'dır. Onun bugün giydikleri bizim yarınımızın modası oluyor." Demesi Piaggi’nin modayı nasıl bir yöne çektiğinin de kanıtı oluyor. Ünlü ayakkabı tasarımcısı Manolo Blahnik’in kendisi için tasarladığı sınırsız ayakkabılar için Piaggi; Hepsi benim için aslında tektir, onları yanıma aldığım zaman giymekten her zaman korktum, eskimelerini istemedim ama bir baktım ki o kadar çok ayakkabım oldu ki, eskimelerin imkanı yok diyerek duygularını anlatıyordu.

Moda severlerin her daim imrenerek izlediği, ilham aldığı “stil ikonu” Piaggi, 2006 yılında Londra Victoria and Albert Museum’da, binlerce ziyaretçiye açılan kıyafet koleksiyonuyla eşsiz tarzını birkez daha ortaya koydu. 2000’den fazla elbisesi ve 300’e yakın ayakkabısıyla ardında “çok renkli” bir dünya bırakan Anna Piaggi, eminiz ki, gelecekte moda dünyasına ilham kaynağı olmaya devam edecek!.